Mobiliyum Yönetim Kurulu Başkanı Talha Timur Han, "Bugün burada olmamızın birinci temeli yapmış olduğumuz mobiliyum adına etkinliklerimizi siz değerli basın mensuplarından halkımıza duyurabilmek. Bu anlamda da her zaman yanımızda oldunuz, tekrar teşekkür ediyoruz. Dün arkadaşlarımızla beraber Ankara'da Ticaret bakan yardımcımız ile görüştük. Bakanlık destekli urge ve mobilya festivalleri altında ciddi bir organizasyon düzenliyoruz. Sağ olsun bu konuda da gerek Aysun Sanatçı gerekse profesyonel arkadaşlarımız çok emek verdiler. Yaklaşık 4 aydan beri çalışıyorlar. İnşallah bunun meyvelerini 22-27 Eylül arasında hem İnegöl hem mobiliyum alışveriş merkezindeki arkadaşlarımız bereketiyle beraber ciddi bir katkı görürler diye düşünüyorum. Bu anlamda fuar organizasyonu dışında Türkiye'de bir ilk gerçekleştiriyoruz. Bunu üstüne basa basa vurgulamak istiyorum. Ülke çeşitliliği anlamında 35 farklı ülkeden yaklaşık 150 alıcıyı kısmetse ayın 22'sinde itibaren ağırlıyoruz. Bununla beraber İnegöl’ümüzün bir şenlik havasına mobilya festivali adı altında, bir bereket havasına bürünmesi adına Türkiye’nin tüm ilini kapsayacak şekilde Mobilya Festival günleri adı altında bir etkinlik düzenledik. Hem iç pazarımızı hareketlendirelim hem yurt dışından gelecek alım heyetiyle ilgili toptan satış anlamında buraya gereken şenliği oluşturalım istiyoruz. Bu anlamda çok emek sarf ettik, bu anlamda ben yine Şefik Akyol kurucu başkanımız Haluk Özbek ile beraber onlara tekrar teşekkür etmek istiyorum Böyle bir yapıyı fikir önderliği yapıp öyle bir yapıya İnegöl’e kazandıkları için.  Ondan sonra 2016  yılından sonra ben ve arkadaşlarım gerekli katkıyı koyarak bugün bu duruma getirmiş durumdayız. Reklam bütçelerimiz kısıtlı olmasına rağmen ciddi bir bütçeyle bu urgeyi yapmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 30 milyonluk bütçenin yarısını Ticaret Bakanlığı destek veriyor. Diğer yarısını biz ve üyelerimiz katkı koyarak hayata geçirecek. 

İlk hedefimiz malum gelişen dünya yasalarında sadece bizim mobilya sektöründe  değil tüm sektörlerimizde daralma yaşanıyor ihracat anlamında. Dünya globalinde rekabet gücümüzü kaybettik. Başından beri söylediğimiz gibi üretim verimliliğimiz yok. Ham madde maliyetlerimiz işçilik maliyetlerimiz kira maliyetlerimiz hat safhada. Enflasyonda rakamlarla beraber işin içinden çıkılmaz gibi dursa da biz yatan aslandan ziyade gezen tilki misali çalışmak zorundayız. Yani hep hayıflanıp hep serzenişte bulunup, hiçbir şey üretmemek, bir şey yapmamak bize yakışmıyor. Özellikle arkadaşlarımızla beraber neler yapabilirizi özellikle bu sisli havada bir kurgu geliştirdik. Çıkan sonuçta bizim hayalimizdi zaten. Mobiliyum alışveriş merkezimizde bunu kuruluş açılışında da söylemiştik başkanlarımızla da görüştük Şefik abi ve Haluk Özbek ile diğer ihracat departmanındaki  arkadaşlarımızı topladık.  Neler yapabilirizi konuştuk. Adına festival densin dedik işte 22-27 Eylül arasında Mobilya Festival günleri adı altında bir etkinlik düzenliyoruz. İhracat anlamında hem de yerel üretici tüketiciyi bir araya getirme anlamında iyi bir etkinlik olduğu kanaatindeyim. Eğer başarıyı yakalayabilirsek üyelerimizle beraber bu zorluğun altından kalkabilirsek geleneksel hale getirip her yıl İnegöl’de böyle bir etkinliği düzenlemeyi planlıyoruz. Bunun daha büyük bir organizasyonunu seneye inşallah 10. Kuruluş yıldönümü olan 2025’in temmuz ayında yapmayı planlıyoruz. İnşallah 22-27 Eylül arasında yapılacak olan etkinliğimizde tüm üyelerimizle beraber göstermiş olduğumuz çaba emek bunların karşılığını alırız.

