Sosyal medya hesabından açıklama yapan Demirkol, "1994 yılında başladığım anam da babam da devlet diye bildiğim, canımı hiçe sayıp görev yaptığım, evimden, çilimden, çocuğumdan ayrı kalarak yaptığım polislik mesleğim. 1995'te İstanbul'da bomba ile yaralandım, gazi oldum ve mesleğime devam ettim. 1997'de İstanbul da silah ile yaralandım, 2015 yılında da Güneydoğu'da Hendek Operasyonları başladığı zaman, Gazi olmama rağmen, ek görev ve dış görev olmamasına rağmen, gönüllü olarak güneydoğuya vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğü ve bekası için, Türkiye Cumhuriyeti devam etsin, hükümet zarar görmesin, cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ın her zaman devletin başında olduğunu, terör örgütleri ve yandaşları anlasın diye, benden önceki kepçe operatörlerinin hepsi şehit olmasına rağmen, gönüllü olarak göreve talip oldum ve gittim. Burada roketle bacaklarımdan yaralandım. Ve kepçe operatörü bulamadıkları için tekrar gelir misin dediler. Ben de seve seve ya Şehit olurum ya da tekrar Gazi diyerek, yaralı bacaklarla kalktım tekrar gittim. Ama mahkemelerde bas bas söylememize rağmen yapmadığım bir Facebook paylaşımından dolayı ve yapan kişinin kim olduğunu söyleyen o kadar şahit götürmeme rağmen, göstermeme rağmen, mahkemede şahitlerin ifadelerinde de Yavuz Demirkol Vatan sevdalısı, böyle bir şey yapmaz, yapan kişiyi görüp söylemelerine rağmen, yine ceza almaktan kurtulamadım. Ve bu konu hakkında imam hatipten abilerimize ve İnegöl'ümüzün siyasi ağırlığı olan meclis üyelerimize durumu izah etmeme rağmen, idari yönden Ankara'da Yüksek Disiplin Kurulu nda ki üyelere durumu yana yakıla anlatmamıza rağmen bizi dinlemeden, vermiş olduğumuz ifadeleri ve beni kaale bile almadan, benim gibi Vatan sevdalısı ve vatan aşkıyla yanıp tutuşan, bir adamı polislik mesleğinden ihraç ettiler. Ben de gerek adli ceza olsun, gerek idari ceza olsun almış olduğum bu ceza, devleti idare edenler tarafından ve manevi olarak derin yara bıraktı. Ama biz yılmadık yılmayacağız, bu vatan toprağı üzerinde gözü olanın gözünü çıkarmaya devam edeceğiz. Gaziler günümüzde bendeki bu manevi hasarı paylaşmak istedim. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE." dedi.
