Amerikalı arkeolog Susan Kent etnoarkeolojinin amacını “etnografik verilerle arkeolojik yönelimli ve / veya türetilmiş yöntemleri, hipotezleri, modelleri ve teorileri formüle etmek ve test etmek” olarak tanımladı. 

Etnoarkeoloji Çalışmaları

Etnoarkeoloji çalışmaları tipik olarak katılımcı gözlemin kültürel antropolojik yöntemleri kullanılarak yürütülür, ancak aynı zamanda etnohistorik ve etnografik raporlarda ve sözlü tarihte davranışsal veriler bulur. Temel gereklilik, eserleri ve bunların faaliyetlerdeki insanlarla etkileşimlerini tanımlamak için her türden güçlü kanıtlardan yararlanmaktır.

Etnoarkeolojik veriler, yayınlanmış veya yayınlanmamış yazılı hesaplarda (arşivler, saha notları, vb.) bulunabilir. Bunlar fotoğraflar, sözlü tarih, kamu veya özel eser koleksiyonları, ve tabii ki, yaşayan bir toplum üzerinde arkeolojik amaçlar için kasıtlı olarak yapılan gözlemlerden oluşur. Amerikalı arkeolog Patty Jo Watson, etnoarkeolojinin deneysel arkeolojiyi de içermesi gerektiğini savundu. Deneysel arkeolojide arkeolog, durumu bulduğu yere götürmek yerine gözlemlenecek durumu yaratır. Bunu canlı bir bağlam içinde arkeolojik ilgili değişkenler üzerinde gözlemler yapılması olarak düşünebiliriz.

Süreçsel ve Süreç Sonrası Tartışmalar

Etnoarkeolojik çalışmalar, II.Dünya Savaşı sonrasındaki bilim çağına girerken arkeoloji çalışmalarını kelimenin tam anlamıylaa yeniden icat etti. Arkeologlar, eserleri ölçmek, kaynak elde etmek ve incelemek için daha iyi yollar bulmak yerine (diğer adıyla süreçsel arkeoloji), artık bu eserlerin temsil ettiği davranış türleri hakkında hipotezler yapabileceklerini hissettiler (süreç sonrası arkeoloji). 

Tüm bu tartışmalarla kafayı bozmadan önce anlamamız gereken ilk şey, arkeoloji gün geçtikçe artmaktadır. Basit bir mantık aslında, tek bir arkeolojik alan her zaman, başına gelen doğal şeylerden bahsetmek yerine, o bölgede yüzlerce veya binlerce yıl boyunca gerçekleşmiş olabilecek tüm kültürel olayların ve davranışların kanıtlarını içerir. Arkeolojinin aksine etnografi eşzamanlıdır. Üzerinde çalışılan şey, araştırma sırasında olanlardır. Ve bu sayede de her zaman altında yatan şöyle bir belirsizlik vardır: “Modern (veya tarihi) kültürlerde görülen davranış kalıpları gerçekten eski arkeolojik kültürlere genelleştirilebilir mi?”

Etnoarkeoloji ve Tarihi

Etnografik veriler, bazı arkeolojik alanları anlamak için 19. yüzyılın sonlarında / 20. yüzyılın başlarında arkeologlar tarafından kullanıldı (Edgar Lee Hewett öncü isimlerden), ancak modern çalışmanın kökleri 1950’ler ve 60’ların savaş sonrası bilim patlamasına (yukarıda bahsetmiştik) dayanıyor. 1970’lerden başlayan büyük bir literatür patlaması, bunun pratikteki potansiyellerini araştırdı (bunun çoğu süreçsel / süreç sonrası tartışma). Üniversite derslerinin artışıyla etnoarkeoloji 20. yüzyılın sonlarında çoğu arkeolojik çalışma için kabul edilmiş ve belki de standart bir uygulama haline gelmiş olsa bile, ne yazık ki 21. yüzyılda önemini büyük ölçüde yitirdi. 

Modern Eleştiriler

Etnoarkeoloji, ilk uygulamalarından bu yana, özellikle incelenen dönemde yaşayan bir toplumun uygulamalarının eski geçmişi ne kadar yansıtabileceğine dair temel varsayımları olmak üzere, çeşitli konularda sıklıkla eleştirilere maruz kalmıştır. Daha yakın zamanlarda, önemli arkeolog ve akademisyenlerden ikisi olan Olivier Gosselain ve Jerimy, batılı bilim insanlarının yaşayan kültürler hakkındaki varsayımlarla kör olduklarını savundular. Gosselain özellikle etnoarkeolojinin tarih öncesi için geçerli olmadığını, çünkü etnoloji olarak uygulanmadığını, başka bir deyişle, yaşayan insanlardan türetilen kültürel şablonları düzgün bir şekilde uygulamak için teknik verileri kolayca alamayacağınızı savunuyor.

Ancak Gosselain, günümüz toplumlarını eşitlemenin asla geçmişe yeterince uygulanabilir olmayacağı için tam bir etnolojik çalışma yapmanın yararlı bir zaman harcaması olmayacağını savunuyor. Ayrıca, etnoarkeolojinin artık araştırma yürütmek için makul bir yol olmasa da, çalışmanın temel faydalarının, burs için bir referans koleksiyonu olarak kullanılabilecek üretim teknikleri ve metodolojileri hakkında büyük miktarda veri toplamak olduğunu da ekliyor.

Kaynak: Haber merkezi