Nev Bandırma Göğüs Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Elif Yaldız, küresel ısınma nedeniyle artan sıcaklık ve nemin klimaları da günlük yaşantımızın bir parçası haline getirdiğini belirterek, bu durumun astım hastalarını nasıl etkilediğini anlattı.BALIKESİR (İGFA) -  Havaların ısınması ve beraberinde yaşadığımız yoğun nemli havalardan kurtulmak için kullandığımız klimaların kurtarıcı olmakla birlikte bazı sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Elif Yaldız, astım ve alerji hastaları klima kullanırken bazı kurallara uyarlarsa klimanın onlar için yararlı olabileceğini, ancak dikkat etmezlerse zarar görebileceklerini belirtti.

Yaldız, “Astım hastalarının soludukları havanın ısısı, nemi ve temizliği çok önemlidir. Klimalar, uygun ısı ve nemi ayarlayabilmek açısından yarar sağlar. En uygun sıcaklık 24-25 derece ve nem de %40-50'dir. Yeni tip gelişmiş filtreli klimalar, aynı zamanda havayı temizleme özelliğine de sahip olduğundan mümkünse filtre kalitesi daha iyi olan klimalar tercih edilmeli, mutlaka klima filtre bakımları önerilen sıklıkta yapılmalıdır” diye belirtti.

Klimanın ortamdaki havayı emip filtrasyon yaptıktan sonra dışarı verdiğinden dolayı zamanla cihazın filtrasyon sisteminin de kirlenebildiğini belirten Uzm. Dr. Elif Yaldız, “Klimaların filtrelerinde biriken tozlarda bakteri ve mantar sporları üreyebilir. Bu mikroorganizmalar, astım hastaları ya da alerjik nezlesi olan hastalar için risk teşkil eder ve sık hastalanmalarına, astım ataklarına, alerjik yakınmaların artmasına ve akciğer enfeksiyonlarına yol açabilir. Ancak filtre temizliği ve bakımı düzgün bir şekilde yapılırsa bu riskler ortadan kaldırılabilir. Filtrenin bakımı uygun şekilde yapıldığında veya değiştirildiğinde bu üniteler, havadaki astım tetikleyicilerini en aza indirmede çok etkilidir. Dolayısıyla astım semptomları riskini en aza indirmede, başarılılardır” dedi.

Bazı noktalarda dikkat edilmezse klimanın astım hastası olan kişiye zararları olabileceğini de ifade eden Dr. Yaldız, “Klimayı sürekli açık tutmanın iç ortamdaki havayı çok kurutabileceği unutulmamalı, klimalar aralıklı kullanılmalıdır” dedi.

Ayrıca Yaldız, “Hastalar klima kullanırken direkt klimanın rüzgârına maruz kalmamalı, karşısında oturmamalıdır. Üflemesi en kısıkta olmalı ve yukarı bakmalıdır. Klima çalıştırılmaya başlandığında ortam çok hızlı soğutulmamalı, yavaş yavaş soğutulmalıdır. Böylece vücudun ani sıcaktan soğuğa maruz kalması engellenmiş, ısı değişikliğine uyum sağlamasına imkan verilmiş olur” diye belirtti. Yaldız, “Özetle klima kullanımının astımlı ve alerjik hastalar açısından bazı riskleri olmakla birlikte, yüksek sıcaklık ve nem oranının riskleri de göz ardı edilemez. Dolayısıyla astım hastalarına klimaları bilinçli bir şekilde kullanıldığı sürece önerebiliriz” diyerek sözlerine son verdi.

Kaynak: İGF