Yalova'nın Termal ilçesine bağlı Akköy'de 3 Haziran 2018 tarihinde meydana gelen trajik olayda, okul arkadaşı Kerem Karakaya, arkadaşı F.B'nin evine ziyarette bulundu. Ancak oyun oynarken yaşanan korkunç bir kazada F.B, iddiaya göre evin odunluğunda bulunan kırma av tüfeğiyle Kerem Karakaya'yı başından vurdu. Bu olayın ardından, F.B'nin cezai ehliyetinin bulunmaması nedeniyle Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "Taksirle Ölüme Neden Olma" suçlamasıyla annesi Serpil B.'nin yargılanması başlamıştı.
Ancak davanın ilerleyen aşamalarında ortaya çıkan şüpheler ve deliller, durumu daha karmaşık hale getirdi. Tüfeğin ağırlığı, birden fazla ateş edilmesi, kartuşun değiştirilmesi gibi unsurlar, olayın detaylarını sorgulamaya yönlendirdi. Bu nedenle Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesi, suçun kasten işlenip işlenmediğine dair şüpheye düşerek Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Baba olay gününü anlattı
Savcılık, F.B'nin annesi Serpil B. ve dayısı Rahmi B. hakkında kasten adam öldürme suçundan soruşturma başlattı. Olayın tanıkları ve aile, adil bir sonuca ulaşılması için çaba gösteriyorlar. Baba Halil Karakaya, olayın yaşandığı yerden uzaktan izleyerek oğlunun ölümünü gözleriyle görmeden önce, çocuğunun yaşamını yitirdiği yerde yaşananları anlattı.
"Otelden ben saat 08.42’de aşağıya doğru dönüp baktığımda burada bir olay olduğunu hissettim. Burada bir hareketlilik vardı. Burada insanlar vardı. Olaydan 3-5 dakika önce de ben 2 el silah sesi duydum. Biz neyin ne olduğunu bilemedik. Sonrasında buraya ambulans geldi, 2 araç geldi. Saat 9.00 civarıydı, belki de 9.00’u aşmıştı ambulans geldi. Ambulans geldiğinde çocuğu yanına geldi çocuğu almadı. Ondan sonra şoför arabaya bindi. Ambulansı çalıştırdı. Çıkacağı zaman yanına bir tane kadın geldi. Ambulanstan tekrar indiğinde çocuğun yanına geldi, yine almadı. Çünkü ölmüştü. Tekrar ambulansa bindi. Ambulans tam hareket halindeyken jandarma geldi. Jandarma geldikten sonra ambulans çıkış yapamadı, durdular. Sonra burada baya bir beklediler. Bekledikten sonra ben otelde odaya girdim, çıktım çocuğu buradan almışlardı. Ambulans, ekipler herkes burada bekliyordu. Saat 9.18’de eşinin kendisini arayarak Kerem’in vurulduğunu söylediğini ifade eden Karakaya, “Ben de orada cinayet var diyerekten gittim oraya. Daha sonra F.B’nin annesini gördüm, karnından vuruldu dedi. Çocuğu gördüm silahı arkasından dayadım dedi. Ambulanscıya sordum ‘ne bekliyorsun’ diye. Sen kimsin dedi. ‘Çocuğun babasıyım’ dedim. Sonra ambulans yavaş yavaş yürüdü ama bir yaralı götürür durumda değildi. Ambulans ne siren çalıyordu, ne de hızlı gidiyordu. Yavaş, yavaş, tıngır mıngır gidiyordu. Ana yola çıktıktan sonra eşim ambulansı görüyor. O zaman da ambulans bekliyor. Neden bekliyor saat dolduruyor. Burada olayın aslı nedir, savcının buraya gelmemesi, çocuğu buradan yaralı olarak diyerekten hastaneye alıp gitmek için. Çocuk silahı arkasından dayadım dedi ama başının ön tarafından vurulmuş. Daha sonra fotoğrafları da incelediğimizde çocuğun arkadan vurma şansı da yoktur. Bizim şüphelendiğimiz kişiler çocuğun üzerine attılar ceza almasın diye. Biz bundan şüpheleniyoruz. Olay olalı tam 5,5 yıl oldu. Ben adalet istiyorum varsa.”
