Geçtiğimiz yıllarda “Dünyanın en büyük köpek balığı Çin’de yakalandı!” haberleriyle gündemi sarsan megalodonlar (bulunan şey aslında dev bir köpek balığıydı, megalodon değildi) izlediğiniz belgesellerde gördüğünüz köpek balıklarından çok çok daha büyük bir yapıya sahip. Peki, bu devasa balıkların boyu kaç metre? Ne yerler ve ne içerler (!) gibi tüm sorularınıza yanıt olmak için hazırladığımız bu makaleyi baştan sona okumaya ne dersiniz? Hadi başlayalım.

Dünyanın En Büyük Köpek Balığı

En eski megalodon fosilleri (daha önce Carcharodon veya Carcharocles megalodon olarak bilinen Otodus megalodon) 20 milyon yıl öncesine aittir. Megalodonlar o dönemlerden, günümüzden 3,6 milyon yıl öncesine; yani nesilleri tükenene kadar okyanuslara hükmetti.

O (megalodon) sadece dünyadaki en büyük köpek balığı değil, aynı zamanda var olan en büyük balıklardan biriydi. Tahminlere göre 15 ila 18 metre uzunluğunda, yani kayıtlara geçmiş en büyük beyaz köpekbalığından üç kat daha uzun bir yapıya sahipti.

Tam bir megalodon iskeleti olmamasına rağmen bu rakamlar, hayvanın 18 santimetre uzunluğa ulaşabilen devasa dişlerinin büyüklüğüne dayanarak tahmin ediliyor. Aslında megalodon kelimesi basitçe “büyük diş” anlamına gelir. Bu dişler, bu devasa köpeğin ne yediği gibi birçok şey hakkında bize bilgiler verebilir.

Bu Devasa Balıklar Ne Yediler?

Dev dişlerinin yapısına ve tahmini boyutlarına bakılacak olursa büyük olasılıkla balinalar, büyük balıklar ve muhtemelen diğer köpek balıkları… E bu kadar büyükseniz çok yemek yemelisiniz, çok büyük avlara ihtiyacınız vardır. Günlük menüleri muhtemelen yunuslar ve kambur balinalar arasındaki her boyutta balıktan oluşuyordu.

Fosilleşmiş balina kemikleri şeklinde megalodonun beslenme alışkanlıklarına dair başka kanıtlarımız var. Bunların bir kısmı, balina kemiklerinin yüzeyinde megalodon diş izlerinin bulunmasından kaynaklanıyor.

Balinalar kadar büyük avlarla mücadele edebilmek için megalodonların ağzını sonuna kadar açabilmesi gerekiyordu. Çenesinin 2,7 x 3,4 metre genişliğinde, iki yetişkin insanı yan yana yutmaya yetecek büyüklükte olduğu tahmin ediliyor.

Bu devasa katil balıkların çenesi 276 dişle kaplıydı ve köpekbalığının ısırma kuvvetinin onlarca kat üzerinde bir basınç uygulayabildiği tahmin ediliyor. İnsanlar yaklaşık 1,317 Newton (N) ısırma kuvvetine sahipken, büyük beyaz köpekbalıklarının 18,216 N’luk bir kuvvetle ısırabileceği tahmin edilmektedir. Araştırmacılar megalodonun 108,514 ile 182,201N arasında bir ısırık gücüne sahip olduğunu tahmin ediyor.

Megalodon Neye Benziyordu?

Çoğu araştırma, megalodonun muazzam bir büyük beyaz köpekbalığı gibi göründüğünü gösteriyor. Ancak günümüzde yapılan son araştırmalar bu düşünceyi onaylamıyor.

Megalodonlar, büyük beyaza kıyasla muhtemelen daha düz, ezilmiş gibi bir çeneye sahip bir buruna sahipti. Ayrıca birçok köpek balığı gibi, ağırlığını ve boyutunu rahatlıkla yönetebilmek için oldukça uzun ve güçlü yüzgeçlere sahipti.

Megalodonun en eski kesin atası, 55 milyon yıllık Otodus obliquus olarak bilinen ve uzunluğu yaklaşık 10 metreye ulaşan bir köpekbalığıdır. Ancak bu köpekbalığının evrimsel tarihinin, 105 milyon yıllık Cretalamna apendiculata’ya kadar uzandığı ve megalodonun soyunu 100 milyon yıldan daha eskiye dayandırdığı düşünülüyor.

