Prof. Dr. Şenol Babuşcu, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine dayanarak yaptığı açıklamada, Ocak-Şubat döneminde borçlarını ödeyemeyen kişi sayısının geçen yılın aynı dönemine göre belirgin şekilde arttığını belirtti. Babuşcu, "Bireysel kredi veya kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe alınan kişi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 44 oranında artarak 259 bin kişiye ulaştı." dedi. Özellikle kredi kartı borçlarında önemli bir artış yaşandığını vurgulayan Babuşcu, aynı dönemde yalnızca kredi kartı borçlarından dolayı yasal takibe alınan kişi sayısının yüzde 52 oranında artarak 167 bine çıktığını belirtti.
Kredi kartı borcu devam edenlerin sayısı 1 milyon 671 bin kişi
Şubat 2025 itibarıyla bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen ve hâlâ borcu devam eden gerçek kişi sayısı 3 milyon 998 bin 602 olarak açıklandı. Bu kişiler arasında hem banka takibinde olanlar hem de borcu varlık yönetim şirketlerine devredilmiş olanlar yer alıyor. Babuşcu, “Bireysel kredi kartlarında yasal takibe geçen kişi sayısı Şubat 2025 sonunda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58,6 artarak 345 bin kişi oldu.” ifadesini kullandı.
Verilere göre, bireysel kredi borcu devam edenlerin sayısı 1 milyon 694 bin, kredi kartı borcu devam edenlerin sayısı ise 1 milyon 671 bin kişi düzeyinde bulunuyor. Hem kredi hem kredi kartı borcu bulunanların toplamı ise 2 milyon 570 bin kişi. Öte yandan, varlık yönetim şirketlerinde yasal takip sürecinde olan ve tahsilat işlemleri süren kişi sayısı 2 milyon 48 bin olarak kaydedildi.
En yüksek takip oranı yüzde 5 ile ihtiyaç kredilerinde
Şubat 2025 itibarıyla bireysel kredilerde toplam kredi hacmi 4 trilyon 281 milyar lira seviyesine ulaştı. Bu kredilerin 163 milyar liralık kısmı tasfiye olacak alacaklar arasında yer aldı. Bireysel kredi türleri arasında en yüksek takip oranı yüzde 5 ile ihtiyaç kredilerinde gerçekleşti. Babuşcu, bu tabloyu “Bireysel kredilerde en yüksek ödenmeme oranı yüzde 5 ile ihtiyaç kredilerinde.” sözleriyle değerlendirdi.
Kredi kartlarında ise takip oranı yüzde 4 düzeyinde seyrediyor. Konut ve taşıt kredilerindeki takip oranları sırasıyla yüzde 0,1 ve yüzde 0,4 ile görece düşük kalırken, “diğer” kategorisinde yer alan tüketici kredileri 82 milyar lira tasfiye olacak tutarla dikkat çekiyor.
Sektör bazında en yüksek takip oranı yüzde 4,9 ile inşaat sektöründe
Sektörel bazda değerlendirildiğinde, en yüksek takip oranı yüzde 4,9 ile inşaat sektöründe görülürken, bu sektörü yüzde 4,8 ile perakende ticaret izledi. Ancak Babuşcu’nun dikkat çektiği üzere, “rakamsal olarak diğer grupta yer alan eğitim sektörü takip oranı açısından yüzde 5 ile Şubat 2025 sonunda ilk sırada.” ifadesi, sosyal hizmetlerde de borçlanma krizinin etkili olduğunu gösteriyor.
Toplamda 17,4 trilyon liralık kredinin dağılımına bakıldığında, tasfiye olacak kredi miktarı 402 milyar liraya ulaşıyor. Bu durum, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde tahsil edilemeyen borçların giderek büyüyen bir sorun haline geldiğine işaret ediyor.