Kocaeli'nin Gebze ilçesinde gerçekleşen dehşet verici olay, 7 Ekim 2022 tarihinde Mustafapaşa Mahallesi'nde yaşandı. Üç katlı bir binanın ikinci katında çıkan yangın, olayın ortaya çıkmasına sebep oldu. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sırasında yapılan incelemede, 15 yaşındaki Büşra Kabataş'ın vahşi bir cinayete kurban gittiği ortaya çıktı.
Korkunç detaylara ulaşan polis ekipleri, genç kızın annesi Aylin Çetin'in eski sevgilisi Taner Yaylacı tarafından acımasızca işkence edilerek öldürüldüğünü tespit etti. Yaylacı, kurduğu dehşetengiz senaryo gereği Büşra Kabataş'ı 25 yerinden bıçaklayarak hayatına son vermiş ve ardından odayı yangınla kana bulamıştı.
Mahkemede yargılanan Taner Yaylacı, cinayeti işlemesinden sonra yakalanarak gözaltına alındı ve mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak cinayetin sadece bir halkasını oluşturan bu trajedi, Yaylacı'nın internet üzerinden gerçekleştirdiği korkunç aramalarla daha da ürpertici bir boyut kazandı.
Katil zanlısının bilgisayar ve cep telefonu incelendiğinde, "Boğulmayla ilgili ceset görüntüleri", "Elektroşok tabancasıyla bir insan nasıl bayıltılır?", "DNA ile suçlu bulunur mu?", gibi korkunç ve sapkın aramaların yapıldığı belirlendi.
"Planlı değildi"
Taner Yaylacı, ilk duruşmada tüm suçlamaları reddetmişti. Ancak önceki duruşmada, eski sevgilisi Aylin Çetin'in kendisini aldattığını düşünerek evine gittiğini ve olayın meydana geldiğini belirtti. Büşra ile karşılaştığını, kendisine küfür edilmesi üzerine bıçak aldığını ve dengesini kaybederek olayın gerçekleştiğini söyledi. Sanık, sadece bıçak darbesini kabul ederken diğer suçlamaları reddetti.
Davanın 2. celsesinde, Taner Yaylacı'nın avukatı, maktulün annesinin olayda rolü olabileceğini iddia etti. Ayrıca, Aylin Çetin'e yönelik soruşturma açılmasını talep etti ve müvekkilinin iddialarını gündeme getirdi. Taner Yaylacı, avukatının sözlerini destekleyerek, Aylin'in başka bir sevgilisi olduğunu ve bu ilişki nedeniyle öldüğünü düşündüklerini belirtti. Sanık, bıçağın üzerine düşerek ölmesini kabul etti ancak diğer suçlamaları reddetti ve planlı bir eylemde bulunmadığını savundu.
“Büşra ile aramda hiçbir kötü olay yoktu”
Sanık Taner Yaylacı, olay tarihinde maktulün evine Aylin tarafından aldatılması sebebiyle konuşmak amacıyla gittiğini ifade etti. Aylin'i takip ettiğini ve birkaç kez yüz yüze konuştuklarını belirten Yaylacı, Aylin'in kaçmaktan kaçındığını ve olaydan bir gün önce evine çağırdığını söyledi. Geceyi otelde geçirdiğini ancak ertesi gün Aylin'in evinde olmadığını belirterek, olayın tasarlandığını düşünseydi daha önce zarar verebileceğini savundu. Yaylacı, Büşra ile arasında hiçbir olumsuz olay olmadığını ve eğer zarar verseydi, annesine zarar verirdiğini iddia etti. Aylin'in, onu zor zamanlarında kullandığını öne sürdü.
Maktulün aile avukatı Cemal Tınarlıoğlu ise, sanığın savunmasını sert bir dille eleştirdi. Sanığın hastaneye götürmemesini ve 15 yaşındaki bir kıza nasıl tecavüz edilir araştırmalarını sorguladı. Sanığın evine getirdiği malzemeleri detaylandırarak, Büşra'nın genital bölgelerinin yakılmasını tecavüz delilini ortadan kaldırmak olarak yorumladı. Tınarlıoğlu, sanığın planlı bir şekilde işkence, eziyet ve öldürme eylemini gerçekleştirdiğini iddia etti, sanığın yalanlarını kabul etmek mümkün olmadığını belirtti.
Taner Yaylacı, "İlk ifademde suçlamayı kabul etmemin sebebi baskı altında olmamdır. Büşra'ya gözüm gibi bakardım, asla böyle olmasını istemezdim. Büşra üzerime düştüğünde bıçağım sebebiyle vefat ettiyse, verilen cezayı kabul ediyorum ancak bunun dışında öldürüldüyse bunu kabul etmiyorum. Çok pişmanım, eve gitmeseydim, Büşra üzerime düşmeyecekti. 14 aydır cezaevindeyim, hala kendime değilim, sadece Büşra olayında pişmanım" dedi.
Mahkeme heyeti, Büşra Kabataş'ın öldürülmesi suçundan sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Avukat Cemal Tınarlıoğlu, karar sonrasında yaptığı açıklamada, ailenin görüşlerini ve dosyadaki delilleri dikkatlice değerlendirdiklerini belirterek, "Tahrik veya iyi niyet indirimine yönelik çabalar sonuçsuz kaldı, indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi" dedi.
Avukat Burak Uluköylü ise, mahkemenin çocuğa ve kadına yönelik tasarlayarak adam öldürme suçundan hareketle TCK'nın 82. maddesi kapsamında ağırlaştırılmış müebbet cezası kararı aldığını ifade etti. Dosyadaki somut delillerin, suçun sanık tarafından işlendiğini açıkça ortaya koyduğunu belirten Uluköylü, mahkemenin bu doğrultuda karar verdiğini vurguladı.