Yırtıcıları şaşırtmak için kuyruklarında turuncu halkalı siyah bir “göz” noktası (veya iki) bulunur, bu leke genellikle gri-kahverengi veya zeytin yeşili tonlarında olur. Oskar adıyla da anılan Astronot balığı, akvaryum ticaretinde en popüler balıklardan biridir, genellikle yeni ve alışılmadık balık türleri oluşturmak için yetiştirilir ve melezlenir, bu şekilde üretimi yapılır.

Coğrafi Dağılımı, Yetişme Ortamı ve Koruma Durumu

Oskar’ların en sık bulunduğu yer birçok kaynakta “Atlantik Okyanusu” olarak belirtiliyor olsa da, bu balıklar Peru ve Brezilya’nın Rio Ucayali drenajı ve üst Amazon nehri ile sınırlı bir tatlı su balığıdır. Astronot balıkları ayrıca birçok türle karıştırılmaktadır ve sık sık yanlış tanımlar yapılmaktadır. Peru ve Brezilya dışında, ABD’nin Güney Florida eyaletinde de küçük bir astronot balığı popülasyonu bulunuyor.

Oscarlar, suya batmış dallar ve kütüklerin bulunduğu, yavaş hareket eden sulara sahip nehirleri tercih ederler. Yavaş hareket eden suları sevme sebepleri biraz tembel olmalarından ve yavaş hareket etmelerinden kaynaklanıyor, günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirdikleri biliniyor. Akvaryumda beslendiklerinde de genellikle zeminde dinlenmeyi tercih ediyorlar.

Astronot Balığının Biyolojik Yapısı

Astronot balığının ayırt edici özellikleri, oval şekildeki gövdesi, büyük baş, iri gözü ve geniş ağzı olmasıdır. İki sırt yüzgecinin biri tıpkı bir diken gibi sertken, diğeri ise yumuşak bir yapıya sahiptir. Arkasındaki yüzgeç öne doğru dikenlidir ve ayrıca yuvarlak bir kenara sahiptir. Astronot balığı oldukça ilginç bir yapıya sahip, işte özellikleri:

Renkleri

Astronot balığı, kırmızıya çalan kahverengi, zeytin yeşili, gri ve klasik kahverengi gibi renklerin bir araya geldiği bir renk dizisine sahiptir. Üst kaudal sapın tabanının her iki yanında bulunan turuncu bir halka ile çevrili olan büyük siyah nokta, bu türün çarpıcı bir özelliğidir. Arkasında bulunan göz benzeri desenleri, yırtıcıları engellemeye yara ve balığın kafasının hangi uçta olduğu konusunda kafa karışıklığına neden olur. Bu sebeple yırtıcı balık, avı olan astronot balığının nereye kaçacağını bilemez. En tehlikeli düşmanları piranalardır ve popülasyonlarına en büyük olumsuz etkiyi bu balıklar yapar. Ek olarak bu balıklar üzerinde yapılan çalışmalar, astronot balıklarının sahip olduğu göz benzeri lekelerin, özellikle kur yapma ve kendilerine has gösterilerinde kullandıkları bir özellikleri olduğu ortaya çıkarmıştır.

Melezlenip akvaryum balığı olarak beslenenler arasında, albino gibi beyaz renkler de olmak üzere birçok farklı renkleri olabilir ve Astronot balığı, balık akvaryumu meraklılarının en sevdiği balık türlerinden biridir.

Yavrular doğduklarında farklı desenlere sahip olsalar da, büyüdükçe klasik oskar balığı desenlerini alırlar.

Boyutları ve Dişleri

Birçok tatlı su balığı gibi astronot balıkları da sadece çenelerinde değil, yutak bölgesinde de dişlere sahiptir. Çenelerdeki dişler küçüktür ve boğazdakiler (faringeal dişler) besin öğelerini işlerken kavramak için kullanılır. Yutak çene plakaları üzerindeki dişlerin tipi ve düzeni, zamanla balığın evrimleşip bu hale geldiğini ortaya koyuyor. Bazı türlerde dişlerin boyutları değişiklik gösterebilirken, bazılarında ise neredeyse yok denecek kadar küçük olduğu biliniyor.

Bu balıklar akvaryum ortamında iyi bakıldıkları sürece genellikle 10 ila 20 yıl yaşarlar. Ayrıca, 33 santimetrelik uzunluğa ve maksimum 1,1 kilogramlık ağırlığa ulaşabilen bir balıktır.

Beslenme ve Üreme Alışkanlıkları

Astronot balıklarının doğal beslenme alışkanlığı büyük ölçüde küçük balıklar (kendilerinden daha küçük olanlar), kabuklular, karından bacaklılar ve suda yaşayan böcekler veya böcek larvalarından oluşur. Oscar’lar genellikle halsiz, tembel ve hareketsiz olsalar da, kısa mesafelerde kaçan avları pusuya düşürüp rahatlıkla yakalayabilirler. Özellikle akvaryum ortamında beslenen astronot balıkları, koyduğunuz yemi hemen bitirir ve deyim yerindeyse doymak bilmezler, devamlı olarak beslemeniz gerekebilir.

Erkekler daha büyük ve daha renkli olma eğiliminde olsalar da, kadın ve erkek astronot balıkları dış görünüşlerine göre ayırt edilemezler, cinsiyet ayrımı biraz zordur. Bu balıklar yumurtlama alanlarını, yuvalarını ve yavrularını oldukça büyük bir cesaretle ve koordine bir şekilde savunurlar. Erkek astronot balıkları, bölge veya eş seçimi konusundaki anlaşmazlıklarda çeneleri kilitleyebilir. Akvaryumda beslendiklerinde erkek ve dişinin, üreme alanını birlikte hazırladıkları da görülmüştür. Yumurtalar yapışkandır ve üreme çifti tarafından temizlenen düz, açık bir yüzeye yerleştirilir. Yumurtaların çıkması sıcaklığa bağlıdır, ancak tipik olarak 3 ila 4 gün içinde gerçekleşir. Tek bir yumurtlama, 1000-2000 kadar yumurtanın oluşmasını sağlayabilir. Diğer birçok tatlı su balığı gibi astronot balığı da yumurtalarını oldukça iyi savunur. Peru ve Brezilya’dakinin aksine Güney Florida’daki popülasyonun yaz ortalarında yumurtladığı biliniyor.

Astronot Balıklarını Tehdit Eden Doğal Unsurlar

Astronot balığı, yukarıda da bahsettiğimiz gibi yırtıcılardan kaçmak ve onların kafalarını karıştırmak için ilginç bir renk desenine ve göz benzeri lekelerine güvenir. Genellikle halsiz ve yavaş olarak bildiğimiz bu balıklar, kısa mesafelerde oldukça hızlı yüzebilirler. Bununla birlikte, astronot balıklarının tüm yaş sınıfları, omurgasızlar, balıklar, göçebe kuşlar ve sürüngenler dahil olmak üzere bir dizi yırtıcı hayvana karşı oldukça hassastır ve her an tetiktedir.

Bunun dışında akvaryumda bakımı yapılan astronot balıkları, tek hücreli Hexamita’nın neden olduğu bir durum olan “kafada delik” hastalığına oldukça duyarlı oldukları bilinirken, doğal ortamlarında yaşayan astronot balıklarının bu gibi parazitleri ve hastalıkları hakkında çok az şey biliniyor.

Kaynak: Haber merkezi