Hızlı servis ve restoran sektöründe gıda güvenliğinin önemine dikkat çeken restoran zinciri McDonald’s, yeni devreye aldığı iletişim kampanyasıyla tüketiciye “Bu lezzete güven” çağrısı yapıyor.

Dünyanın önde gelen hızlı servis ve restoran zincirlerinden McDonald’s, gıda güvenliğine dikkat çeken iletişim çalışmalarına imza atıyor. Değişen hayat koşullarıyla beraber, insanların sosyal alanlarda zaman geçirme ve yemek yeme alışkanlıklarının artmasının, gıda güvenliğini daha da öne çıkardığının altını çizen marka, yeni devreye aldığı iletişim kampanyasıyla restoran işletmeciliğinde “Bu lezzete güven” vurgusunun altını çiziyor.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan McDonald’s Türkiye CEO’su Mwaffak Kanjee, gelişen tüketici alışkanlıklarıyla birlikte gıda ve yeme-içme dünyasında gıda güvenliği kapsamında şeffaflık ve hesap verebilirliğin öneminden söz ederek, “İnsanların restoranlarımızda yediği yemeğin nereden tedarik edilip hangi şartlarda servis edildiğini bilmeleri en doğal hakları. Dünyanın en değerli global markalarından biri olarak, sektörümüze bu noktada ilham verecek uygulamalara imza atma sorumluluğu taşıyoruz. Üreticilerimizi Türkiye’nin en iyi firmaları arasından seçiyoruz” dedi.

“Tüketicinin içi daha da rahat edecek”

Tüketicinin aklında soru işareti kalmamasının en büyük hassasiyet olduğunu belirten Kanjee, “Restoranlarımızı ziyaret eden ve web sitemizde ‘Bu Lezzete Güven’ bölümünü inceleyenler, ürünlerimizle ilgili merak ettikleri soruların yanıtlarını bulabiliyorlar. Örneğin hamburger köftelerinin üretim tarihi ve parti numarasından, kızartmalarda kullanılan yağların çeşitlerine ve kullanılış biçimlerine kadar tüketicinin içinin daha da rahat edeceği şeffaflığı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ürün ve hizmetlerimizin yüzde 98’ini yerel tedarikçilerden alıyoruz”

McDonald’s Türkiye’nin yüzde 98 yerlilik oranıyla hem güven hem de Türkiye ekonomisine katma değer sağladığının altını çizen Kanjee, “McDonald’s’ın dünyada yer aldığı ülkeler içinde, ihtiyaçlarını en yüksek oranda kendi ülkesinden temin edenler arasındayız. Hem sunduğumuz ürünlerin hem de ambalaj ve malzemelerin yüzde 98’ini yerli firmalardan temin ediyoruz” dedi.

Menülerde kullanılan et, patates, marul ve domates gibi tarım ürünlerinin de yerli üretim olduğuna dikkat çeken Mwaffak Kanjee, yerel ekonomiye desteğin önemini vurguladı.

“Ürünlerimizin her adımını takip ediyoruz”

Mutfağın kapısından giren her ürünün öncesini ve sonrasını takip ettiklerini aktaran Kanjee, “Etlerimizi temin ettiğimiz firmalarda hayvan refahını kapsayan tüm süreci takip ediyoruz ve ürünlerimiz 1000’den fazla kontrolden geçerek tüketicilerimize ulaşıyor” dedi.

Atık yönetimi konusunda da aynı hassasiyetle çalıştıklarını belirten Kanjee, bitkisel yağdan ambalaja kadar ürünlerin gerekli prosedürler takip edilerek geri dönüşüme gönderildiğini aktardı. Kanjee, bütün bunların yanı sıra gelişim çağındaki çocuklara sunulan Happy Meal menülerinin Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından onaylanan besin profili modeline göre yeşil kategoride yer aldığını da vurguladı.

Kaynak: İHA