Olaydan büyük üzüntü duyduğu belirten baba Selim Yedikardeş, “Bizim sağlıkçı kardeşlerimizle bir problemimiz yok. Durumu böyle lanse edip çocuğum tutuklandı. Şimdi her ikisi de eşit yargılanıyor” dedi.
Tahrik ve taciz sonucunda üzücü bir olayın yaşandığını ifade eden Selim Yedikardeş, “Malum 60 gün önce bir ambulansın Bursa-İzmir Otobanında evlatlarımla birlikte seyir halindeyken ambulansa yol verilmesi konusu ile başlayan ve sosyal medyaya farklı yansıyan, kamu algısı içerisinde bizleri linç etmeye çalışan ve mahkemece sürecinde farklı algılar vardı. Bunlarla ilgili mahkemeye elimizdeki kanıt ve kamera görüntülerinin tamamını iletmiş olduk. Burada ambulansa yol vermemize rağmen ve kendisini takip etmemize rağmen, ambulans şoförünün olayla ilgili yapmış olduğu tarik, taciz ve küfür sonucunda evlatlarımın genç olmasından dolayı, bir tanesinin kendisini tutamamasından dolayı üzücü bir olay yaşandı. Şiddete başvurmasını zaten biz tasvip etmiyoruz” dedi.

“Bizim sağlıkçılarla ilgili bir sorunumuz yok”
Trafik tartışmasını farklı yöne çekildiğini belirten Yedikardeş, “Bizim sağlıkçılarla bir sorunumuz yok. Onlar bizim bilhassa pandemi döneminde tüm halkımıza rahat bir ortam sağlamak için her türlü zemini hazırlayıp ortamı sağlamışlardır. Fakat bu konunun bir sağlık çalışanına, bir ambulans kavgası olarak yansıtılmasından dolayı büyük üzüntü duydum. Kamuoyuna bu tür algıyla lanse edilmekten de son derece üzgünüm. Bu açıklamayı doğru bilgi sağlamak için yapıyorum. Ben vatandaşlarımızdan araçlarda kamera bulundurmasını özellikle rica ediyorum. Çünkü kamera bir çok olayın gerçek manada aydınlatılmasını sağlıyor. Yaşadığımız bu olayda 4 dakikalık videonun 7 saniyesi verilerek infial oluşturulmaya çalışılsa da gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Gerçekler ortaya çıktı. Çocuğum geç de olsa serbest kaldı. Dava sürecimiz devam etmektedir” diye konuştu.

“Uyku uyuyamadım”
Selim Yedikardeş, "Tabii biz kurumsal şirketleriz. Burada bir çok mesai arkadaşımız var. Bu durumdan dolayı üzülen arkadaşlarımız olabilir. Ama sağ olsunlar ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Ben 60 günde yaşadıklarımı 53 yılda sanırım bir daha yaşamam gerekiyor. Çok ağır geldi. Manevi olarak çok ciddi zarar gördüm, günlerce uyku uyuyamadım. Oğlumun çıktığı gün ilk kez kesintisiz uyuyabildim. Sinir stresten çok ciddi ruhsal bozukluklar yaşadım. Maddiyat bizim için çok önemli değil. Allah’ın takdiridir. Biz Rabbimize dua ettik" ifadelerini kullandı.

"Eşit şekilde yargılanıyorsa neden 54 gün tutuklu kaldı"
Avukat Fatih Erdim ise, olayın sağlıkçılara şiddetmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek, “Olay başından itibaren yanlış lanse edildi. Olay sağlıkçıya şiddet olarak algı yapıldı ve müvekkilim Melih Yedikardeş tutuklandı. 54 gün boyunca tutuklu yargılandı. Bu haksız bir tutuklama. Bizim kanunlarımıza göre bir sağlıkçıya şiddet olması için, bir sağlık hizmetinden dolayı şiddet veya bir kavga olması gerekiyor. Olayın görüntüleri medyada var, incelendiği taktirde görülecektir ki çıkan arbede bir sağlık hizmetiyle ilgili değil. Bu olay bir basit trafik tartışmasından kaynaklı ve sağlıkçıları hedef alan bir olay değil. Fakat karşı taraf maalesef olayı kendi lehine çekmek için farklı lanse ettiğinden dolayı, müvekkilim haksız yere 54 gün boyunca tutuklu kalmıştır. Hem müvekkilim hem de karşı taraf kasten yaralamadan dolayı eşit şekilde yargılanıyor. Çünkü karşı tarafın da oluşturduğu bir eylem sonucu müvekkilimin parmağı kırılıyor. Yani ambulans şoförünün mağdur gösterilmeye çalıştığı olayda, hazırlanan iddianameyle birlikte eşit yargılandığını ifade edebilirken ne için bizim müvekkilimiz 54 gün boyunca tutuklu kaldı? Olayda ilk darp fiilini gerçekleştiren ve hakaret eden kişi olarak suçlanan ambulans sürücüsü. Yargılama süreci devam ederken, biz adaletin yerine bulacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: İHA