İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama talep edilen 'terör' soruşturmasının detayları, savcılığın sevk yazısında gün yüzüne çıktı. Sevk yazısında, İmamoğlu’nun belediye başkanı seçilmesi için destek sağlanması karşılığında terör örgütünün ‘kent uzlaşısı’ faaliyetlerine bilerek katıldığı ifade edildi.
2 AYRI SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik terör ve yolsuzluk iddialarına ilişkin olarak iki ayrı soruşturma yürütüyor.
Bu soruşturmalar kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun ve şarkıcı Ercan Saatçi'nin de aralarında bulunduğu 91 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından, 22 Mart tarihinde yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.
İKİ SORUŞTURMADAN DA TUTUKLAMA TALEP EDİLDİ
İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı şüphelilerin savcılıktaki ifade işlemleri tamamlandı. Şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan ‘terör’ soruşturması kapsamında ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Öte yandan İmamoğlu, ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında ise ‘kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak’, ‘hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek’, ‘rüşvet almak’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
"RÖPORTAJDA İTİRAF EDİLDİ"
Öte yandan, tutuklama talebiyle yürütülen terör soruşturmasının detayları savcılığın sevk yazısında gün yüzüne çıktı. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan sevk yazısında, CHP 27. Dönem Milletvekili Yıldırım Kaya'nın terör örgütüne yakın bir yayın organında verdiği röportajda söyledikleri aktarıldı. Kaya'nın röportajında, "Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM, HDK ittifak yaparak İstanbul’da çok açık bir şekilde açık ara seçimleri kazandı, şimdi İstanbul’u kaybetmek Türkiye’yi kaybetmek anlamına geldiği için ‘kent uzlaşısı’ olmasaydı biz İstanbul’u kazanabilirdik varsayımı üzerinden hareket ediyor, kent uzlaşısı İstanbul’da yeniden seçimleri kazandı’’ şeklinde ifadeler kullandığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul yerel seçimleri öncesinde ittifak yaptığı ve bu durumun röportajda itiraf edildiği belirtildi.
"YEREL SEÇİMLERDEN BİRKAÇ GÜN ÖNCE"
Sevk yazısında, Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) TBMM’ye alternatif bir meclis olarak kurulduğu, ‘kent uzlaşısı’ yoluyla terör örgütüyle yapılan anlaşma gereği belirlenen İstanbul’daki belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının incelendiği ve terör örgütü irtibatları bulunduğu kaydedildi. Yerel seçimden yalnızca birkaç gün önce CHP’ye üye kaydı yaptırdıkları, bu şahısların terör örgütü irtibatlarının adli olarak delillendirilmesi çalışmasında Ataşehir ve Kartal Belediye Başkan Yardımcıları ile 8 İBB meclis üyesi olmak üzere toplam 10’unun HDK verilerinde geçtiği ve HDK mensubu olduklarının tespitinin bulunduğu aktarıldı.
ELİF GÜL'ÜN KIZI VE ÖRGÜT MENSUPLARIYLA FOTOĞRAF
Terör örgütü PKK/KCK’nın yönetiminde belediyelere örgüt mensuplarının yerleştirildiği iddiasıyla düzenlenen operasyonda tutuklanan Sancaktepe belediye meclis üyesi sanık Elif Gül’ün durumunun konunun vahametinin anlaşılması açısından dikkat çekici olduğu aktarılan yazıda, şahsın terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren kızını örgüte teslim ettiği ve Kandil bölgesinde diğer örgüt mensupları ile beraber fotoğraf çekildiğine dair tespitler olduğu kaydedildi.
Yazıda, ‘’Şüphelilerin PKK/KCK terör örgütünün uzantısı olan HDK içerisinde faaliyet yürüttükleri, KCK eş başkanları ve yürütüme konseyi üyesi olan üst düzey örgüt mensuplarının talimatları ile "demokratik özerklik" planını hayata geçirmek maksadıyla ilimiz ilçe belediyelerinde kritik konumlara getirildikleri ve bu şekilde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapmalarının sağlandığı anlaşılmakla, terör örgütünün metropol illerde etkinliğini artırma amacını haiz ’kent uzlaşısı’ faaliyetinin hayata geçmesi adına iştirakleri tespit edilecek diğer tüm şahısların deşifre edilmesi için soruşturmalarımız derinleştirilerek devam edecektir" denildi.
HARİTA DETAYI
Sevk yazısında, Azad Barış ile irtibatlı olduğu tespit edilen Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer, Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Murat Ongun’un ’kent uzlaşısı’ örgütsel faaliyetine iştirak ederek ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek’ suçunu işledikleri, Barış’ın hakkında PKK/KCK kaydı bulunan 312 farklı kişi ile iletişiminin olduğu, Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi’nden ele geçirilen materyallerde ise Türkiye Cumhuriyeti topraklarını da içerisine alan sözde Kürdistan haritası olarak değerlendirilen bir harita ile ‘AKP ve MHP’nin 2021 Sonrası olası Kürdistan, Ortadoğu Politikaları’ ve ‘Azad Barış: Seçmenlerimizi demokrasinin adayı olan İmamoğlu’na oy vermeye çağırıyoruz’ başlıklı dokümanların fotoğraflarına değinildi.
TERÖR SUÇLARINDAN KAYDI OLAN 138 KİŞİYLE GÖRÜŞME
İmamoğlu’nun 1 Ocak 2018 ile 26 Şubat 2025 tarihleri arasında terör suçlarından adli kaydı olan 138, Şahan’ın 1 Ocak 2018 ile 4 Mart 2025 arasında 90, aynı tarih aralığında Polat’ın 116 ve Çalışkan’ın ise 38 kişiyle iletişimin olduğunun kaydedildiği yazıda, "Şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi, kendisinden habersiz belirlenemeyeceği olgusu da nazara alındığında, kendisinin belediye başkanı seçilebilmesi amacıyla desteklenmesi karşılığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan ’kent uzlaşısı’ faaliyetine bilerek iştirak etmek, bir kısım terör örgütü mensuplarının belediyelerde etkili yerlerde görev alması, diğer bir kısım terör örgütü mensubunun veya öldürülen örgüt mensubu yakınlarının sözde değer ailesi tabir edilen yakınlarının kamu görevinde yer almasını sağlamak suretiyle Yargıtay kararlarında da ifade edilen her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemlere iştirak ederek üzerlerine atılı PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri anlaşılmıştır’’ ifadelerine yer verildi.