Dönemin titiz yönelimleri ve akıllara durgunluk veren yapıları, dünya dışı bir itici güce (mesela uzaylılar) sahip olduklarına dair desteklenmeyen öneriler de dahil olmak üzere, yapılışı hakkında birçok teoriye yol açmıştır.
Keops Piramidinin Boyutları Hakkında Bilgi
Üç Giza Piramidi içinden en büyüğü olan Keops Piramidi (Büyük Piramit), Firavun Keops (Khufu) tarafından inşa edildi. Taban ölçüleri iki tarafta da 230 metredir, yani tabanı kare şeklindedir; ayrıca 146 metrelik bir yüksekliği bulunuyor. Dört taban kenarı arasındaki en büyük uzunluk farkı sadece 4,4 santimetredir, dönemin şartlarına göre eşsiz bir mühendislik başarısı olduğunu söyleyebiliriz.
Keops Piramidi Nerede Ve Ne Zaman Yapıldı?
Milattan önce 2500’lü yıllarda, az önce de adından söz ettiğimiz Firavun Keops (Khufu) tarafından yaptırıldı. Keops Piramidi, Mısır sınırında yer alan ve başkent Kahire’ye bağlı olan Gize (El Giza) da yer alıyor. Ayrıca “Gize Antik Kenti” olarak da bilinen bu bölgede, Keops Piramidinden daha küçük yapıda iki piramit daha bulunuyor.
Yapımında Kullanılan Malzemeler
Piramit, bazıları 50 tondan fazla olan yaklaşık 2.300.000 blok içermektedir. Piramit yapısındaki herhangi bir yerden taşınarak değil, inşaatın hemen yanında kalıplara dökülen bir karışımla hazırlandığı düşünülüyor. Kireç taşı, sodyum, su, soda, karbonat ve kilin bir araya getirilip, bir kapta donarak taş bir blok haline gelmesi sağlanıyor.
Uzun yıllar süren inşaata tüm taşlar büyük bir hassasiyetle ve özenle döşenmiştir. Bu taş blokları Piramide pürüzsüz bir yüzey vermiş ve oldukça parlak bir görüntü sağlamış. Ayrıca piramidin en tepesinde, yoğun güneş ışığında parlayan ve çok uzak mesafelerden görülebilen göz kamaştırıcı (özellikle gece vakti) bir tabaka mevcut.
Keops Piramidi İçi ve Sırları
Keops (Khufu) piramidinin iç odaları ve geçitleri benzersizdir ve bir dizi esrarengiz özellik içerir. Bir dizi gizemi içinde barındıran ve yapımı bitmemiş bir yeraltı odası ve üst odalardan yayılan bir “hava şaftı” vardır.
Bunlar son zamanlarda küçük robotlar kullanılarak araştırılsa da, dizili olan bazı taşların pasajların içini gizlediği fark edilmiştir. Piramide girerken büyük bir galeriye açılan sıkışık bir geçitten tırmanmak gerekiyor. Bu geçit 8.74 metrelik yükseklikle ve tamamen Aswan’daki Güney ocaklarından getirilen kırmızı granitten inşa edildi. Kralın odasına götürür.
Kraliyet odasının üstünde, taşların ağırlığını dağıtmak için bastırılmış bir çatı oluşturan büyük konsol bloklarla kaplı, masif granit bloklardan oluşan beş adet (ağırlığı dağıtmak amaçlı) oda bulunmaktadır. Ayrıca kırmızı granitten oyulmuş olan kralın lahiti, piramidin tam merkez ekseninde bulunuyor. Bu mezar odası, bir dizi masif granit blokla kapatıldı ve şaftın girişi, açıklığı gizlemek için kireçtaşı ile dolduruldu.
Öbür Dünya İle İlgili Kehanetler
Khufu’nun morg kompleksi ayrıca yedi büyük çukur içeriyordu. Bunlardan beşi piramidin doğusunda yer alıyordu ve hepsi aynı şekildeydi; bu tuğla kaplı tekne şeklindeki yapıların, Kralı hedeflerine taşıması için “öbür dünyada kullanılmak üzere” tasarlandığı iddia ediliyor. Bu tip tekne modeli mezarlar, Mısır’ın kraliyet döneminde uzun bir tarihe sahip. (İçinde ortalama 18-19 metre uzunluğunda gerçek tekneler içeren 14 çukurdan oluşan bir filo olduğunu düşünün), Mısır’ın en eski krallarının Mezarlığı olan Abydos’taki bir hanedan 1 morg muhafazasında keşfedildi. Bununla birlikte, çoğu zaman, Khufu’da olduğu gibi çukurlar gerçek tekneleri içermekten ziyade, sadece tekne şeklindeki modellerden oluşuyordu. Khufu, kendine pozitif ayrımcılık yapmış sanki.
Bununla birlikte, bu tekne modelindeki çukurlara ek olarak, Khufu (Keops) piramidinin güney tarafında, tamamen sökülmüş tekneler içeren iki büyük ve dikdörtgen taşlarla kaplı çukur vardı. Bunlardan biri piramidin Güney tarafındaki özel bir müzeye kaldırıldı ve burada yeniden inşa edildi. Bu sedir teknesi 43,3 metre uzunluğuna sahip ve halatlarla birlikte dikilmiş 1.224 ayrı parçadan oluşturulmuş. Bu tekneler mezar alayı için ve kralın son dünyevi yolculuğuna (cenazesine) bağlı ritüel nesneler olarak kullanılmış gibi görünüyor. Kullanıldıktan sonra yerlerinden sökülüp tekne şeklindeki bu kuyulara gömülmüşler.