Bir çevreci olarak sürekli dolaştığım için, gün içerisin-de birden fazla sorunla karşılaşıyor, gördüklerim karşısında ise, kendisini çevreye adamış bir insan olarak üzülüyorum…
İnegöl’de öteden beri devam eden önemli bir sorun; Yaya kaldırımlarının işgalidir. “İnegöllü gibi caddenin ortasından yürüyor” sözü de zaten bundan dolayı dillerdedir. Çünkü, yaya kaldırımlarını kahvehaneler, marketler ve diğer işyerleri işgal ettiği için yalara yürü- yecek yer kalmıyor. Yayalar da ne yapacak tabi ki, ister istemez, yani zorunluluk icabı caddenin ortasından yürüyecek.
PARTİZANLIK,
KAYIRMACILIK KALDIRIMLARI TAŞIRDI
Bu konuda Belediyenin yeterli denetim yapmadığı görülüyor. Ben zabıta memuru arkadaşlara suç bulmuyorum. Onlar görevlerini gayet iyi yapıyorlar. Balık başkan kokar derler ya, bir kısım partili market ve işyerlerinin önüne müdahale ettiklerinde, ceza kesmeyi bir yana bırakın, ikaz dahi ettiklerinde, kendilerini amirlerinin veya Başkanın karşısında buluyorlar… Artık ne azar işittiklerini siz düşünün. Böyle partizanlık, kayırmacıcık olunca da ‘Üzüm üzüme baka baka kararır misali imtiyazlı market ve işyerlerin gören diğer esnafta, tıpkı onların yaptığını yapıp kaldırımı işgal ediyorlar.
Sorunun çözümü kolay; Hemen kayırmacılığı bir tarafa bırakacaksınız, partili partisiz, büyük küçük, tanıdık tanımadık demeden herkese eşit davrandığınız, yasal çerçeve ne emrediyorsa ona tam anlamıyla uyacaksınız, o zaman kısa sürede ortalık temizlenir, ortada kaldırım işgali diye bir sorun kalmaz. Yayalar da cadde ortasında yürümez…
ÜÇ FARKLI İNEGÖL, ÜÇ FARKLI UYGULAMA
Dikkatimi çeken ikinci bir konu da çöp konteynırlarıdır. Belediye yeni bir uygulama başlattı. Özellikle şehrin çarşı merkezindeki caddelerde yer altı çöp konteynırı uygulamasına geçildi. Bu uygulamada da bir çok hata ve yanlışlıklar var. Bir çok yer altı konteynırının yerleri iyi seçilmediğinden bunlarda kaldırım işgali yapıyor. Bunların yanı sıra caddelerde yaya kaldırımlarının hemen yanına asfalta koyulan kocaman çöp konteynırları var. Bu neyin nesi anlamak mümkün değil. Madem İnegöl’de yer altı konteynır sistemi uygulaması var, bu konteynırların caddelerde işi ne? Bazı yerlerde de halen eski tip konteynırların bulunduğunu, çevresinde alışılmış çirkin görüntülerin olduğunu görüyoruz. Üç ayrı uygulama, üç ayrı görüntü, sanki üç ayrı İnegöl var imajını sergili- yor ki, buda İnegöl’e yakışmıyor.
BİNALARDA YANGIN
MERDİVENİ YOK
Bir diğer konu da, İnegöl birinci derece deprem bölgesidir. Buna rağmen İne-göl’de 5 katlı, 6 katlı binaların sayısı az değil. Bu çok katlı binaların depreme dayanıklılığı bir kenara, büyük bir çoğunluğunda ‘Yangın Merdiveni’ yok.. Birinci ikinci katlarda bir yangın olduğunda yukarı katlardaki insanlar nasıl tahliye edilecek? Bu nedenle özellikle 5-6 katlı binalara mutlaka ‘Yangın Merdiveni’ koyulmalı. Hatta her kata da yangın vanaları yapılmalı. Söz konusu bu binalar ancak o zaman biraz olsun güvenli olur. Bunları insanları yaşatmamız için yapmalıyız. Yetkililere önemle duyuruyorum.