Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cesedi, 19 günlük zorlu bir arama sürecinin sonunda mahalleye yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. Cansız bedeni taşlarla gizlenmiş bir çuval içinde bulunan küçük kızın kaybolması ve ardından yaşanan bu acı son, bölgede büyük bir infial yarattı. Güvenlik güçleri, olayla ilgili derinlemesine bir soruşturma başlatırken, gözaltına alınan 24 kişiden biri olan Nevzat Bahtiyar, olayın seyrini değiştiren bir itirafta bulundu. Bahtiyar, Narin’in amcası Salim Güran’ın kendisine cesedi dere kenarına bırakması karşılığında 200 bin lira teklif ettiğini açıkladı. Bu itiraf, hem olayın boyutunu değiştirdi hem de cinayetin arka planına dair kamuoyunda büyük bir şüphe uyandırdı.
Soruşturmanın seyrini değiştiren bir başka ayrıntı ise Narin’in ablasının geçmişte şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesi oldu. Narin’in ablası, yıllar önce merdivenlerden düşerek yaşamını yitirmişti. Bu olayın tekrar gündeme gelmesi, ailenin üzerine gölge düşüren şüpheleri daha da derinleştirdi. Bu kapsamda hem ablanın ölümü hem de Narin’in başına gelenler yeniden incelenmeye başlandı. Olayla ilgili henüz net bir bulguya ulaşılamamış olsa da, kamuoyunda oluşan baskı ve soru işaretleri devam ediyor.
Olayı yakından takip eden gazeteci Fatih Portakal da, Narin Güran’ın ailesi hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Portakal, Narin’in ölümünün yanı sıra ablasının ölümüne de yeniden ışık tutulması gerektiğini belirterek, dosyanın tekrar açılmasını talep etti. Portakal, aile çevresindeki derin sessizliği eleştirerek, “Geçmişte Narin’in kardeşi nasıl yaşamını yitirdi? Doğal nedenlerle mi yoksa bir cinayet mi söz konusu? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor. Ancak dikkat çeken bir durum var; herkes sessiz. Halk konuşmuyor, ya korkutulmuş ya da korunuyor” ifadelerini kullandı. Portakal, bu suskunluğun arkasında bir şeyler saklandığını ima ederken, olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını da öne sürdü.
Olayın bir diğer dikkat çeken boyutu ise, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun konuya dair açıklamaları oldu. Ensarioğlu, yaptığı konuşmada Narin’in ailesiyle ilgili olarak, “Aile de bizim dostlarımız. Hassas bir konu, onları incitmemek adına fazla bir şey söylemek istemiyorum” dedi. Bu açıklama, siyasetin olaya müdahale ettiği yönündeki tartışmaları beraberinde getirdi. Portakal ise bu açıklamalara tepki göstererek, “Siyaset bu aileyi koruyor. Galip Ensarioğlu, ‘aile dostumuz, açıklayamayacağımız şeyler var’ diyor. Peki, o zaman bu dosyanın üzeri neden kapanıyor? Aileyi korumak mı, yoksa adaleti sağlamak mı daha önemli?” şeklinde konuştu.
"Adalet Sağlanmalı"
Fatih Portakal, olayın peşini bırakmayacağını belirterek, “Devlete sesleniyorum, adalet hâlâ bu ülkede işliyorsa, katilin kim olduğunu açıkça ortaya koyun. Ayrıca, Narin’in ablasının ölümüne dair tüm detaylar tekrar araştırılmalı. Bu dosya tüm yönleriyle aydınlatılmadığı sürece toplumun vicdanı rahatlamayacak” dedi. Portakal, basına yönelik engellemeler olduğunu ve olay yerine giden gazetecilerin saldırıya uğradığını da dile getirerek, basının özgürce görevini yapabilmesinin önemi üzerinde durdu.