İnegöl’ün böyle bir şeye ihtiyacı var mı, var.  Çalışmak zorundayız, üretmek zorundayız. Şu anda üretimlerimizin %50 kapasitede çalıştığını ben gibi herkes biliyor, sizler de biliyorsunuz. Olmazsa olmazımız bu üretim verimliliklerini arttırmamız. Bunun içinde satış yapmamız gerekiyor. Şatışında Türkiye yerelinde değil dünya içinde yapmamız gerektiğini biliyoruz. Pazartesi gününde dün bakanlıktaydık. Onu tekrardan söyleyeyim. Daire başkanımız hem Genel İhracat Genel müdür müdürümüz olmak üzere buraya teşvik edecekler, gelecekler. Bizleri onurlandıracaklar. Aynı zamanda bu urgelerin oluşmasında biliyorsunuz 2018'de biz Türkiye'de yapılan 373 urge arasında en iyi urgeleme yapan mobiliyum alışveriş merkezi olarak ödül aldık.  Hakikaten büyük bir emek var, büyük bir risk alıyoruz. Kimse bize bu işi Festival havasına büründürelim işte şöyle bir bütçe ayırayım ortak bir bütçe koyalım demedi. Tamamen biz neler yapabilirizi 4 aydır konuşuyoruz. Bu takvim aslında daha önceydi ama buradaki üye arkadaşlarımız ihracat yapan  firma sorumlularını buraya davet etti. Bütün üyelerimize tek tek görüştük. Tarih konusunda bütçe konusunda neler yapabiliriz, kimleri getirebiliriz en ince ayrıntısına kadar tartıştık. Masada ortak bir akıl işlettik. Gönül ister ki buraya 150değil 250 300ler 400ler getirelim. Hepsi bütçe kapsamında değerlendiriliyor. Büyük fedakarlıklar yaptı bizim üye arkadaşlarımız. Biz yaklaşık mobiliyum bütçemizden ve üye arkadaşlarımızdan 15 bin gibi bir bütçe topladık. Bakanlıktan destek alıyorduk ama bu para önden harcanıyor. Harcadığımız paralar 7-8 aylık uğraşın sonunda sonradan giriyor.

Bir de biz dün bakanlıkta şunu irdeledik. Bizim neye ihtiyacımız var dediğimizde manevi desteğe ihtiyacımız var. Yani İnegöl akla geldiğinde en büyük sıkıntımız derdimiz siyasetin bizle beraber aynı şekilde hareket edebilme kabiliyeti. Biz bunu anlattık. Bunun dışında Mobiliyum ve benzeri örneğini üretimlerde de geliştirmemiz gerekiyor. Olmazsa olmazımız üretim verimliliğini arttırabilmek için kollektif anlayışla bir araya getirip yani 7-8 arkadaşımız bir araya gelip 24 saat çalışan bir tesis haline getirebilir üretim yerlerin,. Bunda ciddi bir eksikliğimiz var. İşte biliyorsunuz Hamza Bey 105 adada bir dünya fabrikalarımız yapıldı. İçleri dolu gibi gözükse de 24 saatin 8 saati çalışıyoruz. Bu anlamda hem işçilik hem ham madde hem üretim verimliliği olarak çok gerideyiz. Olmazsa olmazımız üretim verimliliğini artırabilmek. Bunun da yegane birinci ana unsuru Kollektif üretim anlayışını benimseyebilmek. Bunu bakanlığa aktardı. Bakanlıkta öyle bir uygulama düşünürseniz kümeleşme yapabilirseniz en büyük destekçiniz biziz dediler." dedi.

Kaynak: ALEYNA BERFE KURT