İstanbul’da bir psikiyatri kliniğinde hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu ve yardım ettiği öne sürülen 5 diğer sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada beyanda bulunan mağdur çocuklardan D.A., “Meyve suyuma ilaç kattı. Pipetle toz ilaç çektiriyordu. Üşüyordum, ışıkları kapatıyordu. Ne dediğimi bilemiyordum, kendimi hissedemiyordum. Beni mecbur etti ve ben babama suç attım onun yüzünden. Ben böyle bir şey yapmak istemiyordum. Annemden, babamdan beni ayıracağını söyledi mecbur yaptım” dedi.

İstanbul’da bir psikiyatri kliniğinde hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu ve yardım ettiği öne sürülen 5 diğer sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ve eşi tutuksuz sanık Özgül Zoroğlu hazır bulundu. Duruşmaya bir kısım tutuksuz diğer sanıklar ile taraf avukatları ve müştekiler de katıldı.

Duruşmaya Adli Görüşme Odası’ndan bağlanan ve sosyal hizmet uzmanı eşliğinde beyanda bulunan mağdur çocuk D.A., “İlk önce Süleyman, İnci, Ahmet, Zeynep. Hepsinden şikayetçiyim. Anneannemin yakın arkadaşı varmış. O söyledi bize Süleyman’ı. Gittiğimizde o beni annemle babamla tehdit etti. Bana baskı yaptı ‘baban seni taciz etti diyeceksin’ dedi. Beni dinlemiyordu ilaç veriyordu. Bir keresinde meyve suyuma ilaç kattı. Pipetle toz ilaç çektiriyordu. Üşüyordum, ışıkları kapatıyordu. Ne dediğimi bilemiyordum, kendimi hissedemiyordum. Beni mecbur etti ve ben babama suç attım onun yüzünden. Ben böyle bir şey yapmak istemiyordum. Annemden, babamdan beni ayıracağını söyledi mecbur yaptım. Şu an çok pişmanım. Bana ilaçlar verdi annemden saklamamı istedi. ‘Sen 16 yaşına geldiğinde seni annenden alıp bir ülkeye götüreceğim’ dedi. Çok korkmuştum annemden babamdan ayıracak diye. Ben mecbur kaldım babama suç atmaya. Benim arada yiyeceğime içeceğime ilaç katıyordu. Bir gaz varmış onu verecekmiş annemin ve babamın yemeğine katacakmışım. Anneme babama şiddet uygulamamı istedi. Annemin çıplak fotoğrafını çekmemi istedi. Bana Salih Zoroğlu iğne yaptı. Hatta iğneden korktuğumu söylemiştim. Onların yüzünden okulda hafızam gidiyor. Sanki silinmiş gibi oluyor. Hiç kimseyi hatırlamıyorum. Diyemedim anneme de söyleyemedim beni kurtar diyemedim. İlaçlardan hiçbir şeyi hatırlayamıyorum” dedi.

“Biz başka bir çocuk için kendisini vakfetmekle suçlanıyoruz”

Süleyman Salih Zoroğlu’nun tutuksuz olarak yargılanan eşi Özgül Zoroğlu ise, "Bu dava tamamen insanlık sorgulaması. Biz başka bir çocuk için kendisini vakfetmekle suçlanıyoruz ve mahkeme bizi bununla yargılıyor” dedi.

“Ketamini kendi babamda, eşimde, çocuğumda, kedimde kullandım”

Tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ise, ketaminin çok faydalı bir ilaç olduğunu ileri sürerek, "Kendi babamda, eşimde, çocuğumda, kedimde kullandım. Ben yaşı başı ileri insanım. Kalp hastalığım var şeker hastalığım var. Çok ciddi zorluk yaşıyorum. Ev hapsine alınmamı tahliye ediyorum” şeklinde savunma yaptı.

Ara kararını açıklayan mahkeme, Süleyman Salih Zoroğlu’nun tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 20 müşteki aile ve 21 mağdur çocuğun beyanlarının alındığı belirtilmişti. İddianamede, yaşları 7 ile 18 arasında değişen 21 mağdur çocuğun ve ebeveynlerinin alınan beyanlarına, mağdur çocuklarla ilişkili seans kayıtlarına, ailelere gönderilen mesaj içeriklerine de yer verilmişti. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun mağdurlara teşhis koyarak seanslar sırasında Ketamin maddesi verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, bedensel ve ruhsal yönden sağlıklarının bozulmasına neden olduğu, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari girişimlerde bulunduğu, çocukları kendi tutacağı bir eve yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı yönündeki beyanlarla şikayetçi olunduğu anlatılmıştı. Sanık Zoroğlu’nun klinik ve ev adreslerinde ele geçirilen maddeler üzerinde Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi tarafından yapılan inceleme ve analizler neticesinde Ketamin ve Ketamin bulaşıklı madde ve materyaller tespit edildiği de iddianamede açıklanmıştı. İddianamede sanık Zoroğlu’nun mağdur çocuklara yönelttiği kapalı uçlu soruları, hasta mahremiyetini ihlal edici uygulamaları, ebeveynlere yönelik düşmanca ifadeleri, intihar girişimlerine ilişkin pozitif pekiştirgeçlerinin temel mesleki ve etik ilkelere aykırı olduğu, eylemlerinin çocuğun duygusal istismarı kapsamında değerlendirilebileceği ifade edilmişti. İddianamede mağdur çocukların hiçbirinin kliniğe cinsel istismar iddiası/şüphesi/ihtimaline bağlı bir travma sebebiyle gitmediği de belirtilmişti. Sanık Süleyman Salih Zoroğlu’nun tüm vakalara, öykülerinde bir cinsel istismar olmamasına karşın hızlıca Çoklu Kişilik Bozukluğu (ÇKB) / Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) teşhisi koyduğu da belirtildi. Başlangıçta bizzat çocukların direnç göstererek istismara uğramadıklarını, müracaat sebeplerinin bu olmadığını doktora anlatmaya çalıştığı ancak Zoroğlu’nun ensesti "Allah’ın verdiği özel yeteneklerle, bir önsezi sayesinde, manevi bir gözle bakarak hemen anladığını" iddia ettiği iddianamede kaydedilmişti. Zoroğlu’nun dosya mağduru çocukların pek çoğunu okullarını bırakmaya, ailelerinden ayrılarak oluşturacağı evlerde kalmaya, pasaport çıkarıp yurt dışına gitmeye ikna etmeye çalıştığının tespitine de iddianamede yer verildi. Sanık Zoroğlu’nun bu noktada mağdurların ailelerinden şantaj yoluyla temin edeceği paraları kullanmayı planladığı, yurtdışındaki temel bağlantı noktasının da firari durumdaki FETÖ şüphelisi ablasının olduğunu ikrar ettiği iddianamede kaydedilmişti. Zoroğlu’nun mağdur çocukların bir bölümüne çeşitli zehirleyici maddeler kullanarak ebeveynlerini öldürme tavsiyesinde bulunulduğu, çocuğun bu maddeleri kullanması halinde otopside tespit yapılamayacağını söyleyerek suç işleme kararlılıklarını arttırmaya çalıştığı da belirlenmişti. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun 21 kez “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama”, 21 kez “Eziyet”, 4 kez “İftira”, 2 kez “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, 2 kez “Şantaj”, 2 kez “Uyuşturucu Madde Kullanımını Özendirme”, 1 kez “Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme” 1 kez “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etme” suçlarından toplam 96 yıldan 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan Zoroğlu’na yardım ettiği öne sürülen diğer 5 sanık hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.

Kaynak: iha