İnegöl Bitlis Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından üyelerine aile içi iletişim semineri düzenlendi.

Sani Konukoğlu Konferans Salonunda düzenlenen seminer öncesinde bir konuşma yapan Belediye Başkan Yardımcısı Durmuş Aydın, sosyal kültürel etkinliklerin yanı sıra, bu tür seminerler düzenleyen dernek yönetimine teşekkür etti.

Eğitimci-Sosyolog-Aile Danışmanı Mehmet Şah Marhan, aile ile çocukların arasındaki ilişkilerin önemine ve kişiler arasındaki doğru iletişimin faydalarına değindi. Marhan, "Bir çocuk önce insandır ondan sonra çocuktur. Bir yaşlı önce insandır ondan sonra yaşlıdır. Bir kadın önce insandır ondan sonra kadındır. Bir erkek önce insandır ondan sonra erkektir. Bir fakir önce insandır ondan sonra fakirdir. Dolayısıyla bir belediye başkanının onuruyla bir temizlik elemanının onuru eşittir veya bir okul müdürü ile okuldaki hizmetlinin onuru eşittir. Sadece yaptıkları görev farklıdır. Bir çocuk ile bir anne ve babanın onuru eşittir. Sadece birisi çocuk birisi yetişkindir. Anlamanın temel ayağı dinlemedir. Başarılı olmanın ayağı anlamaktır. Biz dinlemiyorsak anlayamayız, anlamıyorsak başarılı olamayız. Dolayısıyla bizler çocuklarımıza konuşmayı değil dinlemeyi öğretelim. O zamanla konuşmayı öğrenecektir. Başarılı olmanın temel ayağı akıllı veya zeki olmak değildir. O yüzden önce dinlemenin çok önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

Doğru diyalog kurulmamasın yanlış anlaşılmalara yol açabileceğine değinen Marhan, "Şimdi size bir örnek vereyim. İnegöl'de bir teyze otobüse biniyor ve Anadolu'ya gidiyor. Muavinle aralarında şöyle bir diyalog yaşanıyor. Teyze "Beni Malatya'da uyandır." diyor. Otobüs Elazığ'a varıyor. Muavin "Eyvah Eyvah" diyor ve kaptanın yanına gidiyor. "Kaptan biz Malatya'yı geçtik. Elazığ'dayız. Bizim Malatya yolcumuz vardı" diyor ve Otobüs Elazığ'dan Malatya'ya geri dönüyor. Sonra muavin teyzenin yanına gidiyor. "Teyze kalk kalk Malatya'ya vardık." diyor. Teyze kalkıyor ve saatine bakıyor. "Yavrum benim ilaç saatim 2 saat geçmiş."diyor. Bakın burada fizik yok, kimya yok, astronomi yok. Keşke yanlış iletişimin bedeli her zaman otobüsün Elazığ'dan Malatya'ya dönmesi gibi olsa. Aile cinayetleri çıkıyor. Aileler birbirlerini öldürüyor. Dolayısıyla teyze İnegöl'den binerken hesaplıyor ilaç saati Malatya'ya denk geliyor. Muavin soru sormadığı için tek taraflı iletişim oluyor ve muavin onu Malatya yolcusu olarak algılıyor. Ama teyze hesaplıyor onun ilaç saati Malatya'ya denk geldiği için muavine "uyandır" diyor. "İndir" demiyor" diye konuştu.

Çocukların soru sorma heveslerinin yok edilmemesi gerektiğine değinen Marhan, "Yabancı bir yere gittiğinizde, o gitmek istediğiniz yere ulaşmak adına defalarca adres soruyorsunuz. Çünkü orayı bilmiyorsunuz ve orayı öğrenmeye, gitmeye çalışıyorsunuz. Biz bazen çocuğa masayı gösteriyoruz ama çocuk masanın ne olduğunu bilmiyor. Bizde "Bu nasıl olurda masayı bilmez" diye kızıyoruz. Bizde birine adres sorduğumuzda oda " Ya şurası işte. Burası sorulur mu" diyor. O yüzden o çocuk hayatı yeni öğrendiği için masayı defalarca soracak. Hepimiz bir toplantıya gittiğimizde soru soramıyoruz. Çünkü çocukluk evresinde soru sormanın sıkıntılı bir durum olduğunu azar işiterek öğreniriz. Lütfen çocuklarınızın sorularına cevap verin. Lütfen onları dinleyerek ve anlayarak cevap verin. Bir değil bin defa aynı şeyi soruyorsa bilin ki o konu kafasında çözülmemiştir. Lütfen çocukların soru sorma heveslerini yok etmeyin ve çocuklarınızı, eşinizi, arkadaşınızı kısacası muhatabınızı yarım kulakla değil, tam kulakla dinleyin." ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim