Osmanlı’nın kuruluş yıllarına şahitlik eden Bursa’nın İnegöl ilçesi, Manav ve Yörüklerden oluşan yerli halkların yanı sıra, yüz yılı aşkın süredir ilçede yaşayan ve adeta yerli olarak kabul edilen Arnavut, Gürcü, Abhazlar ile Bulgar muhacırlarına ev sahipliği yapan önemli bir yerleşim yeridir.
Özellikle Türkiye’nin Karadeniz, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinden göç eden, kürt, laz ve dadaş diye tabir edilen vatandaş nüfusları da oldukça fazladır. 81 ilden göç alan bu ender ilçe kendisine has gelenek ve görenekleri ile de bilinmektedir. Peki yüzlerce yıldır yaşatılan bu gelenek, görenek ve alışkanlıkları nelerdir? İşte cevabı…
TAVUK ALMA
İnegöl’e has bu gelenek evlenen çiftlerin düğününden 1-2 gün öncesi gerçekleştirilir.
Nişan veya kına organizasyonunun ardından geç saatlerde gerçekleşen tavuk alma adeti, gelin ve damadın en yakın akrabalarının evine araç konvoylarıyla gidilerek yapılmaktadır.
Bir süre evlerin önünde yöresel oyun oynayan kadınlar, gelin ve damadın akrabalarından pişmiş tavuk talep eder. Günümüzde tavuk alma adeti devam etse kimileri tavuk yerine bir miktar para ya da çeşitli hediyeler vermektedir.
DAMAT İŞKENCESİ
Düğünün tamamlanmasının ardından gelinin damat evine götürülmesi esnasında gerçekleşen bir uygulamadır.
Gelin, damat evine yaklaştığında, arkadaşları tarafından damada gelin arabası çektirme, menemen yaptırma ve kadın yöresel elbiseler giydirilmesi, şarkı söylemesi ve oyun oynaması gibi çeşitli şakalar yapılır.
DEDE PİLAVLARI
Yüzlerce yıldır süren bu gelenek halen günümüzde çok sayıda kırsal mahallede (köy) uygulanmaktadır.
Her yıl yaz aylarında gerçekleşen bu görenekte dev kazanlarla pişirilen tavuklu pilavlar, köyün kurucusu olarak kabul edilen kişilerin hayrı için yapılır. Ancak son zamanlarda birlik ve beraberliğin sembolü haline geldi.
SOKAK ORTASINDAN YÜRÜNMESİ
İnegöl’de eski tarihlerde sokak ve caddelerde kaldırım olmaması ve araç sayısının azlığı nedeniyle insanlar hep sokak ortasında yürürdü.
Her ne kadar yapılan kaldırımlar nedeniyle sokak ortasında yürüme alışkanlıkları azalsa da, İnegöllüler bu konuda mimlenmiştir.
SABAH ÇORBASI VE PİLAVI
İnegöllülerin yüzlerce yıldır devam eden gelenekleri arasında sabah çorbası ve pilavının önemli bir yeri bulunmaktadır. Özellikle lokantalar sabahın ilk ışıklarından itibaren işletmelerini açarlar.
Özellikle mercimek çorbası, işkembe, tavuk suyu, ezogelin ve kelle paça çorbası ve yanında ki pilavla sabah kahvaltısı yapılır. Sabah namazından sonra lokantalar dolmaya başlar.
100 METRE SINIRI
İnegöl’e has diğer bir özellik ise araç kullanan vatandaşların, gittikleri en yakın yerde boş bir yer bulana kadar bölgede tur atmalarıdır.
Araçlarını uzak bir yere park etmeyi sevmeyen İnegöllüler, özellikle banka ya da diğer resmi kurumlara giderken 100 metre içerisinde yer bulmaya çalışmalarıdır. Yer bulana kadar bölgede 3-4 tur atabilirler.
ALKOLLÜ MEKAN HASSASİYETİ
İnegöl muhafazakar bir yerleşim birimi olması nedeniyle ilçede alkollü mekan sayısı yok denecek kadar azdır. Alkollü restoran ya da kafe hiç bulunmazken, müzikhol tarzında olan birkaç işletme ile bazı oteller içki hizmeti vermektedir.
Bu durum ilçede saygıyı ifade etme geleneği olarak devam etmektedir. Alkol masası kurmak isteyenler genelde Bursa ve çevre illeri tercih ederler. Yine tekel bayisinden alkol alanlar ise ev ve boş buldukları arsa ve tarlalara giderek ihtiyaçlarını giderirler.
BİSİKLET VE MOTOSİKLET KULLANIMI
İnegöl ilçesi düze bir ova şeklinde olduğundan bisiklet ve motosiklet kullanımı oldukça yaygındır. Türkiye’nin en çok bisiklet ve motosiklet kullanan yerlerinden biri olan İnegöl’de hemen hemen her evde bir bisiklet ya da motosiklet bulmak mümkündür.
Ülke genelinde bisiklet ve motosiklet bir spor aracı olarak gözükse de bu durum İnegöl için böyle değildir. Genelde bu araçlar günlük ihtiyaçları karşılamak için kullanılır.
10 VE 15 ÇAYI
İnegöl’de onlarca yıldır değişmeyen gelenekler arasında işletmelerde çalışanlara yönelik verilen çay molalarıdır.
Özellikle mobilyasıyla ünlü ilçede, öğleden saat 10.00’da ve öğleden sonra saat 15.00’de olmak üzere 15’er dakikalık 2 çay molası verilir. Özellikle sanayi bölgesinde faaliyet gösteren büfeler, bu saatleri iple çekmektedir.
Halen devam eden bu gelenek, onlarca yıldır sürdürülmektedir.