Zamanla daha fazla fosil bulundukça, büyük beyaz köpekbalığının atasının megalodonlarla birlikte aynı dönemde yaşadıkları keşfedildi. Bazı bilim insanlarına göre bu iki tür arasındaki rekabet, zamanla megalodonların yok olmasının sebebi olarak görülüyor.

Kozmopolit Bir Köpekbalığı

Megalodonlar dünyanın dört bir yanındaki sıcak tropikal ve subtropikal bölgelerde yaşayacak şekilde evrimleşti. Bu tür dünyaya öylesine yayıldı ki megalodon dişleri, Antarktika hariç her kıtada bulundu.

Kuzey Amerika’nın doğu kıyılarında, kıyılarda, Kuzey Carolina, Güney Carolina ve Florida’nın tuzlu su dereleri ve nehirlerinin dibinde pek çok diş bulundu. Bu muhtemelen kısmen kayaların yaşından kaynaklanıyor (zamanla yer değiştirmesinden), bu dişler birçok yerde deniz tabanında kolaylıkla bulunabildiği için koleksiyoncular tarafından oldukça sevilen bir şeydir.

Fas kıyılarında ve Avustralya’nın bazı bölgelerinde de oldukça yaygındır, ayrıca Birleşik Krallık ve civarlarındaki kıyılarda da sıkça rastlanmakta.

Megalodon Dişleri Neden Bu Kadar Yaygın?

Megalodonun neredeyse tüm fosil kalıntıları dişlerdir, tüm yaşamları boyunca sürekli olarak diş üretirler. Ne yediklerine bağlı olarak, köpekbalığı türleri her 1-2 haftada bir dişlerini kaybederler ve ömürleri boyunca (dökülenlerle beraber) 40.000’e kadar dişleri olur. Bu durum, köpekbalığı dişlerinin sürekli olarak okyanus tabanında birikmesini ve günümüze oldukça yüksek sayıda kalıntılar olarak gelmesini tetikliyor.

Ayrıca geçtiğimiz yıllarda fosilleşmiş bir megalodon omuru da keşfedildi, bu olağanüstü fosil, megalodonların neye benzediğine dair temsili resimler oluştururken oldukça işe yarıyor.

Dünyanın En Büyük Köpek Balığının Neslinin Tükenişi

Megalodonun, gezegenin küresel soğuma aşamasına girdiği Pliyosen döneminin sonunda (2,6 milyon yıl önce) yok olduğu biliniyor. Tam olarak son megalodonun ne zaman öldüğü bilinmese de bu sürenin en az 2,6 ila 3,6 milyon yıl öncesine dayandığı biliniyor.

Bilim adamları, kaplumbağaların % 43’ü ve deniz kuşlarının % 35’i de dahil olmak üzere tüm büyük deniz hayvanlarının üçte birinin, küresel sıcaklık azaldıkça ve besin zincirinin tabanındaki organizma sayısı düştüğü için neslinin tükendiğini düşünüyor.

Yetişkin köpekbalıkları tropikal sulara bağımlı olduklarından, okyanus sıcaklıklarındaki düşüş muhtemelen büyük bir habitat kaybına sebep oldu. Ayrıca megalodonların beslendiği türlerin neslinin tükenmesi de megalodonların neslinin tükenmesine sebep olmuş olabilir.

Megalodonların, yavrularının kıyıya yakın yerlerde doğurduğu düşünülüyor. Bu sığ kıyı suları, yavrular için iyi bir eğitim alanı olacak ve daha büyük dişli balinalar gibi açık suda gizlenen avcılardan koruyacaktı.

Megalodonlar Günümüzde Yaşıyor Olabilir Mi?

Megalodon kadar devasa bir hayvan hala okyanuslarda yaşıyor olsaydı, bunu bilmememiz mümkün değildi. Yani en azından bilim insanları tarafından öyle düşünülüyor. Köpekbalıkları, diğer büyük deniz hayvanlarının üzerinde devasa ısırık izleri bırakırdı ve bu sebeple onlardan rahatlıkla haberdar olurduk. Ayrıca ılık sular dışında hayatta kalamayan megalodonların, soğuk ve derin sularda yaşama ihtimalinin olmadığını söylemeye gerek duymuyoruz bile.

Kaynak: Haber merkezi