İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Karacabey'deki karpuz tarlalarında yaşanan durumu inceleyerek çiftçilerin ciddi mağduriyet yaşadığını belirtti. Türkoğlu, "Çiftçimiz bu kadar sahipsiz kalmamıştı, ürünü bu kadar değersiz olmamıştı" dedi.

Sıcak yaz günlerinin vazgeçilmez meyvesi karpuz, bu yıl içler acısı bir tablo sergiliyor. Mustafakemalpaşa ve Karacabey bölgelerinde tarlada kalan tonlarca karpuz, güneş altında bozuluyor ve üzücü görüntüler oluşuyor.
 

BÍNLERCE KARPUZ TARLADA

Mustafakemalpaşa ve Karacabey ovasında tarlada kalan tonlarca karpuz güneşten kırılıyor, ortaya yürek yakan hazin manzaralar çıkıyor.

Türkiye'nin en fazla ekilebilir tarım alanına sahip Bursa'nın verimli topraklarında bugünlerde insanın içini acıtan tablolara tanık olunduğunu vurgulayan İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Karacabey'deki karpuz tarlalarında şahit olduğu manzara ve edindiği izlenimleri şöyle anlattı.

ÜRETÍM POTANSÍYELÍ YÜKSEK YERLER

"Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçeleri başta olmak üzere üretim potansiyeli yüksek olan tüm ilçe ve köylerimizde, çiftçilerimiz gerçekten çok büyük bir mağduriyet yaşıyor.

Zaten ağır maliyet ve büyük emeklerle var ettikleri ürünlerinin, kendilerini kurtaracak fiyatlarda alıcı bulmadığını, bunun da bilinçli bir tarım politikasının olmadığından kaynaklandığını söyleyen çiftçilerimiz, sahipsizliklerine haklı olarak isyan ediyorlar.

SATIŞ MAALÍYETÍN ÇOK ALTINDA

Ürünlerinin maliyetinin, satış fiyatının çok g

erisinde kalınca büyük bir çaresizlikle baş başa kalan çiftçi vatandaşlarımızın, tarlalarının başındaki çaresizliklerine bire bir üzüntüyle şahit oldum.

Karpuzdaki durum maalesef içler acısı. Kg maliyeti 3 TL'yi bulan karpuz, 0.75 kuruşa bile alıcı bulamıyor, bulsa bile üreticisi yaptığı masrafın üçte birini dahi karşılayamıyor.

Fide ekimiyle birlikte dönümünün 20 ile 25 bin TL arası maliyeti olan tonlarca karpuz, tarlalarda yakıcı güneşin altında kırılmaya yüz tutmuş öylece bekliyor.

Verilen fiyatın üretim maliyetinin çok altında olmasının yanında, alıcı da bulunamaması halinde, ürünlerin tamamı tarlalarda çürüyüp gidecek.

Yazık günah değil mi?

Üreticiyi devlet korumazsa kim koruyacak?

Kaynak: Hâkimiyet Gazetesi