Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Güler, Pençe-Kilit Harekatı kapsamında yürütülen terör operasyonları hakkında bilgi verdi. "Zap bölgesinde Pençe-Kilit Harekatı'nın başarıyla sürdüğünü ve Mehmetçik'in büyük fedakarlık ve kahramanlıkla bu operasyonu yürüttüğünü" belirten Güler, terör örgütünün tahkimat ve aktivitelerinin yoğun olduğu Zap bölgesinde mağaraların içerisine gelişmiş haberleşme sistemleri kurduklarını ve uzun süreli yiyecek ile mühimmat stokladıklarını ifade etti. Ayrıca, mağaraların mayınlar ve el yapımı patlayıcılarla tuzaklandığını da ekledi.

Güler, operasyonun başladığı Nisan 2022'den bu yana teröristlerin mağaralarına tek tek girdiklerini ve bölgenin büyük bir kısmının temizlendiğini belirtti. Bakan, operasyonun hala devam ettiğini ve arama-tarama faaliyetlerinin sürdüğünü dile getirdi. Ayrıca, teröristlerin sürekli taciz ve saldırı girişimlerinde bulunduğunu ve bu saldırılara anında karşılık verildiğini, bu süreçte maalesef şehitlerin olduğunu ifade etti.

Güler, teslim olan teröristlerin görüntülerini paylaşarak, teröristlerin elebaşlarının tarafından mağaralarda açlık ve zor koşullara terk edildiklerini, bunun üzerine teslim olmayı tercih ettiklerini vurguladı. Teröristlerin Türk adaletine teslim olmanın tek yol olduğunu, elebaşlarının da bu gerçeği gördüğünü belirtti. Bakan Güler ayrıca, teröristler ve destekçilerine karşı milletin terör belasından kurtulma azminin ve kararlılığının süreceğini vurgulayarak, bu amaçla gereken güç ve kudrete sahip olduklarını ifade etti.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye'nin F-16 Viper savaş uçağı alımı ve modernizasyon sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Güler, yeni alım ve modernizasyon taleplerinin çoğunlukla olumlu bir yönde ilerlediğini belirtti. Ancak ABD'de Kongre sürecinin devam ettiğini ve bazı çevrelerin F-16 satışını İsveç'in NATO üyeliğiyle bağlantılı hale getirmeye çalıştığını ifade etti. Güler, Türkiye'nin güçlü bir NATO üyesi olarak her zaman pozitif sonuçlar beklediğini ve ABD'nin somut adımlar atması gerektiğini dile getirdi.

Türk savunma sanayisinin hızla geliştiğine dikkat çeken Bakan Güler, "yerli ve milli" üretim hedeflerine yönelik olarak önemli adımlar atıldığını vurguladı. Havacılık alanındaki ilerlemenin diğer alanlardan daha hızlı olduğunu belirterek, Türk savunma sanayisinin ürünlerinin sahada kendini kanıtladığını ve bu nedenle tercih edildiğini ifade etti. Sahada aktif olarak görev yapan personelin gerçek çatışma deneyimleri sayesinde ürünlerin etkinliğinin arttığını belirtti.

Bakan Güler, Türk savunma sanayisinin avantajlarından birinin de sivil mühendislerin sahada aktif personelle bir arada çalışabilmesi olduğunu vurguladı. Bu yakın işbirliği sayesinde sahadaki sorunların hızla çözüme kavuşturulabildiğini ifade etti.

F-35 programına dahil edilmemesinin Türkiye'yi kendi savaş uçağını üretmeye teşvik ettiğini söyleyen Güler, KAAN projesine vurgu yaparak bu uçağın dost ve kardeş ülkelerle paylaşılarak geliştirildiğini belirtti. Ayrıca, HÜRJET projesinin en kısa zamanda devreye alınarak genç pilotların eğitiminde kullanılacağını ve Türk Yıldızları akrobasi timinin bu uçaklarla gösteri yapacağını açıkladı.

Türkiye'nin Suriye'de Barış İstemi: Yeni Anayasa Kabul Edilmeli

Türkiye'nin Suriye'de barış isteği, yetkililer tarafından vurgulanmıştır. Güler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın samimi çabalarıyla bu isteğin yansıtıldığını belirtmiştir.

