Beluga Balinası

Deniz kızı efsanelerinin kaynağı olan ilk hayvanımız olan belugalar, aynı zamanda beyaz balina olarak da adlandırılırlar ve alışılmadık renkleri, onları tüm balinalar arasında en kolay ayırt edilebilen balina yapar. Beluga balinasının yavruları gri veya kahverengi olarak doğsalar da beş yaş civarında cinsel olarak olgunlaştıklarında beyaza dönüşürler.

Beyaz balinaların boyu 4 ila 6 metre arasında değişir, nispeten diğer balina türlerine göre oldukça küçüktür. Yuvarlak bir alınları vardır ve sırt yüzgeçleri de bulunmaz.

Sosyal Davranışları ve Nesillerinin Genel Durumu

Bu balıklar genellikle bakla olarak bilinen küçük gruplar halinde birlikte yaşarlar. Bunlar sosyal hayvanlar ve çok sesli iletişimcilerdir ve tıklama, ıslık ve klanlardan oluşan çeşitlendirilmiş bir dil kullanırlar. Belugalar ayrıca çeşitli diğer sesleri taklit edebilir.

Bu balinalar Arktik Okyanusu’nun kıyı sularında oldukça yaygındır, arktiklerin her yerine yayılmış halde bulunurlar. Arktik beluga balinası, deniz donduğunda büyük sürülerde güneye doğru göç eder. Kuzey Kutbu buzullarının tuzağına düşen bu balıkların bir kısmı ölür ve kutup ayıları, katil balinalar ve Kuzey Kutbu halkı için av olurlar. Ayrıca bu balıklar kuzeydeki yerli halk ve St. Lawrence Körfezi gibi bazı balıkçılar tarafından sıklıkla avlanıyor ve bu sebeple popülasyonları gitgide azalıyor.

Beluga balinaları, kabuklular, solucanlar ve nadir de olsa yayınları besin kaynağı olarak kullanır. Beyaz balinalar ayrıca, deniz gergedanı veya narval olarak bilinen dişli (tek boynuzlu) balina ile akrabadır.

Tüm bu bilgilerin dışında belugalar, birçok efsanenin başını çeker. Bunlardan başlıcaları birçok deniz kızı hikayesidir. Kara memelilerinden evrimleştiği düşünülen bu balinaların arka bacakları zamanla körelmiş ve şu an sahip olduğu hali almıştır.

Olm (Mağara Semenderi)

Olm veya mağara semenderi (Proteus anguinus) olarak bilinen bu ilginç canlı, Avrupa’da bulunan yalnızca mağaralarda yaşayan bir türdür ve Proteidae familyasına ait bir sucul semenderdir. Çoğu amfibinin aksine, tamamen suda yaşar; su altında yer, uyur, çiftleşme ve üremesini burada gerçekleştirir. Olm semenderi, Bosna Hersek’teki Dinar Alpleri’nde bulunan mağaralarda, Orta ve Güneydoğu Avrupa’nın, (özellikle güney Slovenya) Trieste yakınlarındaki Soča Nehri havzası karstının geniş kireçtaşı anakayası boyunca yeraltından akan sulara endemik olan bir türdür. İtalya, güneybatı Hırvatistan ve Bosna-Hersek’in birçok bölgesinde bulunur.

İnsanlara benzer ten rengine sahip olması nedeniyle mağara semenderleri, yerliler tarafından “insan balığı” veya “beyaz semender” olarak da adlandırılır. Bunun dışında Slovenya’da močeril adıyla da bilinir.

Mağara Semenderinin Keşfi

İlk olarak 1689’da bölgede görevli olan doğa bilimci Valvasor tarafından, şiddetli bir yağmurun ardından incelediği yeraltı sularında olmların bulunduğunu fark etti. O ana kadar henüz keşfedilmemiş olan bu canlılarla ilgili efsaneler bitmek bilmez ve birçok kitapta da bahsi geçmiştir.

Olmların gözleri gelişmemiştir ve neredeyse kör olduklarını söyleyebiliriz, diğer duyuları (özellikle koku ve işitme) ise bunun tam aksine oldukça gelişmiştir. Ayrıca mağara semenderinin cildinde herhangi bir renk pigmenti bulunmaz ve neredeyse hepsi aynı renge sahiptir.

Ön ayaklarında üç parmağı,  arka ayaklarında ise iki parmağı vardır. Aynı zamanda, bazı Amerika ve Afrika semenderleri gibi canlılarla birçok benzer özelliklere sahiptir, larva yapıları ve dış solungaç özellikleri kuzenleriyle aynı şekilde tasarlanmıştır.

Olm semenderi ayrıca, Proteus cinsine dahil olan tek türdür ve Proteidae ailesinin Avrupa’da yer alan tek türüdür.

Kaynak: Haber merkezi