Gemlik Körfezi'nde meydana gelen ve İstanbul'da da hissedilen 5.1 ve 4.5 büyüklüğündeki iki deprem öncesinde bazı Android işletim sistemli cep telefonlarına, depremin gerçekleştiği yönünde erken uyarı mesajları gönderildi. Bu konuda açıklama yapan Prof. Dr. Ahmet Serbes, uygulamanın deprem tahmini yapmadığını, aslında depremin gerçekleştiğini ancak yıkıcı etkilerinin bize ulaşması bir süre aldığı için bu süre zarfında uyarı gönderdiğini ifade etti.

65717804470a9b007094850a

Prof. Dr. Serbes, telefonlara gelen bildirimlerin iki tür olduğunu belirtti. Küçük depremler için "Farkında Ol" uyarısı, büyük depremler için ise "Önlem Al" uyarısı yapıldığını açıkladı. Özellikle büyük depremlerde, telefonun rahatsız etme modunda olsa bile "Önlem Al" bildirisinin sesli ve görsel olarak kullanıcıyı uyarmak üzere tasarlandığını vurguladı.

65717804470a9b007094850f

Marmara Denizi Gemlik Körfezi'nde meydana gelen depremler, İstanbul ve çevre illerde hissedilirken, Android kullanıcılarına giden uyarı mesajları dikkat çekti. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Serbes, bu tür bildirimlerin telefonlardaki ivme ölçerler aracılığıyla sismik dalgaların algılanmasıyla gerçekleştiğini açıkladı. 

65717804470a9b0070948511

Prof. Dr. Ahmet Serbes, "Google bazı telefonlara 7 ile 20 saniye öncesinden deprem olabileceği bilgisini gönderdi. Bir deprem sırasında depremin merkez üssünden çeşitli türde sismik dalgalar yayılıyor. Temel olarak iki tip dalga var. P dalgası ve S dalgası. P dalgası cisim dalgası, S dalgası yüzey dalgası. P dalgaları çok hızlı yayılıyor fakat biz insanlar olarak bunu algılayamıyoruz; çünkü yıkıcı değil. S dalgaları ise çok daha yavaş yayılıyor ve daha yıkıcı bir etkiye sahip. P dalgaları S dalgalarından yaklaşık 1.7 ile 1.8 kat daha hızlı yayılıyor. Günümüzde akıllı telefonların her birinin içerisinde ivme ölçerler var. İvme ölçerler hareketi, ivmeyi, titreşimleri ve titreşimlerin hızını ölçebilen sensörler. Google android telefonlara gönderdiği deprem uyarı sisteminde cep telefonlarının içerisindeki ivme ölçerleri kullanarak P dalgalarını daha S dalgaları bize ulaşmadan önce algılayabiliyor. Telefon deprem olabileceğini düşündüğü herhangi bir P dalgası geldiğinde, herhangi bir titreşim algıladığında Google bunu deprem algılama sunucusuna gönderiyor. Etraftaki birçok telefondan da benzer sinyaller Google deprem sunucusunda birleştiriliyor. Birleştirildikten sonra birleştirilen bilgilerden depremin merkez üssü ve şiddeti kestiriliyor. Ardından yıkıcı etkisi olan, daha güçlü hissedilen S dalgası bize ulaşmadan önce kullanıcılara bildirim gönderiliyor. İki tür bildirim var; küçük depremler için 'Farkında Ol' uyarısı, büyük depremler için ise  'Önlem Al' uyarısı. Telefonumuz rahatsız etme modunda olsa bile bir deprem olduğunda önlem al bildirisi sesli ve görsel olarak kullanıcıyı uyarıyor zaten. Depremin merkez üssüne bağlı olarak örneğin bu depremde Bursa'dakiler depremden 7 saniye önce bildirim alırken, İstanbul'dakiler 15-20 saniye önce bildirim alıyorlar. Çünkü yıkıcı etkisi olan ve güçlü hissedilen S dalgaları Bursa'ya yaklaşık 6-7 saniyede ulaşırken, İstanbul'a 15-20 saniye sonra ulaştı. Merkez üssünden uzaklaştıkça önlem almak için daha fazla zamanımız oluyor" dedi.

"Şu anda dünya genelinde 20'den fazla ülkede aktif olarak kullanılan bu sistem, Yunanistan, Yeni Zelanda, Kazakistan, Kırgız Cumhuriyeti, Filipinler, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Özbekistan ve Pakistan gibi ülkelerde hizmet veriyor. Google, sistemi kullanıma açtı ve gelecekte daha fazla bölgeye hizmet sunmayı planlıyor. Bu benzersiz uygulama, ilk olarak depremlerin sıkça yaşandığı Kaliforniya'da gerçek sismograflarla test edildi. Daha sonra Google, ivme ölçerleri kullanarak telefonlarda bu sistemi genişletti ve önce Amerika'da kullanılmaya başlandı. Bu uygulama, deprem tahmini yapmıyor; aslında deprem gerçekleşiyor. Ancak depremin yıkıcı etkileri bize ulaşana kadar geçen sürede bize bir uyarı gönderiyor. Bu durumu bir analogiyle düşünebiliriz: Yıldırım düştüğünde görüntüsünü hemen görebiliriz, ancak sesi bize daha sonra ulaşır. Aynı şekilde, P dalgaları çok daha hızlı ilerleyip erken gelirken, S dalgaları daha sonra ulaşır. P ve S dalgaları arasındaki zaman farkını kullanarak, Google bu sistem aracılığıyla bize erken uyarı gönderiyor. Yani aslında deprem anında gerçekleşiyor; fakat bize ulaşması 6-7 saniye sürebilirken, Google bize bu süre zarfında bir uyarı sağlıyor."

15-20 saniye bile çok önemli 

Kahramanmaraş depreminin tanığı Buğrahan Çevirici, şubat ayında yaşanan deprem anında oradaydı ve erken uyarı sistemlerinin devreye girmesinin gerçekten önemli bir gelişme olduğunu vurguluyor. Çevirici, "Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş depreminde ben de depremzedeydim. Bu erken uyarı sistemlerinin gelmesi gerçekten iyi birşey. Çünkü deprem anında özellikle çoğu kişi hazırlıksız yakalandı. Kahramanmaraş depremi de gece olmuştu, herkes hazırlıksız yakalandı, uyuyorlardı. İnsanlar şok halindeydi. Herkes o an ne yapacağını bilemedi. Bir kargaşa vardı. Erken uyarı sistemlerinin gelmesi bu konuda çok iyi bir şey. Çünkü en azından bir 10-15 saniye erken haberi olsa insanın hazırlıklı olabilir. Hazırladığı bir planı, deprem çantası varsa ona göre hareket edebilir. Önceden haberimiz olduğu zaman her şey daha planlı olur. 15-20 saniye bile çok önemli birşey" ifadelerini kullandı. 

Editör: Berfe KURT