Silah Balistiğe Gitti, Geldi Parmağı İzi Yok
Akköy'de gerçekleşen trajik olayın ardından acılı baba Halil Karakaya, olay yerine savcının getirilmediğini dile getirdi. Karakaya, çocuğunun yaşamını yitirdiği yerde olanları uzaktan izlediğini ifade etti. Baba, olay gününe dair, "Çocuğum aynı gün ya da bir önceki gün görmemesi gereken bir şey görmüş. Yoksa bir insan bir çocuğu öldürmez, mümkün değil. Çocuğun yalnızca bir elinde barut izi çıkıyor. Onu da bir eliyle tutturarak sıktırdılar. Çocuğun ne bir doktor muayenesi var, ne bilmem neyi var. Çocuğun onun içinden boş kovanı çıkarması mümkün değil. 12 yaşındaki çocuğun o silahı kullanma şansı sıfır. Bu mümkün değil. Artı silahı kıracak boş kovanı da içinden çıkaracak, bu mümkün değil. Bunu birileri yaptı. Artı silahta parmak izi de yok. Silah balistiğe gitti, geldi parmak izi yok. Bütün bu cinayet olayı, bütün düzmece. Biz burada anne, dayı ya da burada birileri vardı. Çocuk buraya geldiğinde vuruldu. Gelir gelmez evin önüne. Sanki çocuğu bekliyorlardı burada" şeklinde konuştu.
Karakaya, yapılan incelemelerde annenin iki elinde de barut izine rastlandığını da ifade etti.
2 El Silah Sesi Duydum
Otelde çalışan Rahime Karakaya da olayın yakınındaki bir otelde çalıştığını belirtti. Olay anında yanında arkadaşlarının bulunduğunu ve 2 el silah sesi duyduğunu anlattı. Karakaya, "Benim yanımdaki arkadaşlar da hepsi duydu. Toparlandık ofise geldim telefonum çaldı. Açtım, çocuğun dayısıymış. 'Sen Kerem’in annesi misin?' dedi. 'Evet, sen kimsin' dedim. 'Ben F.B’nin dayısıyım. F.B Kerem’i vurdu' dedi. Böyle dalga geçerekti ses tonu. Eşimi aradım Kerem’le F.B kavga etmiş orada görünüyorsa bir bak dedim. Burada cinayet var dedi. Öyle dediği zaman ben, elimdekini, ayağımdakini fırlattım gittim. Baktım ambulans yol ağzında bekliyor, gitmiyor. Yolunu kestim, 'beni alın' dedim. Benim oğlum vardı. 'Hayır seni alamayız' dediler" dedi.
F.B Silahı Kullanacak Bir Çocuk Değildi
Rahime Karakaya, olayın F.B ile Kerem arasındaki arkadaşlık ilişkisi göz önüne alındığında F.B'nin silahı kullanacak yetenekte olmadığını dile getirdi. Karakaya, "F.B silah kaldırıp kullanacak bir çocuk değildi. Çocuk hem korkaktı hem de güçsüzdü hem de boyu rahmetli Kerem’den kısaydı. F.B silahı kullanamaz, kesinlikle. Çocuğumun yaşama hakkını elinden aldılar. Adalet istiyorum. Çocuğumun kanı yerde kalmasın, çoğumun katilini istiyorum. Ben 6 senedir, ne yerde, ne gökteyim. Öbür çocuklarımı da ihmal ettim. Ben adalet istiyorum. Çocuğumun katilini istiyorum. Ben başka bir şey istemiyorum" şeklinde açıklamalarda bulundu.