Öncülüğünü Saloni Mo

Öncülüğünü Saloni Mobilya firmasının sahibi Haluk Özbek'in yaptığı 'Mobilyakent İnegöl' projesi hayat buluyor. Bursa'dan İnegöl girişi Huzur mahallesi mevkiinde Yenice Beldesi sınırları içerisinde yer alan 150 bin metrekarelik alan üzerinde, iki etap halinde yapılmakta olan, İnegöllü 95 mobilyacı esnafının mobilyasını teşhir edebileceği, 365 gün boyunca adeta ‘Fuar Showroom’ hizmeti verecek olan 'Mobilyakent İnegöl' projesinin temel atma çalışmaları başladı.
2013 yılı Ekim ayına kadar A etabının bitirilmesi hedeflenen, iki etaptan oluşacak yaklaşık 100 milyon TL maliyetli projenin, Bursa'da tek kalemde yapılan Bursa Stadyumunun ardından ikinci sırada yer aldığı bildirildi. Saloni Mobilya firmasının sahibi  Haluk Özbek’in Başkanlığındaki S.S. İnegöl Mobilyakent Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu üyeliklerini ise, Odam Mobilya firmasının sahibi Şefik Akyol ile Rendi Mobilya firmasının sahibi Zeki Kavas üstleniyor.
S.S. İnegöl Mobilyakent Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Başkanı Haluk Özbek, gazetemizin muhabirlerinden Yavuz Yılmaz'ın, 'Mobilyakent İnegöl' projesi ve İnegöl mobilyasını ilgilendiren sorularını yanıtladı.
MOBİLYAKENT'İN FİKİR BABASI HALUK ÖZBEK
Projenin fikir babası kimdir, bu ekipte hangi isimler var?
Projenin fikri ilk benden çıkmıştı. Yaklaşık 2005 yılında. Hatta ilk fikir çıktığında projesini de çizdirmiştim. Kurumsal çalışmalarını dahi yapmıştık. Daha sonra o gün için belki erken oldu. Arazi konusunda büyük arazi bulma sıkıntısı vardı. Bu yüzden bir süreliğine rafa kalktı. O günlerde düşünüp projeleri sunduğum da bu konuyu açtığım arkadaşlar vardı. Bunlardan bir tanesi Odam Mobilya firmasının sahibi Şefik Akyol, Leta Sandalye firmasının sahibi Levent Özcan, Rendi Mobilya firmasının sahibi Zeki Kavas'tı. Bu arkadaşlarla hemen hemen her yıl bu konuyu hep gündeme getirdik. İnegöl'de üç bine yakın mobilya üreticisi  var. Bu üretici arkadaşların, özellikle yeni nesil işadamları, esnafların ‘Fabrika Showroom’u yok, fabrikaları yok. Heyecan çok güzel, fakat bu tip üretici arkadaşlarımızı bir çatı altına toplayabileceğimiz, tamamı üreticilerden oluşan bir merkez oluşturabilir miyiz diye düşündük. Çünkü arkadaşlarımızın İnegöl ölçeğindeki büyüklükleri yeterli değil. Örneğin bir İstanbul fuarına gidip gelmeyi biraz maliyetli bulduk. Firmanın bin takımlık bir üretimi var. 3 milyona yakın cirosu var, bu firma gidip 4 günde 250 bin TL civarında İstanbul fuarında para harcıyor. Geçen sene örneğini yaşadık. Kaynakların verimli kullanımı anlamında bu paraların harcanması mantıklı değil. 