Çok köklü ve savaş görmüş tarihi ile daha 150 yıl öncesinin tarihinde düzenli bir ritm ile bu kalede özgürlük,adalet,siyaset ve savaş planlarının yapılmasıyla bilinir.Şuanda yukarıda saydığımız hiçbir faaliyet içerisinde düzenlenmese bile turistik bölge haline geldiği için hala ülkenin sınırlarındaki en önemli yapıdır.İmparatorluğumuz tarafından Macarların elinden alından bu kale, çok fazla elimizde durmayıp tekrardan kendi bünyelerine geçmiştir.Bu sebepten ötürü olsa gerek, Macarlar için dini ve tarihi bir çok anlam taşımakta olan Estergon Kalesi’nin birde dillere destan olan efsanesi bulunmaktadır.
Estergon Kalesi Nerede ?
Dillere destan olan bu efsane kale Macaristan‘dadır.Tuna nehri ile bitişik bir konumda yer alan Estergon Kalesi, bulunduğu Budapeşte şehri ile birlikte önemini arttırıyor.Henüz 100 yıl öncesine kadar başkentteki yapı sıfatını taşımış olsa’da başkenti başkent yapan bu kale idi.
Budapeşte’den Yol Tarifi
Hava alanında indiğiniz takdirde 200E otobüs terminaline ilk duraktan biniyorsunuz ve son durak’ta iniyorsunuz.İndiğiniz son istasyondan Derek Ferencter metro istasyonuna gidebilmek için önce Metro’ya biniyorsunuz.Bu istasyona vardığınız andan itibaren merdivenlerle yukarı çıktığınızda sizi görsel bir şölen bekliyor.Adeta Budapeşte’nin tarihi azizliğine uğruyorsunuz diyebilirim.İnanılmaz bir düzen ve uyum içerisinde tarihi eserlerin art arda sıralanışına denk geliyorsunuz.
Estergon Kalesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Macaristan’ın en önemli hududu olan Estergon Kalesi ücretsizdir.İçeriye giriş için herhangi bir ücret talep etmeyen hükumet, sabahtan akşama kadar sergiye açık bir halde durmasına izin veriyor.
| Sabah (Açılış) | 10:00 |
| Akşam (Kapanış) | 22:00 |
Estergon Kalesi Hikayesi (Kısaca)
Türklerin dilinde yüz yıllardır anlatılan ve günden güne anlatıldıkça bu zamana kadar uzanan Estergon Kalesi hikayesi yüreklerimizi hala dağlıyor.İşte o hikayeyi sizlere hazırsanız şimdi anlatıyorum.Kanuni Sultan Süleyman han tarafından fetih edilen Estergon Kalesi alındığı gibi Müslümanların toprağı haline getirilmiştir.Hızlıca kültürlerini, dinlerini yaymaya çalışırken oradaki Osmanlı imparatorluğuna ve Müslüman halka büyük bir darbe vurmak adına hazırlıksız bir anını yakalayarak haçlı ordusuyla sefer düzenlenmiştir.İçinde büyük Avrupa ülkeleri olan ve o zamanın Rönesans çağındaki bütün ülkeler birleşerek Estergon Kalesini almak için etrafını çepeçevre sarmıştır.Bunu gören Osmanlı askerleri ve Ali bey “Kelle Verir Kale Vermeyiz” diyerek tüm ordunun epik ve milli duygularını uyandırıp savaşı emretmiştir.100 bine yakın askerli haçlı ordusuna karşı sadece 6.000 Osmanlı askeri ile kaleyi vermek yerine ölümüne savaşmayı tercih ettiler.Adam başına 25 Ermeni askeri düşen bu savaşta Ermeniler bu büyük sefer sonucunda sıkışıp kalan Osmanlı askerlerinin buna rağmen yılmadan mücadele etmesine şaşkınlıkla yanıt vermişlerdir.Kuşatma çok uzun sürünce Ermeni ordusunun baş komutanı kendi askerlerine kaleyi almaları için eziyet ettiğini gören Osmanlı komutanı Ali bey, Ermeni ordusunun başındaki o zalim kişinin ölüm emrini vermiştir ve başına akçe ödülü vermiştir.Hemen ardından bir okla başından vurularak ölen Ermeni komutanı ölmesine rağmen o savaş o sırada kaybedilerek bütün askerlerimizin yarısı öldürülüp yarısı Estergon Kalesinde esir kalmıştır.İşte Estergon Türküsü böyle çıktı ve yazıldı.
Estergon Kalesi Etrafında Gezmeniz Gereken Yerler
En başta’da belirttiğim üzere Estergon Kalesi’nin etrafında inanılmaz bir nostaljik şölen mevcut.Budapeşte’ye o istasyondan vardığınızda zaten bu görsel şölen hemen karşınıza çıkıyor.Erszebet köprüsünü geçiyorsunuz (önemli bir köprüdür) ardından oradan geçerken Kraliyet sarayını dahi gördüğünüz bu köprünün sonunda Estergon Kalesi ve bazilikası var.
