Şehir içi minibüse binen bir yaşlı adam, henüz koltuğa oturamadan araç hareket ettiği sırada trajik bir kaza sonucu yaşamını yitirdi. Olayın ardından Asliye Ceza Mahkemesi, minibüs şoförüne 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası verdi. Ancak bu karar, Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesinde büyük bir şoka yol açtı.
Yargıtay, minibüs şoförünün kapıyı kapatmadan aracı sürmesini "bilinçli taksir" olarak değerlendirdi. Şoförün savunmasında aracın kapısını kapatmadan hareket etmediği yönündeki ifadeleriyle çelişki yaşandığını belirten Yargıtay kararı, bu çelişkinin göz ardı edilemeyeceğine vurgu yaptı.
Kararda, "Hafif yokuş yukarı yolda, kapıları açık vaziyette, yolcunun yerine oturmasını beklemeden seyreden sanık hakkında bilinçli taksir hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır. Suçun işleniş biçimi, sanığın taksirinin yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı gibi ölçütler ile cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak asli kusurlu olarak ölüme sebebiyet veren sanık hakkında alt sınırdan makul oranda uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir." denildi.
Bu kararla birlikte minibüs şoförünün cezası Yargıtay tarafından bozuldu, ve davanın yeniden değerlendirilmesine karar verildi.