365 gün bu üretici arkadaşlarımıza fuar gibi hizmet edecek, bu arkadaşlarımızın kendi konseptlerini anlatabilecekleri, ihracatta da özellikle müşteriye ihtiyaç olan sezonlarda dış ticaret günleri düzenleyerek, misafir ağırlayabileceğimiz, ürün satabileceğimiz bir yapı oluşturabilir miyiz dedik. Bunun Çin'de çok örneği var. Çin'de hemen hemen her sektörün kapalı bir çarşısı var. Türkiye'de bunun örnekleri de var. İnegöl'ümüzün organize olmuş, günümüz çağına ayak uyduran yapısının da olması gerektiğini düşündük. Malum fuar alanımız çok hizmet etti ama küçük kalıyor artık. Küçük kaldığı için bu eksiği yapacağımız merkezle tamamlayacağımızı düşündük. Arkadaşlarımızın, bu fikrin kıymetli olduğunu düşünüp ‘bunun arkasından gidelim’ demesiyle 2010 yılında arazimizi satın aldık. Bir proje daha çizdirdik. Mobilyacı esnaflarımızı çağırdık, durumu anlattık. O gün hiç unutmuyorum 32 esnaf arkadaşı çağırmıştık, 31 arkadaş onay verdi. Arazi bedeli ile ilgili katılım bedelini ödemişlerdi o gün. Daha sonra talepler geldi, ‘30 mağaza olmaz, bu bize yetmez’ dedik, araziyi büyüterek dükkan sayılarını 55'e çıkarttık. Ayrıca projemizin içerisine bir de Otel ilave oldu. Hiç bir zaman üye sıkıntısı yaşamadık, hatta 28 kişilik yedekler listemiz vardı.
95 MAĞAZA OLACAK
Mobilya kent projesinden bahseder misiniz?
55 iş yerinden oluşan ‘Mobilyakent İnegöl’ projemize bir ilave daha kattık. 40 dükkan daha ilave ettik. Mobilya kent A ve B olmak üzere aralarında sadece 60 metre olan büyük bir kompleks olacak. İkinci etapla alakalı düşüncemizde biraz daha geniş bir kucaklama olsun, İnegöl 50 üreticiden ibaret değil, aslında 100 üreticiden de ibaret olmayabilir ama bununla beraber zaten mobilya teşhiri konusunda Ertuğrulgazi caddemiz var. İlerleyen zamanlarda mutlaka esnaf arkadaşlarımız tekrar hamle yapacaklardır. Özellikle Çin'de bin mağazadan oluşan çarşılar var. Çin'in bu gün 365 gün ihracat yapmasının en büyük nedenlerinden biri, bu tip üreticilerin kümelenerek organize olmasıdır. Bu projemizle adım atmış oluyoruz. Hatta yurtdışından enteresan teklifler alıyoruz; ‘bu projeyi bize devreder misiniz, satar mısınız’ şeklinde. Şu anda inşaat aşamasındayız. ‘Mobilyakent İnegöl’ ismini verdiğimiz projemizin büyük olan A etabı oteli ile beraber 108 bin metrekareden oluşuyor. Otelimiz 126 yataklı olacak. 11 katlı bir otel. Bu otelin bir bölümünde banka şubeleri yer alacak. Mobilya mağazalarının olduğu 32 bin metrekare temele oturan, toplamda 100 bin metrekare kapalı alanlı 55 mağazadan oluşan bir projedir.  55 mağazanın 49 tanesi bin 350’şer metrekareden oluşacak, kalan 6 tanesi ise aksesuarcılar için düşünülmektedir. A etabındaki işyerlerinin maliyetini kaldıramayan  arkadaşlarımız için daha küçük dükkanların yer alacağı B etabımız var. B etabında Sehpacı, Gelinlikçi, Havlucu, Beyaz Eşyacı da yer alsın istiyoruz. B etabını başarırsak, A-B olmak üzere toplam 150 bin metrekare kapalı alana sahip bir merkeze sahip olacağız. Şuandaki İnegöl Fuar alanının 6 katı büyüklüğünde bir merkez olacak. Biraz daha ev tamamlayıcı ve üreticilerinin olduğu bir merkez olacak. Otopark sorunu olmayacak. Marketimiz olacak. Projemizin arkasında 7 bin metrekarelik bir boş alanda var.
