2024 yılında ülke olarak pandemi ve deprem afeti nedeni ile çok yüksek enflasyonlu bir dönemden geçtiğimizi belirten Müteahhitler Derneği Başkanı Sabri Şen, “Ve hatta süreç devam ediyor. Gelişmiş ülkelerdeki tek haneli enflasyon rakamlarına gıpta etmemek elde değil. 2024 yılı ilk yarı sektörümüzde enflasyon açısından malzeme fiyatlarında yüksek oranda artışlar oldu. Özellikle beton ve cam grubu artışları ön plana çıktı. Yılın ikinci yarısı artışlar düştü ve hatta son çeyrekte durdu diyebiliriz. Hükümetimizin ekonomiyi soğutma, işleri yavaşlatma çabaları karşılığını buldu diyebiliriz. Tabi bu durumda biz İnegöl olarak işlerimizi azaltarak inşaat sektöründe üretimi durdurarak korunmaya çalıştık. Özellikle sanayi tipi inşaatlarda talep olmaması nedeni ile fazla verdik. Konut tipi yapılarda ise talep olmasına rağmen alım gücü nedeni ile istenilen sevilerde gerçekleşmedi. 2024 yılında müteahhit meslektaşlarımızdan piyasaları rahatsız edecek düzeyde iflas gibi bir durumla karşılaşmadık. Bu durum derneğim ve sektörümüz adına memnuniyet vericidir. Ancak şehrimizin sektörel anlamda çok daha fazla üretime ihtiyacı olduğu bir gerçektir” dedi.
“İNŞAAT MALİYETLERİNDE EN BÜYÜK PAY; ARSA MALİYETİ”
Şen açıklamasını şöyle sürdürdü;
“3 katlı bir yapının resmi gazetede belirtilen 2024 yılı başında metrekare maliyeti 14 bin 700 TL ve yıllık ortalama yüzde 40 arttığını düşünürsek 20 bin 500 TL seviyelerine günümüzde ulaştı. İnegöl’de inşaat maliyetlerinde en büyük payı arsa maliyeti almaktadır. Bu inşaat maliyetine arsa payını ilave ettiğinizde ortaya çıkan rakam iki katı olarak çıkmaktadır. Bütün ülkede arsa fiyatları veya kat karşılığı iş oranları makul seviyelere gerilemiştir. İnegöl’de arsa payı yüzde 50 gibi oranlar sürdürülebilir değildir, olamaz zaten. Bu vesile ile meslektaşlarıma yapı maliyeti + arsa maliyeti+ peyzaj maliyeti gibi unsurları güncel olarak hesaplamalarını rica ediyorum.”
GAYRİMENKUL HER TÜRLÜ GETİRİDEN DAHA AVANTAJLIDIR
“2025 yılına gelecek olursak bu seneyi de iki etaplı değerlendiriyoruz. Yılın ilk yarısında çok fazla bir şey beklemiyoruz. Hatta malzeme fiyat artışlarına asgari ücret kaynaklı yüzde 10’lu seviyelerde artışlar olabilir. Alıcı tarafında ilk 3 ay fırsat üretebilir. Ancak faizlerin düşmesi ile birlikte bu alıcı fırsatı kaçırmış olacaktır. Çünkü yukarıda belirttiğim maliyet + kar etme çabası kendini gösterecektir. Bugünlerde ve hatta geçen yılsonuna doğru alabilen insanlar karlı satanlar zararlı oldular. Ben biliyorum ki bir çok müteahhit gününü kurtarmak için satışlar yaptılar. En büyük sorunumuz mevduatta yatan kendisine dahi aslında faydası olmayan çok ciddi bir para var. Enflasyonist tecrübeler hep göstermiştir, gayrimenkul her türlü getiriden daha avantajlıdır. Kimse unutmasın mevduatta yatan üretmeyen para faydasızdır. 2025 yılı ortalarında umudumuz politika faizleri yüzde 30’lar ve hatta altına düşmesidir ve bunu destekleyen oranlar gelmeye başlamıştır. Sonuç olarak şunu da paylaşmalıyım; biz inşaat sanayicileri olarak pahalı, yüksek maliyetli bir sektördeyiz. Aslında 2020 yıllarındaki iş hacimlerine dönmemiz çok kolay ve hızlı olmayacaktır. Satın alma gücünün güçlenmesi, hatta faizlerin düşmesi ile birlikte 2026 yılından sonrası için daha umutluyuz diyebilirim. Yeni yılın İnegöl’ümüz için ülkemiz için hayırlar mutluluklar getirmesi temennilerimle…”