İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2. Uluslararası Organ Bağışı Karikatür Yarışması’nda dereceye giren eserler, sergilenmeye başladı. Sergide konuşan İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mine Gürsaç Çelik “Bir insan 8 insana can olabiliyor. Tamamen bu farkındalığı oluşturmak amacıyla bu sergiyi açtık” ifadelerini kullandı.
Toplumda organ bağışının önemine dikkat çekerek farkındalık oluşturmak ve organ bağışını teşvik etmek amacıyla düzenlenen, 2. Uluslararası Organ Bağışı Karikatür Yarışması’nda dereceye giren eserler, İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi girişinde bulunan alanda sergilenmeye başlandı. İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mine Gürsaç Çelik, Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Hemşire Gülcihan Çilingir ile eserleri inceledi.
“Bir insan 8 insana can olabiliyor”
Sergi alanında konuşan İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mine Gürsaç Çelik, “Organ nakline farkındalık oluşturmak ve toplumda farkındalık yaymak amacıyla Uluslararası Organ Bağışı Karikatür Yarışması’ndan ödül almış karikatürlerimizi hastanemizde sergilemeyi amaçladık. Amacımız Türkiye’de 30 bin civarında organ bekleyen insanımıza ve dünyada bu sayının 1 milyon aştığını düşündüğümüzde bu olaya farkındalık oluşturmak. Önemli farkındalık. Bir insan 8 insana can olabiliyor. 30 milyon insan olarak düşünmeyeceğiz. Çünkü bunların seveniyle bu kişileri düşündüğümüzde 30 milyon kesinlikle değil. Çok daha büyük bir kitle. Bir kişi bir kişiye can olduğunda kaç kişiyi mutlu ettiğini hayal edebilmesi lazım. Tamamen bu farkındalığı oluşturmak amacıyla bu sergiyi açtık. Karikatür sergimiz ilgi görüyor. Masamızda form dolduracak bir kişi bile olsa bunu çok önemsiyoruz” dedi.
“Hasta yakınlarının da onay vermesi gerekiyor”
Başhekim Prof. Dr. Çelik konuşmasının devamında ise “Hayattayken herkes organ bağışı yapabilir. Hasta, yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleştirdikten sonra hayatla bağdaşmayacak bir duruma geldikten sonra organı verilebilir. Sadece kişinin onay vermesiyle bitmiyor, olay hasta yakınlarımızda. Bu konuda duyarlı olup ‘evet organı bağışlıyoruz’ demesi lazım. Hayattayken kart edinmek yetmiyor. Hasta yakınlarının da onay vermesi gerekiyor. Organını alacağımız kişi bitkisel hayatta olmuyor. Kesinlikte tıbben ölü kabul ettiğimiz insanlardan alıyoruz. Beyin ölümü gerçekleşiyor. Asla beyninde kan dolaşımı olmuyor. Bunu ispatlıyoruz. Daha sonra organına talip oluyoruz. Türkiye’de haziran ayında güncellenen veriler 30 bin kişinin organ beklediğine yöneliktir” şeklinde konuştu.