Türk Halk Müziğinin tarlası olan türkülerimizden birinin adı şöyle: ‘Ekin ektim ot bitti dalında bülbül öttü!...’

 

Türk Halk Müziğinin tarlası olan türkülerimizden birinin adı şöyle: ‘Ekin ektim ot bitti dalında bülbül öttü!...’
Normalde toprağa her ne ekersen, ektiğin şey biter. Ekin, başta buğday olmak üzere arpa, çavdar, yulaf gibi hububat bitkilerinin genel adıdır. Çiftçi taralısına ekin ektiği halde ot bitmişse, burada normal olmayan bir şey var demektir. Ya toprağı gerektiği kadar sürmemiş ya da tohumu toprağa ektikten sonra, ekin ile ilgilenmemiş bu yüzden de tarlayı yabani otlar kaplamıştır. Her iki durumda da çiftçi üzerine düşeni yapmamış ve buğday ektiği tarlayı otlar istila etmiştir. Netice olarak bu çiftçinin emeği boşa gitmiştir ve toprağa ektiği buğday tohumları heba olmuştur.
Günlük yaşamımızda pek çok insanın durumu bu çiftçinin durumu gibidir.
İnsanlar yaptıkları işleri zamanında, düzgün, iyi ve doğru yaparak başarılı olurlar ve kazançlı çıkarlar. Hedefledikleri amaçlarına ulaşabilirler. Fakat böyle yapmak yerine ellerindeki işlerini eksik, bozuk ve çürük yaparlarsa başarısız olmaya, aç kalmaya ve istediği yere gelememeye mahkum olurlar. Onun için denilmiştir ki, ‘ok atmak baht işi değil, ceht işidir.’ Yani kişinin attığı okun hedefini vurması, hayatta başarılı olması o kişinin kaderi veya şansı ile bir ilgisi yoktur. Şans hayatta bir rol oynamaz. Atılan okun hedefini vurması, kişinin başarılı olması o kişinin yaptığı iş için harcadığı çabaya, sarfettiği gayrete, akıttığı tere alın terine ve samimi çalışmasına bağlıdır.
Öyleyse ektiğimin tohumların ot veya buğday olmasını bizler belirliyoruz. Vereceğimiz kararlar, yapacağımız seçimler hayattan istediklerimizi almamızı veya almamamızı tayin edecektir. Ancak unutmayalım ki, doğru karar vermek ve isabetli seçimler yapmak başarmak için yeterli değildir. Alının kararların azimle ve inançla uygulanmaları gerekir.
ÖZSÖZ: Bilge kişiye sormuş:
‘Mutlu musunuz’?
Bilge cevap vermiş:
“Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadığım şeyleri düşünmeyerek çok mutluyum...”