6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketi, pek çok insanın hayatını etkileyerek travmatik izler bıraktı. Bu zorlu süreçte, psikolojik danışmanlar Elif Macit ve Ayşenur Ak, çocukların yaşadığı duygusal zorluklarla başa çıkmak ve ruhsal iyileşmeyi desteklemek amacıyla önemli bir projeye imza attılar. Depremin ardından çocukların travmatik deneyimlerini ifade etme güçlüğüne dikkat çeken uzmanlar, oyun terapisi alanının önemini vurgulayarak çalışmalarına başladılar.
Çocukların yaşadığı deprem sonrası duygusal sarsıntılara maruz kalmaları, onların psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkiliyor ve bu tür travmatik deneyimlerle başa çıkmaları zorlaşıyor. Elif Macit ve Ayşenur Ak, çocukların bu zorlu süreçlerinde onlara destek olabilmek ve ruhsal iyileşmelerine katkı sağlamak amacıyla kapsamlı bir proje geliştirdi.
Projenin temel amacı, çocuklar için oyun terapisi odaları sağlamak oldu. Oyun terapisi, çocukların duygusal ifadelerini kelimelerle anlatma güçlüğü çektiği durumlarda kullanılan etkili bir terapi yöntemidir. Uzmanlar, çocuklara oyun terapisi odaları oluşturarak, onların kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri, duygusal süreçlerini işleyebilecekleri güvenli bir alan sunmayı hedeflediler.
Öncelikli hedefleri, depremzedelere psikolojik ilk yardım eğitimi vermekti. Bu kapsamda, sahada görev alacak ruh sağlığı uzmanlarına psikolojik ilk yardım eğitimleri düzenlendi. Uzmanlar, çocuklarla çalışmalara başlamadan önce travma sonrası stres bozukluğu yaşayan çocuklara oyun terapisi uygulaması ve deprem kaygısı yaşayan çocuklara terapi yöntemleri konusunda çeşitli eğitimler aldılar. Ayrıca, kayıp ve yas yaşamış çocuklara yönelik de terapi uygulamaları için uzmanlar donanımlı hale getirildi.
Eğitimleri tamamlayan yüzlerce uzman, sahaya inerek çocuklarla çalışmalara başladı. Ancak, bu süreçte fark edilen bir eksiklik, çocuklarla yapılan terapilerde oyun ve oyuncak temelli müdahalelere olan ihtiyaçtı. Bu nedenle uzmanlar, oyun terapi odalarının kurulumu ve oyuncak desteği sağlama fikrini hayata geçirmeye karar verdiler.
Projeyi desteklemek isteyen uzmanlar, verdikleri eğitimlerin sonunda sembolik ücretlerle sertifikalandırma yaparak gelir elde ettiler. Bu gelirleri, deprem sürecinden en çok etkilenen bölgelere oyun terapi odaları kurmak için kullandılar. Projenin içeriğiyle ilgili Psikolojik danışman Elif Macit şu detaylara yer verdi;
“Bu durumdan gurur duyuyor ve tatmin sağlıyoruz; çünkü yaptığımız her küçük değişim, bu çocukların yetişkinlik hayatlarında tamamen farklı bireyler olmalarını sağlayabilecek potansiyele sahip oluyor. Üç farklı şehirde kurduğumuz oyun terapi odaları, depremin etkisi nedeniyle yeterli olmamıştı. Ancak depremi en yoğun şekilde yaşamış bölgelerde, oyun terapi odası kurmaya uygun alanlarımız yoktu. Bu nedenle projemizin ikinci ayağı devreye girdi ve gezici oyun terapisi çantası projemizi hayata geçirdik. Bu çantaları, bölgede çalışan ruh sağlığı uzmanlarına gönderdik ve böylece her mekanda oyun terapisi odalarına dönüşebilecekleri olanaklar sağlamış olduk. Uzmanlar, yer ve mekan fark etmeksizin çocukların duygusal işlemlendirme süreçlerine ulaşabilecek materyallere kolayca erişebilir hale geldiler.”
Projeyi ikinci aşamada geliştiren uzmanlar, gezici oyun terapisi çantası projesiyle de harekete geçtiler. Bu çantalar, oyun terapisi odalarına dönüşerek uzmanların sahada çalışmasına imkan tanıdı. Böylece, depremzede çocuklara ihtiyaç duydukları terapi desteği her yerde ulaşabiliyor oldu.
Projeyle ilgili Psikolojik danışman Ayşenur Ak proje kapsamında oyun terapisi alan çocuklar arasında elde edilen sonuçlar büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı olduğunu belirtti. Uzmanlar, çocukların gözlerindeki ışığın değiştiğini, beden duruşlarından ses tonlarına, oyun oynama biçimlerinden duygusal durumlarına kadar olumlu farklılıklar gözlemlediklerini belirttiler. Bu değişimlerin, çocukların yetişkinlik dönemlerinde daha güçlü ve sağlıklı bireyler olmalarına katkı sağlayacağına inanıyorlar.
Uzmanlar Elif Macit ve Ayşenur Ak, projeye destek olan herkese teşekkür ederek, çocukların ruhsal iyileşmelerine katkı sağlama yolundaki çabalarının devam edeceğini ifade etti. Devletin desteğinin de projenin hayata geçmesinde önemli bir etken olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu tür çalışmaların toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirttiler.
HABER MERKEZİ
