Öteden beri Kur’an-ı Kerim le ilgili tefsirlerde, vaazlarda halkın kabullerinde bazı surelerin ve kimi ayetlerin okunması ile elde edilecek sevap ve faziletler den bahsedildiği sıkça duyulmaktadır.

Öteden beri Kur’an-ı Kerim le ilgili tefsirlerde, vaazlarda halkın kabullerinde bazı surelerin ve kimi ayetlerin okunması ile elde edilecek sevap ve faziletler den bahsedildiği sıkça duyulmaktadır.
Bu konuda sahih rivayetlere dayanarak bazı bilgiler vermeyi faydalı buluyoruz. Önce şunu söyleyelim ki her dini konuda olduğu gibi bu konuda da dini kültürümüze girmiş bir hayli abartılar ve hurafeler vardır. Kur’an’ın bir sihir ve büyü kitabı olmadığı yüzlerce ayette beyan edilmişken Kur’an ayetlerinin her türlü sihir ve büyü işlerinde kullanıldığı hep söylenir. Bu kabil yanlış inanışların ne kadar temelsiz olduğunu şu ayeti kerime ne güzel açıklamaktadır.
“Kendisi ile dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur’an-okuma- olsaydı (o yine bu kitap olurdu) Fakat bütün emir (her türlü iş) yalnız Allah’ındır..” (er-Rad 31)
Bazı surelerin ve bazı ayetlerin faziletine dair Hz.Peygamber  (as) dan sahih hadisler rivayet edilmiştir. Sırası ile onlara bir göz atalım:
1- FATİHA SURESİ: Kur’an-ı Kerim’in tam olarak inen ilk suresi Fatiha suresidir. Fatiha, fatih’ten ilk, evvel, başlangıç manalarına gelir. Kur’an’ın anahtarı, ilki onu açan demektir. Bir ismi de es-Seb’ul-mesani  tekrarlanan yedi demektir. İki kere nazil olduğu her namazda tekrar tekrar okunduğu için bu ismi almıştır.
Ümmü’l kitap kitabın anası, temeli esası demektir. Denilmiştir ki, Fatiha bütün Kur’an’ın anası, özü, diğer sure ve ayetler onun tefsiridir. Hz. Peygamber (as) Zikrin en üstünü ‘la ilahe illellah’ duanın en yücesi ‘elhamdülillah’tır..(Tirmizi) buyurmuştur. Allah Rasülü (as) sahabeden Ebu Said b. Mualla’ya mescidden çıkmadan sana Kur’an’ın en suresini sana söyleyeceğim demiş ve bunun “Fatiha” olduğunu söylemiştir. Yine bir çok sahih hadiste Fatiha’nın şifa özellikleri anlatılmıştır. Onun için Müslümanlar maddi ve manevi bir çok müşküllerinin halledilmesini Allah’tan isterken ilk sözleri Fatiha’yı okumak olmaktadır.
2- Ayetü’l-kürsi: Bakara suresinin 255. ayeti olan ve ‘Ayetü’l-kürsi’ diye bilinen “Allaü lailahe illa huve’l-hayyu’l-kay-yum” diye başlayan ayet hakkında bir çok sahih hadis rivayet edilmiştir. Müslimin bir rivayetinde Allah Rasülü (as) Ubeyy b. Ka’b’a, Allah kitabında en büyük ayet hangisidir? diye sormuş, O da “Ayetü’l-kürsi” dir cevabını verince onu tebrik etmiştir.
Dariminin bir rivayetine göre de Kur’an’ın en büyük suresi ‘ihlas’ suresi, en büyük ayeti de Ayetü’l-kürsi’dir. Tirmizinin Ye-zid kızı Esma dan rivayetine göre Kur’an’da iki ayet vardır ki bunlar Allah’ın ismi A’zamını (en büyük ismini) söylemektedirler. Bunlar, “Allahu lailahe illa hüve’l hayyul kayyüm ve E.L.M. Allahu lailahe illa huve’l hayy’l kayyum...” dir.
3-İhlas suresi (Kul huvellah’u ahad): Bu sureye ‘İhlas suresi’ denmesi dini ve tevhidi yalnız Allah’a has ve mahsusu kılmasından dolayıdır. Tevhıd suresi, Tefrid suresi, Cemal sure-si, Velayet Suresi gibi isimlerde verilmiştir. Bir çok faziletinden dolayı Kur’an’ın üçte birine denk tutulmuştur. ( Buhari) Hz.Peygamber (as) her namazda bu sureyi okuyan bir sahabiye ‘Senin onu sevmen, seni cennete götürür..’ buyurmuştur. (Buhari)
Dikkat edilirse bu ayet ve surelerdeki ana konu, Yüce Rabbimizin bir tek Allah olarak eşi ve benzeri olmadığına, tevhit,  yani Allah’ı birleme akidesinin önemine dikkat çekilmektedir. İnsanların Allah’ı bir bilme de onun  şanına yakışacak bir inanç ve itirafta bulunmalarının önemine vurgu yapılmaktadır. Allah’ı bir bilmek ona hiçbir şeyi ortak ve yardımcı tutmamak en büyük zikir olmaktadır. Onun için her işin başı Allah’ın adı ve en büyük zikir Allah’ı birlemektir.