eylül1yeni

-Eylül’de geldi mi, güzün ıslaklığı sarar dünyayı

-Bana ya Eylül’de gel, ya da hiç gelme. Çünkü ben güz seviyorum.

-Eylül’ü neden seviyorum biliyor musun?, Ağustos ayının yaktığı dünyayı, esintisiyle serinletiyor.

-Adımı Eylül koysalar keşke, bende meydan okusam yakan güneşe..

-Bak Eylül’de geldi, ben şimdi nasıl sevmeyeyim kendimi?

-Eylül’ün gelişini denizler bile kutluyor, bak kıyıya vuran dalgalar, nasılda alkışlıyorlar.

- En çok Eylül’de çıkarmış içimizde ki çocuk. Ben nasıl şımarmayayım şimdi?

-Tüm zamanların en büyük aşıkları hep güz ayında tutulur. Hoş geldin Eylül..

eylül2yeni

-Arabanın camı buğulanmaya başlamışsa, Eylül’ün serinliği kapıyı çalmıştır.

-Yaprakları bile uyutan Eylül, beni neden uyutmuyorsun?

-Hoş gelmedin be Eylül, dallarda ki yapraklar solgun, yürekler kırık, zaman acımasız, kelimeler bitik.

-Ağustos sıcaklığını toparlayıp gitti, Eylül’de gider bu gidişle. İnsan gibi gidiyor aylarda, mevsimlerde.

-Eylül gibi savrulacağım bundan sonra bende, kimse durmasın önümde.

-Sahi sence Eylül sadece bir ay mı? Bak nasılda renklendik biz senle.

eylüll4yeni

-Biri sana “kaç mevsim benden aldın biliyor musun?” diye sormuşsa, muhtemelen aylardan Eylül’dür.

-Aylardan Ağustos’tu ama ruhum soğuktu. Şimdi aylardan Eylül, ruhum ısınır mı?

-Vay be Eylül!,  gelişinle güneş bile geri adım attı.

-Eylül, toprağın uykusundan uyandığı mevsimin kapsıdır.

-Eylül’ün hayata tutunduğu gibi sende ellerime tutun.

-Bak Eylül bile açtı kapısını hazan mevsimine, ya sen?

eylül3yeni

Editör: Berfe KURT