BURSA GENELİNDE İKİNCİ PROJE
Mobilyakent İnegöl projesi, Bursa sınırları içerisinde tek kalemde yapılan en büyük ikinci projedir. Birinci büyük proje, Bursa Stadyumudur. İnşaat için TOKİ'ye başvuruda bulunmadık. Projemizin en büyük özelliği pratik ve hızlı olmasıdır. 2013 yılının Mayıs ayında, projede yer alan yapıların  ana iskeletinin tamamını bitirmeyi ön görüyoruz, 2013 yılı 10'ncu ayında tüm çarşının tamamlanmasını hedefliyoruz. 2013 yılı 10'ncu ayında işletme sahiplerine dükkanları teslim etme planımız var. B etabı ile ilgili olarak sadece önceki 8 esnafın kaydını yap- tık. B etabıyla ilgili kesinleşmiş kayıt 20'yi geçti. Yani yarısını geçti. Kamu oyunun bilgilenmesi için bir reklamımız olacak. B etabında mobilya ile ilgili olarak kumaş dükkanlarının da olmasını arzuluyoruz. Ayrıca proje içinde 240 metrekare kapalı alana sahip Mescit ile  Yahudilerin ve Hıristiyanların ibadetlerini yapabileceği iki ayrı ibadethane de yer alacak.
100 MİLYON TL’LİK BÜYÜK YATIRIM
Bu büyük projemizin A etabının toplam maliyeti 55 milyon TL'ye bitecek gibi, B etabı da 35-40 milyon TL arasında bir maliyet oluşturacak. Tamamı bittiğinde toplam 100 milyon TL'lik bir yatırım ortaya çıkmış olacak.
İNEGÖL DAHA POPÜLER OLACAK
Osmanbey caddesi uzun yıllardan bu yana mobilyanın can damarı olarak faaliyet gösterirken, ardından Ertuğrulgazi caddesi ortaya çıktı ve şu anda iki cadde de mobilya satışı yapılıyor, sizin yapacağınız ‘Mobilyakent İnegöl’ projesi bu iki caddenin cazibesini azaltır mı?
İnegöl, Türkiye'nin mobilya ihtiyacının yüzde 40'ını üretiyor. Çünkü, İnegöl'de üretim yapmak mantıklı. Yaklaşık 5 milyon metrekare büyüklüğünde  bir mobilya üretim alanı var. Bu İnegöl'ü önümüzdeki yıllarda milyar dolarlık ihracatlara götürecek. Yurt içinde de çok güzel markaların oluşmasını sağlayacak. İstanbul'da da mobilya üretimi var. Sadece MASKO'da 750 mağaza var.  Bizim projemizin diğerlerinden farklılığı kapalı olmasıdır. Gelen tüccarlara net olarak burası üreticiler çarşısıdır, imajı vermektir. Osmanbey caddesinin fiziksel olarak, aşırı şekilde şehir içinde kalmasından dolayı değer kaybettiğini düşünüyorum. Ertuğrulgazi caddesinin değer kaybedeceğini düşünmüyorum. Aksine bu proje ile İnegöl daha popüler olacak. Daha fazla insan gelecek. İnegöl sadece Ertuğrulgazi caddesinde mağazası olan üreticilerden ibaret değil. Rekabetçi ekonomiyi de unutmamalıyız. Küçük olsun bizim olsun, başka rakip çıkmasın mantığı çok doğru değil. İnegöl içinde proje yapılacaksa, bunu İnegöl'e emek vermiş, istihdam oluşturmuş, havasını solumuş, suyunu içmiş arkadaşlarımızın bu tip projeleri gerçekleştirmesi lazım. Bir şehirde yatırım imkanı oluştuğunda mutlaka dışarıdan da yatırımcı gelecektir.
