Olay, Sur Belediyesi temizlik işlerinde çalışan Songül A. ve Ayten E.'nin de dolandırıcılığa yardımcı oldukları iddialarıyla daha da karmaşık hale geldi. Üç sanığın, ortaklaşa kurdukları dolandırıcılık düzeniyle mağdurlardan haksız kazanç sağladıkları öne sürülmekte. Uğur A. ve yardımcıları hakkında, "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla her biri için 15 yıl hapis cezası talep edildi.
İddianamede, sanıkların mağdurlara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve ailesinin ismini kullanarak yakın bağlantılar kurdukları ve bu ilişkileri, devlet kadrolarına sınavsız yerleşim vaadiyle dolandırıcılık yapmak için kullandıkları belirtildi. Uğur A., Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın oğluyla ve danışmanlarıyla yakın ilişkisi olduğunu öne sürerek, mağdurlara iş garantisi vaat etmiş ve bu vaatler karşılığında büyük miktarlarda para talep etti.
Savcılık, Uğur A. ile birlikte Songül A. ve Ayten E.'nin de suçlarına uygun olarak 15'er yıl hapis cezası almalarını talep etti. Olayın daha geniş bir boyut kazanabileceği ve başka mağdurların da olabileceği ihtimali üzerinde durulmakta. Bu dolandırıcılık vakası, devlet kadrolarına yerleşim için yapılan usulsüz işlemlerle ilgili kaygıları artırmış ve AK Partili teşkilat üyeleri arasındaki ilişkiler hakkında soru işaretleri doğurdu.
Diyarbakır'daki bu dolandırıcılık vakası, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve torpil karşılığında para alma suçlarının sıkça gündeme geldiği bir dönemde, bu tür usulsüzlüklerin tekrar dikkat çekmesine neden oldu.