Aslında yerel halk bu mağaranın varlığından tamamen haberdardı, ancak insanlar mağaranın içinden gelen garip bir ıslık yüzünden oraya yaklaşmaya korkuyorlardı.Daha sonradan bu sesin kaynağının içerisinde akan bir nehir olduğu öğrenildi ve mağara artık insanlara o kadar korkunç gelmiyordu. Son Doong mağarası ilk olarak 2013 yılında ziyaretçilere açılmıştır.Bu mağaraya sadece bir tur şirketi tur düzenlemektedir. Son Doong mağara turları beş gün sürmektedir. Mağaraya Ağustos ayından sonra yağmur nedeniyle ziyarete izin verilmez.Sadece Şubat ayından Ağustos ayına kadar haftada bir kez turlar düzenlenmektedir.
2-5 milyon yıl önce oluştuğu düşünülen bu mağaranın yüksekliği yaklaşık , 200 metre yüksekliğinde ve 150 metre genişliğindedir. Bu kadar yükseklik ve genişliği sahip olan mağaranın içerisine 40 katlı bir gökdelenin sığabileceği anlamına geliyor.139 kilometre uzunluğa sahip olan Son Doong, birbirine bağlı 150 mağaralardan oluşmuştur. Ayrıca mağaranın içerisinde yağmur ormanı, göl, nehir, plajlar ve hayvanlar yer almaktadır. İçerisinde bir çok şey bulunduran mağarada değerli madenlerde bulunmaktadır.
Mağaraya ulaşım sandığınız kadar kolay değildir. Ho Chi Minh City otobanının bir yerinde inip ormanın içinde 10 kilometre yürümeniz gerekmektedir Bu yolculuk da normal şartlar altında neredeyse 6 saat sürüyor.
Hang Son Doong Mağarası Nerede ve Nasıl Gidilir ?
Vietnam’da Dong Hoi şehrinden 50 kilometre uzaklıkta güney bölgesinde bulunan Quang Binh’deki Ulusal parkın içerisinde Hang Son Doong Mağarası yer almaktadır. Dünyanın en büyük mağarası olan bu yere ulaşım gerçekten çok zordur.Yukarıda da bahsettiğim gibi otobanın kenarında inip yaklaşık 10 kilometre yürüyerek ulaşabilirsiniz.Bu yolculuk gerçekten zor şartlarda gerçekleşir. Buraya tur düzenleyen şirketlerde bunun bilincinde olduğu için 3000 dolar ödeyerek buraya tur ile gitmeniz mümkündür.
Ayrıca günümüzde bile hala mağaranın keşfedilmemiş yerleri bulunmaktadır.Mağara 6.5 kilometre uzunluğunda kendine ait bir iklimi ve ekosisteme sahip olan ayrı bir dünyadır.Mağara içerisinde keşfedilmemiş canlılar da olduğu düşünülmektedir.