Süreç, adım adım görüşmelerle başlamış, Güler, Türkiye'nin barış isteğinin gerçek olduğunu ancak güvenlik endişelerinin dikkate alınması gerektiğini söylemiştir. Sınırların ve halkın güvenliği sağlanmadan çekilmenin söz konusu olamayacağını ifade etmiştir. Suriye Devlet Başkanı'nın da daha akılcı adımlar atacağına inanıldığı dile getirilmiştir. Suriye'ye barışın anahtarı olarak, yeni anayasanın oluşturulması ve kabul edilmesi önemli görülmektedir.

Güler, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası tahıl ticaretinin kritik etkilendiğini söylemiştir. Rusya'nın tahıl ticaretini askıya aldığına dikkat çekmiştir. Güler'e göre, BM Genel Sekreteri ve dünya liderleri, bu sorunun çözümünün yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ele alınabileceğine inanmaktadır. Erdoğan'ın çözüm için büyük çaba sarf ettiği belirtilmiştir.

Karadeniz'in huzur denizi olarak kalması gerektiği vurgulanmış, bölgesel sahiplik ilkesinin bu huzuru sağlayacağı düşünülmüştür. Karadeniz'de aşırı askeri varlığın gerilimi artıracağı ve güvenliği sağlamayacağına dikkat çekilmiştir. Batılı ülkelerin yardım tekliflerine olumlu yaklaşıldığı ancak mevcut durumda böyle bir ihtiyacın olmadığı belirtilmiştir. Montrö Anlaşması'nın tarafsız ve adil bir şekilde uygulandığı ifade edilmiştir.

Ukrayna limanlarında bulunan Türk gemileri hakkında bilgi verilmiş, bazılarının çıkarılacağı ancak henüz garanti verilmediği belirtilmiştir. Güler, Herson'da yaşanan sorunlar nedeniyle gemilerin güvenli bir şekilde çıkarılması için en uygun zamanın beklenildiğini söylemiştir.

Yunanistan İle İyiye Giden İlişkiler: Karşılıklı Çaba ve Güven Artırıcı Adımlar

Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde olumlu bir döneme geçildiğini hatırlatan yetkili Güler, bu olumlu atmosferin sürdürülmesi için her iki ülkenin de çaba sarfettiğini belirtti.

Güler, iki ülkenin güven artırıcı önlemler çerçevesinde Harp Okulları arasında sportif etkinlikler gibi faaliyetler başlatma konusunda olumlu düşündüğünü ve bu planın 2024 yılında hayata geçirilebileceğini dile getirdi.

Yunanistan Savunma Bakanının deprem bölgesini ziyaret etmek isteğini paylaştığını aktaran Güler, iki ülke yetkililerinin Ağustos sonrasında deprem bölgesini ziyaret etmeyi düşündüklerini açıkladı.

Güler, Türkiye'nin sınırlarının tarihin en güçlü önlemleriyle korunduğuna dikkat çekti ve çok katmanlı bir sınır güvenlik sistemi olduğunu vurguladı. Bu sistemin içinde modüler beton duvarlar, yüksek güvenlikli tel çitler ve derin hendekler bulunduğunu belirtti. Ayrıca İran sınırında inşa edilen uzun hendeklerin büyük bir kısmının tamamlandığını ifade etti. Suriye sınırındaki duvarların da yükseltildiğini ve sınırdaki güvenlik önlemlerinin dünyadaki en iyi örneklerden biri olduğunu söyledi.

Güler, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) konusuna da değindi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) FETÖ üyelerinin büyük oranda temizlendiğini ifade etti. TSK'dan 24 binden fazla FETÖ bağlantılı personelin uzaklaştırıldığını belirtti.

Libya'daki duruma da değinen Güler, Türkiye'nin BM tarafından tanınmış meşru hükümetin daveti üzerine Libya'ya askeri yardım sağladığını ve bu sayede denge sağlandığını, Türkiye olmadan Libya'da bir çözümün zor olduğunu vurguladı. Türkiye'nin Afrika politikasının da hızla geliştiğini ve birçok Afrika ülkesinin Türkiye'den eğitim talebinde bulunduğunu belirtti. Özellikle Somali'nin kız çocuklarına askeri eğitim talebinin geldiğini ve Türkiye'nin yardımcı olacağını ifade etti.

Güler, TSK'nin Kosova'ya gönderdiği taburun sükuneti sağlamada olumlu bir örnek olduğunu ve KFOR'un komutanlığının da Türkiye'ye devredileceğini açıkladı.

Son olarak, İsrail Savunma Bakanı ile yapılan telefon görüşmesi ve Mısır ile ilişkiler konusunda da açıklamalarda bulundu. Güler, Mısır ile ilişkilerin hızla düzelebileceğine inandığını ifade etti.

Editör: Berfe KURT