Gazetemizde zaman zaman dile getirilen ancak şehri yönetenlerin maalesef dikkatini çekmediği bir konuyu paylaşmak istiyorum bugün.

Karanlık Park adını verdiğim Hikmet Şahin Kültür parkını…

Rahmetli başkan Hikmet Şahin tarafından İnegöl’e kazandırılan vizyon bir projeydi kültür park. Şehrin çöplerinin toplandığı bu alan çöplük kentten şehir parkına dönüştü.

Birçok şehirde dahi olmayan bu güzel park on binlerce insanın rahat bir nefes aldığı enfes dinlenme yerlerinden birine dönüştü. 90’lı yıllarda kazandırılan bu parkta onlarca yıldır değişen tek şey içerisinde dikilen ağaçların büyümesi oldu. Bakım ve onarımları dışında parka yatırım pek yapılmadı.

Yıllar geçti ama sürekli yapılan eleştiriler hala taptaze…

Kültür park neden bu kadar karanlık?

Kime sorarsanız sorun “İnegöl’ün en popüler caddesi neresi?” diye alacağınız cevap; “Atatürk Bulvarı ve Park Caddesi” olur.

Ancak bu iki cadde de karanlık.

Gece vardiyasından dönen binlerce insan, evlerine giderken karanlık caddelerden ürkerek gitmek zorunda. Çünkü caddelere konulan elektrik direkleri devasa çam ağaçlarının içinde kaldığından ışığını maalesef yayamıyor. Heykel arkasında kalan parka bakın orası da karanlık. Çünkü aydınlatmalar yeterince güçlü değil. Ve burada oturmak belirli bir saatten sonra pekte güvenli değil.

Hikmet Şahin Kültür parkın da havuz kenarları dışında kalan her yer zifiri karanlık. Geç saatlerde spor yapmak ya da yürüyüş yapmak için parka gelenler karanlığa bürünmüş yollardan geçmek zorunda.

Her yer zifiri olunca parkın müdavimleri de buraları aşk bahçesine çevirmiş durumda. Parktan o kadar çok şikayet geliyor ki anlatamam. Neler oluyor neler!

Aydınlatma eksikliği noktasında bunca şikayet varken neden bu konuda yeterince adım atılmaz o’nu da anlamış değilim. Şehrin en popüler caddeleri ve en popüler parkları ışıl ışıl olmalı.

Hem halk kendini güvende hissetmeli, hem de İnegöl şehir gibi şehir görüntüsüne kavuşmalı. Bu konuda Hem Büyükşehir’e hem de İnegöl Belediyesi’ne iş düşüyor.

Umarım kısa vadede bu konulara el atılır. Ve umarım yine bu eleştiriler sümen altı yapılmaz.

Saygılarımla…