Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, “Zoonotik hastalıklar özellikle afetler durumunda çok hızlı bir şekilde yayılır ve dolayısıyla toplum sağlığını etkiler” dedi.
Türkiye’de her yıl can ile mal kaybına neden olan deprem, sel ve yangın olayları yaşanıyor. Afetler sadece insan hayatını değil hayvan popülasyonunu da etkiliyor. Afetlerin ardından hayvanlarda ortaya çıkan bakteriyel ve viral kökenli hastalıklar toplum sağlığını tehdit ediyor.
“Veteriner hekimler tarafından tedavi hizmetinin sunulması gerekir”
Afetlerde veteriner hekimliğinin geniş boyutlarıyla ele alınması gerektiğini söyleyen Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Bir deprem, sel ya da yangın durumu söz konusuysa orada bulunan evcil ve yaban hayvanlarıyla ilgili veteriner hekimler tarafından tedavi hizmetinin sunulması gerekir. Kurtarılan hayvanların tedavi edilmesi, sağlık kuruluşlarının oluşturulması, sahra hastaneleri gibi. Aynı şekilde tıbbi malzemelerin temin edilmesi, güvenli gıdanın, temiz suyun temin edilmesi ve burada bu hayvanların tedavisiyle birlikte bakımlarının da bir süreç olarak değerlendirilir.”
“Arama ve kurtarma köpeklerinin beslenmesi önemli”
Arama ve kurtarma çalışmalarında faaliyet gösteren köpeklerinin rehabilitasyonunun sağlanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Yarsan, “Bunların beslenmesi, güvenliğinin sağlanması son derece önemlidir. Çünkü yakın zaman içerisinde yaşadığımız deprem örneğinde de gördük. Özellikle arama faaliyetlerinde bu türden görev köpeklerinden yararlanması son derece önemli. Çalışma alanlarının, sürelerinin ve beslenmelerinin de rehabilitasyonlarının da doğru şekilde yapılması gerekir. Bu da veteriner hizmetleri yönüyle önemli” şeklinde konuştu.
“Hayvan sağlığında meydana gelecek bir risk toplum sağlığını da etkiler”
Prof. Dr. Yarsan, “Son derece önemli bir husus da hayvan sağlığıyla ilgili olaylar aynı zamanda toplum sağlığına yansıyacak boyutlarıyla da değerlendirilmeli. Depremde bu yaşandı ya da farklı çeşitten doğal afetlerde bunlar yaşandı. Hayvan sağlığında meydana gelecek bir risk toplum sağlığını da etkiler. Biz bunlara hayvanlardan insanlara geçecek hastalıklar şeklinde bunları ifade ederiz” diye konuştu.
Afetlerde ortaya çıkan hayvansal hastalıklar toplum sağlığını tehdit ediyor
Yarsan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Zoonotik hastalıklar özellikle afetler durumunda çok hızlı bir şekilde yayılır ve dolayısıyla toplum sağlığını etkiler. O zaman afetle mücadele bütünlüğü içerisinde Zoonoz hastalıklarla mücadelenin de göz önüne alınması gerekir. Örnekleri de çok fazla var. Örneğin Malezya, Haiti, Bolu, Gölcük’te olan depremde bunlar yaşanmıştır. Yaklaşık iki yüz kadar Zoonoz hastalık vardır. 40 tanesi ülkemizde görülür.
“Depremin ardından kemiricilerin hareketleri değişir”
Yarsan, şu ifadelere yer verdi:
“Bakteriyel, viral kökenli hastalıkların afetler sonrasında yoğun şekilde ortaya çıktığını görürüz. Deprem son derece önemli bir doğal afet. Deprem neticesinde örneğin kemiricilerin hareketleri değişir. Bulunduğu alanlar değişir. O zaman bir bölgede olan kemirici farelerden kaynaklanan ya da kemirgenlerden kaynaklanan hastalığın bir başka bölgede görülmesi söz konusu olacak o yer değişikliğine bağlı olarak. Bu da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkar.”
“Su kaynaklarında kirlenmeyle vektörler yoğun şekilde ortaya çıkar”
Prof. Dr. Ender Yarsan, “Aynı şekilde afetlere bağlı olarak örneğin su kaynaklarında meydana gelecek kirlenmeyle vektörler yoğun şekilde ortaya çıkar. Sivrisineklerde olduğu gibi. İşte bu sivrisineklerden kaynaklanacak şekilde zika, dang humması, batı nil virüsü gibi hastalıklarında yine aynı şekilde yoğun ortaya çıktığını görürüz. Dolayısıyla konu evet hayvan sağlığıyla ilgili önemliydi ama Zoonoz hastalıklarla düşündüğümüz zaman toplum sağlığı yönüyle de bu konunun ele alınması gerekir” diye konuştu.
Afetlerin çevre sağlığını da etkilediğini aktaran Prof. Dr. Yarsan, “Yangın olaylarında yaban hayvanlarının habitatta değişiklikler olur. Ekolojik dengede bozukluklar meydana gelir. Dolayısıyla yaban hayvanlarına yönelik de mutlaka bu iyileştirme çalışmalarının yapılması gerekir. Tabii bir yangın olayında evcil hayvanlarda da meydana gelecek problemler ya da özellikle yaban hayvanlarında da bu problemler ortaya çıkacak ama bunun ötesinde yine yakın zamanda orman yangınlarında gördük. Seller de aynı şekilde gördük. Depremde geçtiğimiz sene bunu gördük. Örneğin arı sağlığı etkilenir. Arıcılık faaliyetleri etkilenir. Bu bölgelerde bulunan arılarda, kovanlarda önemli düzeyde hasara neden olur” açıklamasında bulundu.