Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı, toplantının ardından yaptığı açıklamada önemli konulara değindi. Erdoğan, ülkenin gündemine dair şu ifadelerle bilgi verdi;
A Milli Futbol takımımız hepimize büyük bir sevinç ve gurur yaşattı. Berlin Olimpiyat Stadı'nı bayram yerine çeviren gurbetçilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye 100 yılının inşası için verdiğimiz mücadeleyi sürdürüyoruz. Son kabine toplantımızdan sonra birçok zirveye katıldık. Astana'da düzenlenne Türk Dünyası olarak dayanışmamızı perçinledik. Dilde fikirde işte birlik idealine adım adım yaklaşıyoruz. Kıbrıs Türkü kardeşlerimize uygulanan tecrit kırılması yanında Türk dünyasının Kıbrıs'a olan desteğini de ortaya koyduk. KKTC'deki kardeşlerimizin Cumhuriyet Bayramı'nı tekrar kutluyorum. Enerjiden güvenliğe savunmaya kadar her alanda attığımız adımlarla ana vatan ve yavru vatan arasındaki bağların daha da kuvvetlenmesini sağlıyoruz. Ercan Havalimanı'nın yeni binasi ve pistinin açılışını gerçekleştirdik. İnşallah çok daha fazlasını gerçekleştireceğiz.
Kıbrıs Türkü'nün ambargolarla haklı davalarla döndürmeye çalışanlar, Kafkasya'da başka emeller peşinde
Kıbrıs Türkü'nün ambargolarla haklı davalarla döndürmeye çalışanlar, Kafkasya'da başka emeller peşinde. Ermenistan'ı yıllarca kışkırtarak bu coğrafyada yaşayan insanların acıları üzerinden kendilerine rant devşirenler en büyük zararı Ermenilere verdiler. Ermenileri istismar edip güvensizliğe mahkum ettiler. Ermeni halkı ve yöneticilerinin güvenliği komşuları ile barışta aramaları daha doğru olacaktır. Batılı ülkeler tarafından gönderilen hiçbir silah, kalıcı barışın yerini tutamaz. Buradan bir kez daha Ermenistan'a Azerbaycan'ın uzattığı barış elini tutması çağrısında bulunuyorum.
Türk araba yapamaz diyenleri hüsrana uğrattık
Togg üretimi ve satışa başlaması ile kendi markamız ile küresel rekabetteki yerimizi aldık. Türk araba yapamaz diyenleri, fabrikada üretim bandı yok diyenleri, bundan 60 yıl önce devrim otomobili projesini garaja mahkum eden zihniyeti hüsrana uğrattık. Bunun fabrikası nerede diyerek akıllarınca dalga geçtikleri Togg 12 binden fazla satış yaptı. Kocaeli'den Rize'ye geçtik. Rize'de bakanlıklarımız ve belediyelerimizin tamamladığı eser ve projelerin resmi açılışlarını gerçekleştirdik. 36,7 km uzunluğundaki Ayder yolunun temelini de bu vesile ile açtık. Karadeniz bölgemize hayırlı olsun.
Her yıl milli ağaçlandırma günü olarak kutladığımız 11 Kasım'ı yine ülkemiz genelinde bir ağaçlandırma seferberliğine dönüştürdük. 5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Bu tablo küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tüm insanlığın bekasını tehdit ettiği bir dönemde oldukça önemlidir.
Vatandaşlarımız için özel çaba harcadık
Ülkemizi yeni bir yaklaşım ile tanıştırdığımız alanlarda sosyal devlet olgusu geliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kerim devlet vasfına ilk kez bizim dönemimizde kavuştu. Kurucu kadronun hayalini süsleyen, kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet özlemi 21 yılda bir idealden çıkıp gerçeğe dönüşmüştür. Devletimizin şevkat şemsiyesi dışında hiçbir vatandaşımızın kalmaması için özel çaba harcadık. Halkçılık maskesi altında yıllardır bu ülkede halk düşmanlığı yapanlar bilmese de, hizmetlerimizden yararlanan vatandaşlarımız bu gerçekleri bizzat görüyor, yaşıyor.