OTELDE İNEGÖL KÖFTE SALONU OLACAK
İnegöl'e mobilya almak için gelen vatandaşlar mutlaka İnegöl'e girerken ve çıkarken İnegöl köftesi tatmadan gitmezler. Yapacağınız proje ile diğer sektörleri baltalamış olur musunuz? Mesela İnegöl köftesini?
Biz, oteli satın almak isteyen bir firma yetkilisi ile şahsen görüştük. Ana şartımız, otelin önündeki restoranın ‘Köfte Salonu’ olarak yapılması. Hatta salonda ‘İnegöl Köftesi’ imzası olacak. Sözleşme imzalayacağız. Kabul etmezlerle anlaşma sağlanmayacak. Bu konuyu çok önemsiyoruz. Köfteyi yapan kişinin de İnegöllü olması gerekiyor. Mobilyakent İnegöl projesi inşaatımızda şöyle bir yol izledik; İnegöl'den inşaat için alabileceğimiz ne varsa önce İnegöl'e sorduk, eğer yoksa Bursa'ya, orada da yoksa İstanbul'a sorduk. Önce İnegöl esnafının ekmek yemesini isteriz. Bu ekmeğin İnegöl'de kalmasını ısrarla istiyoruz.
MOBİLYAKENT İHRACATI ARTIRACAK
Mobilyakent İnegöl'ün artıları ve eksileri nelerdir? Bu merkezi İnegöl'e kazandırdığınızda mutlu olacağınız nokta nedir?
Mobilyakent İnegöl hizmete açılması ile birlikte  bir iki yıl perakende satışlarda sıkıntı yaşanabilir. Ama toptan ticaret anlamında, üretici arkadaşlarımızın markalaşmaları ve konsept mağaza oluşturup, bunu tüm dünyaya yaymaları konusunda dünyanın tüm bölgelerinden yabancı müşterilerin getirtilmesi anlamında, açıldığı günden itibaren İnegöl mobilyasına  hizmet edecektir. Eğer bu merkezi kazandırırsak, Allah izin verirse, İnegöl'ün ihracatına katkı sağlayacağımız için çok mutlu olacağız. İhracatımızda önemli ölçülerde da artış olacak. Çok ciddi katkı sağlayacak. 2023 hedefleri kapsamında merkezimizin de katkıları ile o tarihe gelindiğinde, sadece mobilyada 1 milyar dolar ihracat hedefini yakalayacağımızı düşünüyoruz. Bu merkezle bu hedefe gideceğimizi düşürüyoruz. Yabancı müşteri ziyaretçi organizasyonunu mükemmel bir şekilde yürüterek, şu anda İnegöl'ün almış olduğu yabancı ziyaretçi oranını 15-20 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Davetle gelen yabancı misafir yasını 15-20 kat artırmayı hedefliyoruz.
FUARLARIN BURSA'DA YAPILMASI TARAFTARI
DEĞİLDİM, YANLIŞ ANLAŞILDI
İnegöl’de açılan Mobilya Fuarlarını nasıl buluyorsunuz? İnegöl’deki Fuarlar eski heyecanını yitirdi mi? ‘Bursa'da fuar yapalım’ düşüncelerine nasıl bakıyorsunuz?
