Uyku sorununun aslında en etkili tek çözümü vardır. Bu da bebeğe kendi kendine uyumayı öğretmektir. İlk aylarda nasıl yapılabilir? İlk 3 ayda bunu başarmak daha kolay olabilir. Meme emerken uyutmayın. Yarı uykulu yarı uyanıkken yatağına bırakın. Küçük mızırdanmalarında hemen yanına koşmayın. Gitseniz bile önce hafifçe dokunun ve seslenin. Sizin orada olduğunuzu hissetsin. En son aşama kucağınıza almak olsun. Bu şekilde bazı bebeklere öğretilebilir. Her bebek için geçerli değildir. Zor sakinleştirilen, çok ağlayan bazı zor bebekler vardır. Belki onlara bu şekilde öğretmek mümkün değil ama daha kolay mizacı olan bebeklerde bunu başarmak mümkündür. Yenidoğan bebeklerde şöyle bir sorun vardır; ilk haftalarda gece ile gündüzü ayırt edemeyebilirler. Gündüz daha iyi uyuyup gece uyanık kalabilirler. Uyanık kaldıkları sürece de sürekli memede kalmak isteyebilirler. Bu ayrım aslında kendiliğinden birkaç haftada gelişir. Bazı bebeklerde gece gündüz ayrımının gelişmesi 6 haftayı bulabilir. Gün içinde, gün ışığı alan aydınlık bir odada uyutun. Gece de odası karanlık olsun. Küçük bir gece lambası olabilir. Bebeklerde annelerin beklentisi şudur; ilk 3 ayda uyku sorunumuz çok fazlaydı, bebek büyüdükçe bu sorun azalacak. Aslında bazen tam tersi olur. 4. aydan sonra uyku sorunu artabilir. Bunun en önemli nedeni ayrılık kaygısıdır. Bebekler ilk 3-4 ay anneye bağlanırlar. Bağlandıktan sonra da 4. ve 5. aydan sonra ayrılık kaygısı yaşamaya başlarlar. Bu yüzden de geceleri sık aralıklarla uyanırlar. Ağlayarak uyanırlar. Anneyi yanında isterler. Anne gelir, kucağına alır. Memeyi verdiği zaman orada tekrar uykuya dalarlar. Bırakırsanız bir süre sonra tekrar uyanırlar. Ayrılık kaygıları 6. aydan sonra artar. 9 aylıkken en üst düzeye ulaşır. Yani gece uykularının en bozulduğu aydır. Çocuk gelişiminde 6 ayda ile 1 yaş arası, bebeğin baş etmek zorunda olduğu duygu ayrılık kaygısıdır diye geçer. Ayrılık kaygısı ile birlikte uyku bozulur. Bir bebek gece uyandığında, ağladığında mutlaka yanına gidip kaygısının giderilmesi gerekir. Bunun bir tek çözümü vardır. İlk uyuturken, uykuya daldırırken kendi kendine uyumayı öğretmek gerekir. Bunda özellikle bebeğin uykuya olan direncini azaltmada, uyku öncesi ritüellerin çok büyük bir önemi vardır. Biz buna uyku hijyeni diyoruz. Yani uyku öncesi bebeği hep aynı ortamda, aynı şekilde uyutmak ve uyku öncesi hep aynı hareketleri, aynı sırayla tekrarlamak gerekir. Örneğin, uyku zamanı geldi nen nen yapıyoruz demek. Odaya gidiyoruz demek, altını değiştirmek, pijamasını giyindirmek, ışığı kısmak, biraz emzirmek, perdeyi kapatmak gibi sonrasında bebeği uyutmak için yatağına yatırmak gerekir. Uyku hijyenine dikkat edildiği zaman, uyku için odaya bir süre sonra girdikten sonra tekrar odadan çıkarılmazsa bir süre sonra şunu öğreniyor; bana nen nen dediler. Odaya girdim, ışık da kısıldı. Demek ki buradan çıkamayacağımı anladığı anda zaten uykuya olan dirençleri azalıyor. Sonrasında kendi kendine uyutmak için ne yapmak gerekiyor? Zor olan kısmı burasıdır. Uykuya daldırmak için kullanılan bütün aracıları tam ve kesintisiz olarak kesmek gerekiyor. Bunların kısmen yapıldığı, kısmen aracıların kullanıldığı daha basit yöntemler vardır. Her zaman etkili olmayabiliyor. Gelişimsel pediatristlerin bunun için önerdiği, etkili olduğu ispatlanmış ve bebeğe hiçbir zarar vermediği gösterilmiş tek yöntemi ferber uyku yöntemi olduğu söyleniyor. Eğer kendi kendine aracısız uyutma konusunda anne ve baba kararlıysa, çocuk doktorlarıyla bu konunun ayrıntıları hakkında konuşabilirler.

Editör: Samet Sağlam