AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, “Dün katıldığımız programda da, ondan önceki programlarda da biz son bir asırda ülkemizde yaşamış olduğumuz depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın 130 bine ulaştığını, en son asrın felaketinde de 50 bin canımızı kaybettiğimizi ifade ettik. Aynı programda da ifade etmiş olmamıza rağmen maalesef depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımız üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışıp, sanki bir açık bulmuşçasına hayatını kaybeden vatandaşlarımız üzerinden siyasi rant yapanları esefle kınıyorum” dedi.
Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, Güngören’de düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Söz Kadınlarda” programında Karadenizli kadınlarla bir araya geldi. Kurum, program sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Dün akşam katıldığı televizyon programında depremlerde 130 bin kişinin hayatını kaybettiğine yönelik yaptığı açıklama ile ilgili soru üzerine Murat Kurum, “Dün katıldığımız programda da, ondan önceki programlarda da biz son bir asırda ülkemizde yaşamış olduğumuz depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın 130 bine ulaştığını, en son asrın felaketinde de 50 bin canımızı kaybettiğimizi ifade ettik. Aynı programda da ifade etmiş olmamıza rağmen, ki programı izlediğinizde Maraş depreminde 50 bin canımızı, kardeşimizi, yavrumuzu, ’Bunun acısı daha dün gibi taze’ dememize rağmen maalesef depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımız üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışıp, bir merkezden sanki bir açık bulmuşçasına hayatını kaybeden vatandaşlarımız üzerinden siyasi rant yapanları esefle kınıyorum. Bu yakışmıyor arkadaşlar. Biz doğruları milletimize söylemek zorundayız. Siyaseti insanımıza, ülkemize yakışır bir şekilde yapmak zorundayız. Depremde kaybettiğimiz insanlar üzerinden siyasi rant elde edilmez. Vefat eden kardeşlerimizin acısı üzerinden, onların duyguları üzerinden bir siyasi senaryo ile birlikte sanki bir şey bulmuşçasına hareket edip, aynı anda tek merkezden kontrol edilen, sanki bir açık var, ’malzeme bulduk, bu malzemeden biz rant devşiririz’ anlayışını kabul etmiyorum, doğru bulmuyorum” dedi.
“Milletimizin can güvenliği üzerinden siyaset yapmayalım”
"Türkiye hepimizin" diyen Kurum, “6 Şubat’ın yıl dönümü geliyor. Tozkoparan Güngören’deyiz. Burada da biz kentsel dönüşüm yaptığımızda siyasi malzeme yapmamız gerekir deyip de kentsel dönüşüm alanında türlü türlü oyunlarla kardeşlerimizin kafasını çelmek için bir sürü eylemler yaptılar. Mahkeme kapılarından ayrılmadılar. Ama biz ne yaptık, milletimizle el ele verdik ve yapılması gereken dönüşümü hızlı bir şekilde yaptık. Şimdi Tozkoparan güven içerisinde oturuyor, huzur içerisinde oturuyor. Depremin üzerinden bir yıl geçti. Biz oradaki kardeşlerimize yeni evlerimizi Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle teslim edeceğiz. Bu mutluluğa ortak olsunlar. O insanların evinin yapılmasına, orada sağlam yeni, güvenli konutlarda oturmasına, mutluluklarına ortak olsunlar. Türkiye hepimizin. İşte deprem ülkesiyiz, deprem şehriyiz. Dolayısıyla burada bu malzeme bir siyasi malzeme olamaz. Niye diyoruz terörle mücadele kadar önemlidir. Niye diyoruz deprem gerçeği bu ülkenin, İstanbul’un bir gerçeğidir. İstirham ediyorum bu konuya böyle yaklaşalım, milletimizin can güvenliği üzerinden siyaset yapmayalım. Defalarca söylememe rağmen bir şey bulmuşçasına tekrarlamalarını da doğru bulmuyorum” diye konuştu.