Biz firma olarak yaklaşık 3-4 yıldır İnegöl’deki Fuarlara katılmıyoruz. Katılmamamızın ana nedeni, bizim gibi firmaların İnegöl ölçeğinde orta üzerinde olan firmaların genel anlamda işleri iyi durumda. Fakat bir kesim var esnaflar içinde, bu kesim neredeyse fuara dayalı iş yapıyor. Yani fuara katıldığında 4 aylık ticaretini yapmış oluyor. Her iki fuara katılınca yılın 8-10 ayını kurtarıyor. Fuarlardan çok fayda gören esnaflarımız var. Şuanki Fuar alanımız küçük. Fuara katılabilmek için esnaflar arasında kavga var, yani kapasite konusunda önemli  sıkıntı var. 70-80 kişi hep sırada bekliyor. Fuar saye-sinde İnegöl'e gelen misafirlerden bizde yararlanıyoruz, çok ciddi ticaret artışı oluyor. Ben eskiden İnegöl'de tek fuar olayını savunurdum. Ama yapı bu şekilde 3 bin üreticiden oluşacaksa, sanki iki fuar mantıklı gibi geliyor. Eskiden azaltılması gerektiğini savunurdum. Ama bu-gün İnegöl fuarı artık Türkiye'de bir numaralı mobilya fuarı değil, iki numaralı mobilya fuarı. Biz bir numaralı mobilya fuarı olsaydık, o zaman tek fuarı savunurdum. Ama bu gün İstanbul'daki mobilya fuarının önüne geçmek kolay değil. Geçe- bilmek istiyorsanız, Türkiye'de milyon metrekarelik fuar alanınız olmalı, tüm Türkiye ve dünya üreticilerini kucaklamanız gerekir ki, birinci fuar olsun. Bu şekilde yapmaya gerek yok. Lastik gibi uzamaya gerek yok. İstanbul da ülkemizin kıymetli parçası, fuarda öyle. İstanbul Fuarı da, İnegöllü arkadaşlarımızın organizasyonu ile yürüyen bir fuardır. Bursa'da fuar yapalım konusu yanlış algılandı. İnegöl'deki fuar alanını bu gün sadece İnegöllüler dolduruyor. Talep çok var. Fuar alanının yetersizliği söz konusu. Bu günkü fuar alanımız yıllardan beri lojistik olarak güzel hizmet etti. Misyonunu tamamladığını düşünüyorum. Bunu herkes söylüyor. Mobilya fuar merkezi ile alakalı araştırmalar devam ediyor. Bunun için ciddi kaynak lazım. Bu konuda formüller aranıyor. Bu büyüklükteki fuar alanını yapmak çok zor. O günlerde Bursa’yı düşünmemizin nedeni de bu gün artış çok sıkıştık, patlamak üzereyiz, otopark yetersiz, şehir içi trafiği zorlanıyor, acaba İnegöllü arkadaşlarımız nefes alıncaya kadar 3-4 yıllık süreyle Bursa'daki boş duran TÜYAP fuar alan değerlendirebilir mi? Dendi. O zaman şöyle dendi; ‘bir gittik mi, bir daha kalırız’. Oysa  neden kalalım ki, fuarın sahibi biziz. İFOR'un organizasyonu ile fuar Bursa'da da, İstanbul'da da yapılabilir. Bu gün bizim imkanlarımız yeterli değil, Bursa'da yaparız. Yarın öbür gün esnafımız nefes alır, paramız olur, 100 bin metrekarelik fuar alanı yapılabilir.
ARABİSTAN PAZARI ÇOK ÖNEMLİ
İhracatımızı ne durum da, yeni ve büyük pazarlar var mı?
İnegöllü arkadaşlarımızın ürettikleri mobilyalar, 130 ülkede satılıyor. Bu ülkeler arasında enteresan pazarlarda var. Fildişi'nden Nabibi'ye kadar ürün gidiyor. Önümüzdeki yıllarda hemşerilerimizin tasarım, kalite, ölçeklerinin büyümesi ile daha kıymetli, yurtdışında kalıcı distribütörlükler oluşturulabileceğini, hatta kurumsal shoowroomlar açılabileceğini tavsiye etmek istiyorum. Firma olarak Türkiye genelinde 7'nci mağazamızı Denizli'de açıyoruz. İnegöl mobilyası firmaları dışında müstakil firma olarak, markalaşmaya önem verilmesi lazım. Bununla ilgili tek markamız Çilek mobilya var. Bununla ilgili marka mücadelesi veren firmalar var. Bu merkezle beraber inşallah firmalarımız marka olmuş olacak. Mobilya kent projesinin markalaşmayı hızlandıracağını düşünüyoruz.  Şu anda Ortadoğu ve Irak bölgesi ihracat yeri. Dış pazarda İnegöllü hemşerilerimizin oturdukları çok sağlam pazarları olduğunu düşünmüyorum. Irak pazarı önemli alan o pazar yarın öbür gün başka bir yere de kayabilir. Kendi geleceğimizi düşünerek, yepyeni pazarlar oluşturmalıyız. Örneğin Rusya pazarı. Rusya pazarını mutlaka dikkate almalıyız. Latin Amerika'yı özellikle dikkate almalıyız. İran pazarı önemli. En sıcak pazar Türkiye'ye deniz veya kara ulaşımının kolay olduğu pazarlar. Suudi Arabistan pazarı çok önemli. İki ülke arasında güzel ilişkiler var. Bu ilişkileri değerlendirmeliyiz.
