Covid-19 virüsü, FLiRT adı verilen yeni bir varyantla mutasyon geçirerek tekrar yayılmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu yeni varyant grubunun genetik kodlardaki mutasyonlar sonucunda oluştuğunu ve antikorlardan korunabilen JN.1 türevidir olarak tanımlıyor. Ancak FLiRT varyantlarının ne kadar ağır ve bulaşıcı olduğu henüz tam olarak bilinmiyor.

Covid-19 vakaları dünya genelinde genellikle düşüş gösterse de bazı bölgelerde artışlar yaşanıyor. FLiRT varyantları, semptomları diğer Covid-19 tipleriyle benzerlik gösterirken, mevcut aşıların yeni varyantlara karşı da etkili olması bekleniyor.

FLiRT, genetik kodlardaki mutasyonların adlarından oluşturulan gayriresmi bir takma ad olarak kullanılıyor. Özellikle Omicron varyantından türeyen bu yeni form, başak proteinlerindeki üç kilit mutasyonla antikorlardan korunma yeteneği kazanmış durumda.

İngiltere Halk Sağlığı Ajansı, FLiRT varyantlarının ağırlığını ve bulaşıcılığını anlamak için daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Şu anda İngiltere'de diğer varyantlardan daha baskın olup olmadığına dair kesin kanıt bulunmamakla birlikte, durumu yakından izliyorlar.

Bilim insanları, FLiRT varyantlarının ilk kez nerede ortaya çıktığını tam olarak bilmemekle birlikte, ABD'deki atık sularda tespit edildiği bildiriliyor. Bu varyantlar, semptom göstermeyen bir toplulukta dahi izlenebilir.

Aşılamanın hala önemli bir koruma yöntemi olduğunu vurgulayan uzmanlar, Covid-19 aşılarına uygun olan herkesin aşılarını yaptırmaları gerektiğini belirtiyor. Aşılar enfeksiyonu engelleme konusunda tam koruma sağlamasa da, ciddi hastalık geçirme, hastaneye yatma ve ölüm riskini önemli ölçüde azaltabilirler.

Sonuç olarak, FLiRT varyantlarıyla ilgili bilgi ve önlemler, aşılamadan maske kullanımına kadar çeşitli önlemleri içermektedir. Herkesin sağlık otoritelerinin rehberliğine dikkatle uyarak bu süreçte bilinçli hareket etmesi önem arz etmektedir.

Kaynak: NTV