Yazır, Türkiye'nin son 22 yılda kadın hakları ve güvenliği konusunda ciddi gerilemeler yaşadığını vurgulayarak, "Kadınlarımız yaşam haklarını kaybetme noktasına gelmişlerdir" ifadelerini kullandı.

2024 yılında kadın cinayetlerinin zirveye çıktığını belirten Yazır, Ekim ayında yalnızca 48 kadının eşleri veya partnerleri tarafından öldürüldüğünü ve bunun toplumda derin bir infiale yol açtığını dile getirdi. Yazır, son olarak İnegöl'de bir kadının eşi tarafından öldürülmesinin ardından, şiddetle mücadeledeki yetersizliğe dikkat çekti. Yazır, "Toplum bu noktaya, silahlanmanın kolaylaşması, cezaların yeterince uygulanmaması ve adaletin hakkıyla işletilmemesi yüzünden gelmiştir" dedi.

Kadına yönelik şiddetin sebeplerine de değinen Yazır, siyasal İslam anlayışının, kadın haklarını hiçe sayan bir duruma yol açtığını savunarak, "Dinimizi arkasına sığınarak alınan kararlar, kadına en güzel değeri veren 'Cennet annelerin ayakları altındadır' düsturunu hiçe saymaktadır" şeklinde konuştu.

Yazır, son dönemdeki "Narin" olayı ve bir kaç gün önce yaşanan çocuk ölümleri gibi trajik vakalara da atıfta bulunarak, "Hani sosyal devlet nerede? Hani iktidarın her fırsatta yüksek doğum oranlarını teşvik ettiği anlayış? Bu facia karşısında ses yok" dedi. Ayrıca, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddetle mücadelede, adaletin sağlanmasının önemini vurgulayan Yazır, "Evlendiği için kadınların hayatına son vermeyi hak gören bu erkek egemen zihniyete dur demek gerekiyor. Bunun için tek çözüm, adaletin tam anlamıyla ve cesurca uygulanmasıdır" diye ekledi.

İYİ Parti Kadın ve Sosyal Hizmetler Başkanı, son olarak "Kadın yükselecek, Türkiye güçlenecek!" ifadesiyle, partilerinin kadın hakları ve sosyal hizmetler alanındaki kararlı tutumunu yineledi. Yazır, Türkiye'nin kadınlara ve çocuklara gereken özeni ve değeri göstermesi gerektiğini belirterek, "Dileğimiz, kadınlarımız ve çocuklarımıza gerekli özeni gösteren ve onlara hak ettikleri değeri veren bir geleceğe ulaşmamızdır" dedi.

Kaynak: Bülten