İNEGÖL'ÜN MODEL ARAMA HEYECANINI GEÇEN OLAMAZ
İnegöl mobilyası Ankara ve Kayseri mobilyasına göre değerini düşürdü mü?
Bence asla düşürmedi. İnegöllü üretici arkadaşlarımızın model arama heyecanı bence Türkiye'nin şu anda hiç bir yerinde yok. Dolayısıyla İnegöllü arkadaşlarımızın bu heyecanı devam ettikçe, ben Kayserililerin bunu yenebileceklerini düşünmüyorum. Çünkü, Kayserili üreticiler biraz daha yığın üretim yaptıkları, İnegöllüler daha butik üretim yaptıkları için, butik üretimle yığın üretim arasında önemli ölçüde tasarım ve kalite farkı var.  Siz bu gün Ferrari otomobilini Tofaş üretim bandında üretemezsiniz.
MARKALAŞMAYA ÖNEM VERİLMELİ
İnegöl mobilya sektörü, fabrikasyon ve modüler sistemli üretime geçti, bu çalışma mobilyadaki kaliteyi düşürür mü? Risk var mı?
Arkadaşlarımı şu şekilde uyarıyorum; arkadaşlar fabrikasyon ürüne döndüğünüzde isminiz marka olmalı. Marka değilseniz o sahaya girmeyin. Çünkü, biz İnegöl olarak işçiliklerin ön planda olduğu, sanatın ön planda olduğu, modelin tasarımın ve yeniliklerin ön planda olduğu bir strateji ile büyüdük. Bu şekilde ürün sattık. Biz bu gün eğer yığın üretim yapan firmalarla aynı kulvarda devam edersek, onlar marka isimleri ile bizi bastırırlar. Satış endişesi ile bu tip manevralar yapılıyor fakat aynı kulvarda iki ürünü Kayseri ile pazara soktuğunuzda, olaya bir sıfır mağlup başlarsınız. Ürün satılır para kazanamama ihtimali var. Bundan korkuyorum. Onun için markalaşma çalışması yürümelidir.
KALİFİYE ELEMAN SIKINTISI ÇÖZÜLÜRSE 2023'TE MOBİLYA İHRACATI 1 MİLYAR DOLARLARA ULAŞIR
Mobilya üretiminin her kademesinde Kalifiye Eleman olayı en büyük sorun. Bu sorun nasıl aşılır?
