Akciğer kanserinin, hem kadınlarda hem erkeklerde kansere bağlı ölümlerin en yaygın sebebi olduğunu belirten Dr. Alkan, “Taramaların amacı, akciğer kanserini erken ve tedavi edilebilir evrelerde tespit etmektir. Bu sayede invaziv teşhis yöntemleri azaltılabilir ve ölüm oranlarında düşüş sağlanabilir. Etkin bir tarama programı, erken teşhisle hayati bir fark yaratabilir” dedi.
Avrupa Birliği ülkelerinde akciğer kanseri taramalarının önem kazandığını vurgulayan Dr. Alkan, şu bilgileri paylaştı: “Hırvatistan’da 2020’den itibaren ulusal düzeyde düşük doz BT tarama programı yürütülmektedir. Birleşik Krallık kısa süre önce ulusal bir tarama programı başlatmıştır. Çek Cumhuriyeti ve Polonya ise ulusal tarama programlarına geçiş sürecindedir.”
Akciğer kanseriyle mücadelede erken teşhisin kritik önem taşıdığını ifade eden Dr. Alkan, tarama programlarının yaygınlaştırılmasıyla daha fazla hayatın kurtarılabileceğine dikkat çekti.
“Erken teşhis yaşam süresini artırıyor”
İngiltere tarama programındaki 10 yıllık takipte akciğer kanseri mortalitesinin her iki cinste yüzde 26, kadınlarda yüzde 33 oranında azaldığının tespit edildiğini söyleyen Uzm. Dr. Alkan, “Evre 1 A teşhisi alan hastaların yüzde 90'ına tarama ile yüzde 10'una ise tarama dışı teşhis konmuştur. Evre 1 teşhis konan akciğer kanseri hastalarında 5 yıllık hayat süresi yüzde 70 iken, evre 3 teşhis konanlarda yüzde 20'ye kadar düşmektedir. Kalite güvenceli, güncellenmiş ve yapılandırılmış düşük doz BT tabanlı akciğer kanseri taraması için önerilen hasta grubu ise 20 paket /yıl sigara içicisi olmak, 55-74 yaş aralığında olmak, 10-15 yıl öncesine kadar sigara içiciliği halinin olması olarak tanımlanmıştır” diye konuştu.
Akciğer kanseri tarama programının; katılımcıları için kaynak ve bilgi materyalleri sağlanması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Alkan, “Taramada tespit edilemeyen akciğer kanseri konusunda katılımcılar bilgi sahibi yapılmalıdır. Fransa ve Polonya'da mobil araçlarla düşük doz CT tarama imkânı hastalara sunulabilmektedir. Çekilen düşük doz BT'lerin doğru okunması ve raporlanması önemlidir. Bu aşamada bilgisayar destekli cihazlara yapay zekayı entegre etmek, pulmoner nodüllerin tespiti, segmentasyonu, kanser (malignite) riski ve nodülün ardışık ölçümlerini kolay ve doğru yapmayı sağlar. Düşük doz CT programları aralıklı olarak güncellenmelidir” ifadelerini kullandı.
“Sigara bırakma programları da entegre edilmelidir”
Taramada elde edilen verilerin uygun şekilde işlenmesi ve saklanması gerektiğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Alkan, “Tarama dâhilindeki hastalar için geri çağırım ve hatırlatma sistemleri kurulmalıdır. Atipik, akciğer kisti varlığı (duvar kalınlığı artmış ve duvar nodülaritesi olan kist), tarama ile belirlenen nodülün boyutunda büyüme-çoğalma olması, ayrıca morfolojisinde değişiklik belirlenmesi ile tarama sonrası PET- BT ve biyopsiyi gerektirebilen durumlar olabilir. İyi huylu tümörleri taklit eden primer akciğer kanserlerin de görülebildiği uzmanlar tarafından göz ardı edilmemelidir. Tarama programlarına sigara bırakma programları da entegre edilmelidir. Tarama programına almanın fayda getirmeyeceği düşünülen yaşlı ve eşlik eden ek hastalığı olanlar tarama dışı bırakılabilir” dedi.