Gazze halkına sahip çıkıyoruz
Türkiye olarak sadece sınırlarımız içinde değil,yur dışında da mağdurun, zulme uğrayanların yanındayız. AFAD'ımızla, Kızılayımızla ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşuyoruz. Balkanlardan Afrika'ya nerede gözü yaşlı kimse varsa Türkiye'nin eli oradadır. Her kim Türkiye'yi soydaşlarının derdine sırtını dönmek ile suçluyorsa, yabancı güçler adına çalışan 5. kol faaliyeti yürütüyordur. İsrail'in 7 Ekim'den beri süren alçakça saldırıları karşısında Gazze halkına sahip çıkıyoruz. 11 uçak dolusu malzeme ile 1 sivil insani yardım gemisini Mısır'a gönderdik. 800 tona varan insani yardım malzemesini bölgeye sevk etmiş olduk. İsrail suyunu yakıtını elektriğini iletişimini komple keserek Gazze halkını öldürmekle kalmıyor, direniş azmini de kırmaya çalışıyor. Kelimenin tam anlamı ile vahşet, ikinci dünya savaşında yaşananları aratmayan bir gaddarlık sergileniyor. İsrail, bir atışta 2 ölü diyerek hamile kadınları katletmek ile övünen bir cinnet hali içindedir. Daha ağzı süt kokan sabileri, uçaklarla, tanklarla bombalayarak öldürmenin adı savaş değildir. Bunun adı barbarlıktır. Devlet terörürüdür. Netanyahu itibarını hastaneleri okulları bombalayarak yeniden kazanma çabasında. Gazze'de hizmet veren neredeyse tüm hastaneler ya yıkıldı ya zarar gördü. Gazze'nin en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi'nde olan vahşeti hepimiz takip ettik. Medeni dünya bu hastane saldılarını sessizce seyretti. Hatta İsrail'in kendini savunma hakkı diyenleri gördük. Gazze'deki tek onkoloji hastanesinin vurulması, buradaki hastaların ülkemize sevk edilmesi ile ilgili girişimimizi başlattık. Gazze'de mahsur kalan vatandaşlarımızın tahliyesini dün gerçekleştirdik. Diğerleri için de girişimimiz sürüyor. Türkiye tarihi misyonunu başı dara düşenlere kucak açarak yerine getiriyor.
Türkiye olarak Gazze'de akan kanın durması için seferber olmuşken, batılı ülkelerin vicdansızlığını yüzümüz kızararak takip ediyoruz. İsrail güçleri kadın çocuk yaşlı demeden sivilleri katlediyor. Modern silahların hepsini kullanan İsrail insanlık vicdanı olarak yargılanacaktır. Batılı kurum ve kuruluşlar kulaklarını tıkadılar. İsrail'i aklamanın peşindeler. İsrail ateşkes çağrısı dahil her türlü tepkiyi antisemitizm parantezine alarak boğmaya çalışıyor. Holokost utancı Avrupalı liderleri adeta esir almış durumda. Bunu Almanya ziyaretinde de bir kez daha görmüş olduk. İsrail'in ne kadar uğraşırsa uğraşsın antisemitik yaftası vuramayacağı tek ülke Türkiye'dir. Türkiye'nin geçmişinde böyle bir utanç göremezsiniz. Konuşurken rahatım. Onların hepsinin İsrail'e borcu var. Asıl utanç verici olan ise Batılı ülkelerin İsrail ile sergilediği yalan kardeşliğidir. Aynı şekilde Irak'ta nükleer silah arayanların, İsrailli bakanların atom bombası itirafları karşısında tek bir cümle söylememesidir. Bugün İsrail'e ses çıkarmayanların yarın başka ülkelere söyleyecek hiçbir sözü olamaz. Gazze'deki vahşet karşısında İnsanlığın sesi olma görevi şu an Türkiye'nin omuzlarındadır. Acının ve merhametin dili dini ırkı yoktur. Bugün yaşananlara tepki vermezsek, işgalci zihniyetin kendi topraklarımıza uzanmasına engel olamayız. Karabağ'ın gönlümüzdeki yeri ile Gazze'nin gönlümüzdeki yeri aynıdır. Kendi kadim şehirlerimizi de Kudüs'ü de aynı görüyoruz. Sözde aydınlara siyasetçilerine ne desek boş olduğunu biliyoruz. Son gelişmeler karşısında da milletimiz yumruğunu ona göre sıkmaktadır.
Terör örgütleri ile mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz
Terörle mücadeleden savunmadn ekonomiye uzanan birçok konuyu ele aldık. Terör örgütleri ile mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Yılbaşından bu yana 2 bin teröristi etkisiz hale getirildik. Döktükleri her damla kanı teröristlernden soruyoruz. Son terörist de tehdit olmaktan çıkana kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Gerektiğinde yeni operasyonlarla alçak ve sinsi planları sahiplerinin başına yıkacağız. Bir gece ansızın gelebiliriz ikazımız dün olduğu gibi bugün de geçerlidir.
Teröristlere nefes aldırmayan ordumuz, emniyet birimlerimizi tebrik ediyorum.
İklim değişikliği toplantımızda bir diğer başlıktı. Çevre sorunlarından tüm dünya gibi biz de olumsuz etkileniyoruz. Seller, fırtınalar ve su baskınları bunlardan sadece bir kısmı. Sağanak yağış ve sel sebebiyle 9 insanımız vefat etti. 52 vatandaşımız yaralandı. 11 kardeşimiz içni de kayıp ihbarında bulunuldu. AFAD ve diğer birimlere bağlı 7 bin personel ile 110 insanımızı kurtardık. Zarar tespit çalışmalarımızı tamamlayıp destek ödemelerini yapacağız.