Kur’an-ı Kerim’in Bakara süresinin 62 ve Maide suresinin 59. ayetlerinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurur, “Şüphesiz iman edenler, Yahudilerden, Hırıstiyanlardan ve sabilerden de Allah’a ve ahiret gününe inanıp Salih amel işleyenler için Rableri kartında mükafatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzüntü çekmeyeceklerdir…”

Kur’an-ı Kerim’in Bakara süresinin 62 ve Maide suresinin 59. ayetlerinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurur, “Şüphesiz iman edenler, Yahudilerden, Hırıstiyanlardan ve sabilerden de Allah’a ve ahiret gününe inanıp Salih amel işleyenler için Rableri kartında mükafatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzüntü çekmeyeceklerdir…”
Bu ayeti kerimelerde Allah katında korku ve hüzün olmaması üç şarta bağlanmış görünmektedir. Bunlar Allah’a şirksiz ahirete şeksiz iman ve AMELİSALİH... Geçenki derslerimizde Allah’a ‘şirksiz’ ahirete “şeksiz” imanı Kur’an ve sahih hadislerle izah etmiştik. Şimdi de “AMELİSALİH “Kur’an’a göre nedir. Onu izah etmeye çalışalım.
AMELİ SALİH NEDİR: Amel kelimesi Arapça bir kelimedir. Türkçesi, iş, çaba, fiil, çalışma manalarına geldiği gibi, canlı insan varlığının niyetli, iradeli olarak, dileyerek, isteyerek yaptığı iş anlamına da gelir. (Lisanü’l Arap)  Din dilinde, emir tavsiye veya yasaklara konu olan sonunda ceza veya mükafat bulunan tutum ve davranışlar olarak anlaşılır olmuştur.Buna göre ‘amel’ görülen fiili davranışlar yanında işitilen sözler için de kullanılmaktadır. Hatta ‘iman’ için kalbin ameli denildiği de dini eserlerde görülmektedir.(D.İA.3/12)
Bu genel tariften sonra ‘amel’; bir din ve Kur’an terimi olarak ikiye ayrılır.
a) Ameli Salih, iyi ve faydalı hem failine hem de başkalarına yarar sağlayan sonunda da sevap ve mükafat kazandıran iş ve hareketler,
b) Ameli sü’ü/kötü amel ise, hem sahibine hem de başkalarına zarar veren sonunda da ceza gerektiren hareket ve davranışlardır. Şu ayetler bu tarifleri ne  güzel açıklamaktadır.
“Kim iyi bir iş yaparsa faydası kendinedir, kim de kötülük yaparsa zararı yine kendisinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz” (Casiye 15)
“Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir nasibi olur. Allah her şeyin karşılığını verir.” (Nisa 85)
Bu genel tariflere baktığımızda ‘ameli salih’ geleneksel anlamda dinin yalnız ibadetlerle ilgili kısmını değil, kulun hem yüce yaratıcı ile hem toplum ile hem de kendi nefsi ile olan bütün münasebetlerinin iyi ve faydalı olanlarını kapsadığı görülmektedir. Allah’ın emrettiği bir farzı yerine getirmek veya yasakladığı bir harama yaklaşmamak bir ameli Salih olduğu gibi, yoldan bir taşı kaldırmak, birisine bir işi sözle tarif etmek, hatta bir kardeşine güler yüzle bakmak da bir ameli salihtir.
Yüce İslam dini insanların/inananların hem dünyalarını hemde ahiret hayatlarını mamur ve müreffeh hale getirmelerini hedef gösterdiği için Kur’an-ı Kerim’de iyisiyle ve kötüsüyle (amelisalih ve ameli sü’ü) AMEL kelimesi ve türevleri üçyüz den fazla yerde geçmektedir. Sırf konumuz olan  ‘amelisalih’ on dokuz ayette konu edilmektedir.
Konumuzun başında yazdığımız Bakara suresi 62 ve benzeri ayetlerde ‘amelisalih’in cennete ve mükafata ulaşmakta üçüncü madde olarak sayılması, Allah’a Şirksiz ahirete şeksiz inanmanın bir neticesi, sonucu olduğu anlaşılır. Yani bu imana sahip bir mü’min için ‘amelisalih’ sayılan şeyleri yapmak imanın ve İslamın bir gereğidir vaz geçilmezidir.
Allah Rasülü (as) bu konuda şöyle buyurmaktadır:
 “Mümin/Müslüman, diğer müslümanların elinden ve dilinden (elinin ve dilinin kötülüğünden)emin oldukları kimsedir…” Buhari 1/29)
“İnsanların en hayırlısı, diğer insanlara faydalı olan kimsedir…” (Müslim bir)  Devam edecek