“Biz ilk günden beri İstanbul’un sorunları ile ilgileneceğiz dedik”
Kanal İstanbul projesine yönelik soru üzerine Kurum, “Daha önce de söyledim. Maalesef mevcut yönetimin İstanbul’la ilgilenmeyenlerin, İstanbul’un sorunlarına çözüm bulmayanların, İstanbul’un ulaşım çilesini, deprem riskini ortadan kaldırmayanların ajanslar üzerine kurduğu senaryolar bunlar. Biz bu senaryolara ortak olmayacağız. Biz ilk günden beri İstanbul’un sorunları ile ilgileneceğiz dedik. İstanbul’un meseleleri ile ilgileneceğiz dedik. Buna odaklanacağız dedik. ’Kanal İstanbul projesi İstanbul’a bir ihanettir’ söylemiyle yine aynı senaryoları kurup, gündemi İstanbul olmayanların yapmış olduğu oyunlardır. Siyasi senaryolardır. Biz bu senaryoların farkındayız. İstanbullular bu senaryoların farkında. O yüzden hep ne diyoruz; İstanbul’un gündeminde olmayan hiçbir iş, hiçbir şey bizim de gündemimizde olmayacak. Bu senaryo kuranların aynaya bakmasını istiyoruz. Samimi olmadıklarını biliyoruz. Burada İstanbul’un sorunları neyse, acil işler, öncelikli işler, meseleler neyse biz buraya odaklanacağız. Ekibimle bu sorunları çözmek için bir gayret göstereceğiz. İstanbul’un acil sorunları nedir? Ulaşım sorunudur, deprem riskidir. Adaletli olmayan sosyal yardım işidir. Liyakatli olmayan bir yönetimdir. Şimdi siz belediyeye uğramayacaksınız, yarı zamanlı belediyecilik yapacaksınız, boş zamanlarınızda İstanbul’la ilgileneceksiniz, İstanbul dışında tüm meselelerle ilgileneceksiniz, sonra da türlü türlü senaryolarla İstanbulluların aklını çelmeye çalışacaksınız. Yok öyle yağma. Milletimiz her şeyin farkında. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. İstanbulluların gündeminde olmayan hiçbir iş bizim de gündemimizde asla ve asla olmayacak” ifadelerini kullandı.
“Okullarımızla işbirliği içerisinde, uyum içerisinde milletimize bu hizmetleri sunmak istiyoruz”
“Vaatleriniz arasında ücretsiz beslenme desteğiniz var” sözleri üzerine Kurum, “Biz istiyoruz ki İstanbul’da eğitim kıymetli olsun. Okula giden öğrenciler, okula çocuğunu gönderen veliler mutlu olsun, huzurlu olsun ve eğitimde okullarımıza her türlü desteği vereceğiz. Sebebi gençlerimizi en iyi şartlarda yetiştirmek istiyoruz. Atölyeler kuracağız, onlara ilave dersler vereceğiz. İstanbul’da okuyan üniversite öğrencilerimizle halkımızı buluşturacağız. Üniversite öğrencilerimize destek vereceğiz. Okullarda yetişen gençlerimizi çok daha kapsamlı, çok daha detaylı bir şekilde yetiştiriyor olacağız. DENEYAP atölyeleriyle, teknoloji merkezleriyle, yabancı dilleriyle biz Büyükşehir Belediyesi olarak bu desteği vereceğiz. Bununla birlikte ilkokula giden öğrencilerimize ücretsiz ulaşımı sunacağız. Yine tüm okullarımızda temizlik, güvenlik ve beslenme desteği sağlayarak, okullarımızla işbirliği içerisinde, uyum içerisinde biz milletimize bu hizmetleri sunmak istiyoruz. Sahadan aldığımız tepki, sahadan aldığımız karşılık; İstanbullular mutlu, İstanbullular umutlu. İstanbullular değişim istiyor. 31 Mart’ta büyük bir coşkuyla, büyük bir heyecanla İstanbul’da bu değişimi gerçekleştireceğiz. Tavsiyemiz İstanbulluların sorunları ile uğraşıyormuş gibi yapmasınlar. 5 yıldır halkımız çile çekiyor” dedi.