Suruç ilçesinde yaşanan ürkütücü olayda, genç bir çocuğun babası ve amcası tarafından ahırda zincirle bağlanarak işkenceye maruz kaldığı bildirildi. İddialara göre, 15 yaşındaki M.Ş. jandarma tarafından kurtarıldıktan sonra yaptığı ifadede, "Babam ve amcam, dayımızı öldürmemiz için bize silah verdi. Ancak bunu reddedince evden kaçmak zorunda kaldım." şeklinde konuştu.
Olay, 10 Ağustos tarihinde Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine bağlı Karaca kırsal mahallesinde meydana geldi. İddialara göre genç M.Ş., Mürşitpınar Jandarma Karakolu'na giderek, babası İzzet Ş., amcası Mahmut Ş. ve ağabeyi Ali Ş.'nin kendisine otomobille çarpıp ardından ahıra götürdüklerini ve burada zincirle bağlayarak işkence yaptıklarını belirtti. Jandarma ekipleri, savcılığın talimatı doğrultusunda harekete geçerek Ali Ş.'yi 11 Ağustos tarihinde gözaltına aldı. İfadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan Ali Ş.'nin amcası ve babasını yakalamak üzere çalışmalarını sürdürdü.
Sonunda amca Mahmut Ş.'nin pazartesi günü yakalandığı ve ifadesinin alındığı öğrenildi. Ancak amca da serbest bırakıldı. Firari durumda olan baba ise bugün gözaltına alındı.
DAYISINI ÖLDÜRMESİNİ İSTEDİLER
İddiaya göre, M.Ş.'nin babası ve amcası, M.Ş. ve ağabeyini hedef göstererek dayılarını vurmasını istedi. Ancak M.Ş., bu isteği reddederek evden kaçtı. Yaşadıklarını anlatan M.Ş., "Babam ve amcam, dayılarıma karşı bir düşmanlık taşıyordu. Bu nedenle İzzet Ş. ve Mahmut Ş., bize silah verip, git dayılarını vur dedi. Fakat ben bu isteği yerine getirmedim. Bu yüzden bana 'tamam' dedi ve köye gitmemi söyledi. Ben ise eve dönmedim ve kaçtım. Nizip'e gittim ve orada 3 gün boyunca bir otelde kaldım. 3 günün ardından Birecik'e gittim ve bir arkadaşımın yanına sığındım." şeklinde ifade etti.
Amcasının aracıyla kendisine çarptığını iddia eden M.Ş., olayı şu şekilde anlattı: "Onlar bana bir tür tuzak mı kuruyordu, bilemiyorum. Orada beni gördüler ve beni kovalamaya başladılar. İlk kovalamada onlardan uzaklaşmayı başardım. Ancak daha sonra tekrar beni fark ettiler. İkinci kez beni yakaladılar ve araçlarıyla üzerime sürdüler. Ben duvara çarpıp düştüm ve kaçma şansım kalmadı. Amcam Mahmut Ş., beni darp ederek yerden kaldırdı ve arabaya götürdü. En yakın ev, halam Naibe'nindi, Naibe Ş. adlı halam. Oraya götürdüler beni. Mahmut Ş., orada beni dövdü. Aynı zamanda daha önce burnumu kırmıştı. O sırada, burada beni daha rahat dövemeyiz, en iyisi köye götürelim dedi. Babası da beni hem zincire bağlamakla tehdit etti hem de köye götürüp daha rahat dövebileceklerini söyledi." şeklinde ifadelerde bulundu.
GECE İDRARLARINI ÜZERİME YAPTILAR
Amcasının kendisini zincirle bağlayarak işkence yaptığını dile getiren M.Ş., yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "Önce beni köye, ardından ahıra götürdüler. Ellerimi ve ayaklarımı hayvan kulübesinin kancalarına bağladılar. Üzerimdeki tişörtü çıkardılar ve işkenceye başladılar. Sonrasında kimseye anlatmamam gerektiğini söylediler, başkaları yapmış gibi göstereceklerini söylediler. İşkence bana yapıldı, ama abim yapmış gibi göstereceklerdi. Bu süreç 14.00'ten gece 23.00'e kadar sürdü. Amcam, üzerime idrar yapmamı istedi, sanki gelin idrarınızı buraya yapın gibi sözler sarf etti. Üzerime idrarlarını yaparak aşağıladılar. Gecenin ilerleyen saatlerinde halam gelip zincirimi açtı. Duş aldım ve ertesi sabah annemi aradım. Ebeveynlerim ayrı yaşıyor. Jandarma geldiğinde kardeşimi gösterdiler, beni bir odaya kapattılar. Büyük amcamın oğlu da yanıma konuldu."
JANDARMA SAYESİNDE KURTULDUM
Jandarmanın amcasına inanmamasının kendisine kurtuluş sağladığını belirten M.Ş., yaşadıklarını şu şekilde ifade etti: "Jandarmaya kardeşimi göstermişlerdi, ancak jandarma bu olayın gerçekleşmediğine inanmadı. Çünkü beni döverken olayı videoya kaydetmişlerdi. Bu videoyu amcam Mahmut Ş. herkese ve kardeşime de gönderdi. Telefonumu elinden almışlardı ve kardeşimin telefonundan herkes uyurken annemi aradım. Videoyu anneme gönderdim ve o da jandarmaya iletti. Jandarma, olayın bu şekilde olmadığını anladı. Ancak sonunda beni göstermek zorunda kaldılar. İzzet Ş. geldiğinde bana 'Biz yapmadık, başkası yaptı.' dedi. Ben de korkudan 'Tamam' dedim. Jandarma artık durumu anlamıştı ve bu noktada her şeyi anlattım. Bu insanların yasadışı eylemleri var, ancak hala serbest dolaşıyorlar. Annemle birlikte benim ve annemin can güvenliği tehlikede."
