Gazze'yi gördüm 'zeytin' masalları gölgesinde.
Bombalar yüklü çocuk cesetleri kirletiyordu onurları.
Öfkeyi gördüm, nefreti gördüm barış ve demokrasi masallarını...
Ve bir katil figürü gördüm şehitlerin ve şahitlerin kanında.
Özgürlüğü gördüm, direnişi gördüm, Selahaddin Eyyubi'yi gördüm mazisinde.
Âtiyi gördüm bombaların dumanında bir Musa’yı.
İlk kıblemi gördüm Kudüs hatırası bilinçte.
Zalimi gördüm, mazlumu gördüm, sessizliği gördüm,
İnsan denen varlığın gayya kuyusunu..
Gözyaşını gördüm, acının acıtan yönünü, ruhun düşüşünü...
"gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak" diyen şairin mısralarını...
Gördüm, Hakk'ın
'İncire, zeytine, (Musa'nın, Rabbine münacatta bulunduğu) Sina dağına' and içişini.
Cenneti ve Cehennemi gördüm çocuk gözyaşları içinde.
Kudüs'ü gördüm düşümde...
(25/30.10.2023 K.B.)