Değerli okurlarım, bu günkü yazımı turizme ayırmak istedim. İnegöl´ümüz gün geçtikçe büyümekte ve kabına sığamaz bir ilçe haline geldiği hepimizce malum. Anlatmaya kalksanız İnegöl her yönüyle bir başka güzel. Tarihi eserlerinden tutun da doğal ve tarihsel kültür hazineleri ile dolu şanslı bir İlçe… Ancak biz bu güzel ilçenin nimetlerinin kaçta kaçını kullanabiliyoruz? Sağ olsun genç ve dinamik eski Belediye Başkanımız sayın Alinur Aktaş sayesinde İnegöl bir çok İl´de olmayan bir müzeye kavuştu. Zaman zaman birçok İl ve İlçelerden müzemizi ziyaret ettikleri de malum. İlçemize daha çok yerli ve yabancı turist çekmemiz için başka kaynaklarda araştırıp, İnegöl´ü hakkettiği yere oturtmamız gerekir diye düşünüyorum. Birçoğunuz Karabük iline bağlı Safranbolu´yu bilir. Bu ilçemiz tarihi evleri ile meşhur bir ilçedir. Bu yüzden evleri ile turizmi canlı bir ilçe olmuştur. Geriye dönüp baktığımızda İnegöl´de de birçok tarihi evler mevcuttu ancak, bunlardan çok az sayıda eski bina günümüze kadar gelebilmiştir. Ülkemizde sit alanları, eski yapı ve tarihi anıtları koruma kanunu ile garanti altına alınmış olsa da yıkılmaya yüz tutmuş birçok ev de mevcuttur. Bunlardan bir kaçının resimledik ancak yıkıntı halinde duran evler ise maalesef kaderlerine terk edilmiş durumdadır. Bunlardan bir kısmına el atan eski Belediye Başkanı Alinur Aktaş´ın bu yöndeki çalışmaları takdire şayandır. Ben bu yöndeki çalışmaların daha da artırılıp, diğer yıkılmaya yüz tutmuş tarihi evlere de el atılıp, ilçemize kazandırılmasından yanayım. İş başına yeni gelen, yine genç ve dinamik Belediye Başkanımız sayın Alper Taban´ın bu konuya yaklaşımının olumlu olacağına inanıyor, kendilerine ilçemiz adına yapacağı kültürel hizmetlerden dolayı şimdiden teşekkür ediyoruz. İnegöl´de turizm denilince aklımıza sadece Oylat Kaplıcaları geliyordu. Fakat Oylat yolu üzerindeki mağara da yıllarca atıl durmaktaydı. Bu konuda emeğini asla unutamayacağımız eski İnegöl Kaymakamı, eski Manisa Valisi ve şimdilerde Rize Valisi sayın Erdoğan Bektaş tarafından gün ışığına çıkarılıp Mağara turizmini ilçemize kazandırmıştır. Buradan kendilerini sevgi ve saygı ile anıyoruz. Evet, üretken, çalışkan yöneticileri her zaman takdir ediyor, onları şükranla anıyoruz. Şu fani dünyadan göçerken eser bırakıp gitmek kadar önemli daha ne olabilir ki? Turizmi cazip hale getirmek için ne yapılabilir? Mesela: İlçemizdeki eski yapıların, İshakpaşa Külliyesinin, Kapalı Çarşının, Müzenin, Ortaköy Kervansarayının, Samsa Çavuş Türbesi´nin, Turgut Alp Türbesinin, Oylat Kaplıcaları ve Mağarasının usta bir kameraman tarafından görüntüleri çekilip, birkaç dilde sunumu hazırlanıp, tanıtım dvd´leri kitapları bastırılabilir. Ayrıca İnegöl mobilyası, köftesi vs. bunlar da bu tanıtım amaçlı sunumda yer alabilir. Öte yandan, her yıl yaz aylarında düzenlenen kültür etkinlikleri içinde bir İnegöl köfte festivali, mobilya festivali, çerezlik ayçekirdeği festivali gibi de düşünülebilir. İnegöl bir marka kenti bu gerçek göz ardı edilemez. Bu kadar güzelliklerin yer aldığı bir bölge kime nasiptir? İnegöl´ümüzün kıymetini bilelim ve gelin hep beraber ilçemizi bütün Türkiye´ye ve dünyaya tanıtalım. Belki kısa vade de turizm akışı olmayabilir ama gelecekte ilçemizin bir turizm şehri olacağına inancım tamdır. Saygılarımla… |