Bursa'da geçtiğimiz günlerde, özel bir diş kliniğinde 5 yaşındaki Deniz Sönmez'in sedasyon altında 1 dişinin çekilmesi ve 4 dişine dolgu yapılmasının ardından yaşanan ölümle ilgili soruşturma devam ediyor. Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı ön otopsi raporu, çocuğun saçlı deri altında yoğun ödem, baş ile göğüs kısmında, kalp boşluğu ve akciğerinde kanama tespit etti.
Deniz'in ebeveynleri, diş ağrısı şikayetiyle çocuklarını Bursa'daki özel bir diş kliniğine götürdü. Muayene sonrasında çürük dişler tespit edilen Deniz için 10 Kasım'a randevu verildi. Sedasyon altında gerçekleştirilen operasyon sonrasında çocuk, narkozun etkisinin azalmasıyla rahatsızlandı. Ağızda yoğun kanama ve yüksek ateşle başlayan sorunlar, ailenin dikkatini çekti. Ancak, çocuğun kanamasına rağmen, anesteziye bağlı olduğu iddiasıyla ilaç yazılarak taburcu edildi.
Eve döndükten yaklaşık 20 dakika sonra durumu ağırlaşan Deniz, ailesi tarafından Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne götürüldü. Ancak, 13 Kasım'da oksijen azlığına bağlı olarak gelişen çoklu organ yetmezliği nedeniyle Deniz Sönmez yaşamını yitirdi. Küçük çocuğun cenazesi, otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.
1 ay süreyle mühürlendi
Keles ilçesinde toprağa verilen Deniz Sönmez'in ailesi tarafından yapılan şikayet sonrasında, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatırken, İl Sağlık Müdürlüğü de detaylı bir inceleme başlattı. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından alınan karar doğrultusunda, olayın yaşandığı diş kliniği 1 ay süreyle mühürlendi. Kliniğin kapısına, "16.11.2023 tarih ve 229439732 Sayılı Sağlık Bakanlığı oluruna istinaden 1 ay süreyle mühürlenmiştir" ibaresi yazıldı. Sağlık Bakanlığı'nın bilgisi doğrultusunda alınan bu kararın, soruşturmanın ve incelemenin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amacıyla alındığı belirtildi.
Deniz Sönmez'in Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsisinin ardından çıkan ön raporda, çocuğun saçlı deri altında yoğun ödem, baş kısmı ile göğüs, kalp boşlukları ve akciğerinde kanama tespit edildiği ortaya çıktı. Raporda belirtilen bilgiler doğrultusunda, tıbbi bilgeleri içeren adli tahkikat dosyası ile otopsi görüntülerinin Adli Tıp Kurumu 8'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu'na gönderilmesi ve buradan gelecek mütalaanın Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmesi talep edildi.
Aile bu mağduriyetle ömür boyu yaşayacak
Sönmez ailesinin avukatı Salih Duman, sürecin devam ettiğini belirterek, kliniğin 1 ay kapatılmasının, yapılan işlemlerde mevzuata aykırılığın bir göstergesi olduğunu ifade etti. Ayrıca, doktorlarla ilgili sürecin de devam ettiğini ekledi. Avukat Duman, "İlk olarak savcılık soruşturma boyutunu, ifadelerin alınmasını bekliyoruz. Bazı ifadelerin alındığını duyduk. Bazı eksiklikler var. Onlar tamamlandıktan sonra tazminat süreçleri de başlayabilir. Ama burada hiçbir tazminat, bu vahim olayın adaletini, tazminini sağlamayacak. Aile bu mağduriyetiyle ömür boyu yaşayacak. Ama biz süreçlerin sonuna kadar takipçisi olacağız. Suçluların tabi ki cezalandırılmasını da eğer kusurları ve olası kasıtları tespit edilirse bunlara Ceza Kanunu'nun asgari haddinden değil, azami olarak en ağır şekilde cezalandırılması talebimizdir" ifadelerini kullandı.
Yeter ki adalet yerini bulsun
Otopsi raporu hakkında konuşan avukat Salih Duman, "Otopsi raporu Bursa'dan alındı, ancak adli tıp olarak 8'inci Daire'ye gidecek. Süreç oldukça uzun, belki birkaç ay sürebilir. Ancak durumun ciddiyetini göz önünde bulundurarak, bir an önce tamamlanmasını yetkililerden talep ediyoruz. Ön otopsi raporu bugün elimize geçti. Çok teknik bilgiler içerdiği için şu aşamada inceleme aşamasındayız. Bu konuda hukuksal sürece zarar vermemek adına şu aşamada bir beyanda bulunmuyoruz" ifadelerini kullandı.
Deniz'in vefatının ardından savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ve ifadelerine başvurulduğunu belirten baba Aydın Sönmez ise oğlunun vefatının ardından zor günler geçirdiklerini ve psikolojik destek aldıklarını söyledi. Baba Sönmez, "Deniz'in otopsi raporu çıktı ancak içerisinde sıkça kullanılan tıbbi terimler nedeniyle net bir anlam çıkaramadık. Bundan sonraki sürecin İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna bağlı olarak devam edeceğini söylediler. Biz de İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek raporun içeriğine göre hareket edeceğiz. Eğer diş kliniklerinde bu anestezinin uygulanması yasaksa bu yapılmasın. Yani illa bir can gitmesi gerekmiyor. Daha erken müdahale edilsin, devletimiz denetim yapsın. Oğlumun vefat etmesiyle alakalı gerek anestezi uzmanı, gerek işlem yapan doktorla ilgili şikayette bulunduk. Ben devletimin adaletine sonuna kadar güveniyorum. Adalet bir şekilde tecelli edecek. Suçu olan da cezasını çekecek, en ağır şekilde. Benim oğlum 3 gün savaş verdi yoğun bakımda. Ben onun için bir ömür savaşmaya hazırım. Yeter ki adalet yerini bulsun" ifadelerini kullandı.