Aslında bu Türkiye'nin sorunu. Meslek liselerimizin çağa uygun şekilde yapılandırılmaması, güncellenmemesi en büyük sorun. Avrupalı, meslek liselerinin yönetimini Ticaret ve Sanayi Odalarına bırakıyor. O bölgenin meslek ihtiyacına göre yeni okullar yeni branşlar açıyor yada kapatıyor. Sayısı ona göre artırılıp azaltılıyor. Şu anda felaket. Çok sıkıntılı. Bu sorun tek toplantıda halledilebilir. Mobilya sektörünün her yıl hiç büyümediğini düşünelim. Emekli olanlarla beraber her yıl bu sektörün 700 kişiye ihtiyacı var. Meslek liselerinin şu andaki eğitimleri bizim ihtiyaçlarımıza uygun değil. Ciddi gayretler var ama devlet seviyesinde işadamları tarafından meslek lisemizin ciddi desteğe ihtiyacı var. Meslek lisesine 300 milyon TL'lik yatırım yapılmalı. İşadamı ağabeyimiz Mehmet Yıldız tarafından yaptırılmakta olan Sevim Yıldız Mesleki Eğitim Kampusu var. İhtisas meslek lisesi olması konusunda çalışmalar var. Mükemmel olacak. Yetişmiş kalifiye elemanda çözülürse, İnegöl gerçekten 2023'de 1 milyar dolar tutarında sadece mobilya ihracatı yapar. Bu İnegöl için büyük bir zenginliktir.
2. OSB BENİ HEYECANLANDIRIYOR
Mobilya İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde (2.OSB) yavaş yavaş fabrikalar yükseliyor, hareketlilik başladı. 2. OSB'nin İnegöl'e katkıları neler olabilir?
2. OSB İnegöllü hemşerilerimize verimli üretim yapmayı, kaliteli üretim yapmayı öğretecek. Şu anda üretim yapmış olduğumuz sahalar fiziksel olarak, berbat durumda. Katlı, küçük, sıkışık, yangın konusunda riskli yapılar. 2. OSB, biraz daha sanayicimizi atölyecilikten, orta seviyede sanayiciliğe yükseltecektir. İnegöl, ruhunda yer alan o sanatçı kimliği ile biraz daha güzel üretim yapacak ve para kazanacaktır. Bu gelişme beni heyecanlandırıyor.
MÜHENDİSSİZ MOBİLYA FİRMASI
DÜŞÜNEMİYORUM
Küçük işletmelere, büyümeleri yönündeki önerileriniz nelerdir?
Bizim yola çıktığımız da şöyle bir stratejimiz vardı; bir firmanın firma gibi olabilmesi için iyi bir muhasebe, ihracat, tasarım Ar-Ge, yurt içi ve dışı pazarlama, satın alma departmanlarının olması lazım. Halen bunu savunuyorum. Bir patron hem banka işlerini, hem satın almayı yapıyorsa, hem ihracat müşterisi ile ilgileniyorsa, satışlara bakıyorsa, bence o ömür boyu küçük atölyecik olarak kalacak ve kalmaya mahkum. Büyüklüğü hedeflemesi lazım. Örneğin; koltuk üretiminde her ay 500 takım üretmediğimiz zaman kaliteli departmanları oluşturamayacağımızı savunuyordum. 500 takım üretemiyorsanız, size İstanbul fuarı aşırı büyük gelir. Bu hesapları yaparak hareket etmeliler. Mühendisin çalışmadığı bir mobilya firması düşünemiyorum. İhracat konusunda orta ve üzerindeki firmalarda sorun yok. Şu an bizim üretimimizin yüzde 50'si ihraç ediliyor.
İNEGÖL MOBİLYA KENTİDİR
‘Mobilya AVM’ ismi ile bu güne kadar yürütülen projenin isminin 'Mobilyakent İnegöl' olarak değiştirilmesinin nedeni nedir?
Bu ismi vermemizin nedeni İnegöl'ü kucaklasın diyedir. İnegöl’ün ismi zaten mobilyası ile ön plana çıkmıştır. Yani İnegöl bir mobilya kentidir. Bu yüzden projemizin adını da Moblyakent İnegöl olarak değiştirdik. İnegöl gerçekten mobil-ya kenti. 30 bine yakın kişinin işgücünde olduğu, toplamda yurtiçi 4-5 milyar TL'lik bir ticaret hacminin olduğu İnegöl'den bahsediyoruz. Bir çok ilden daha fazla ticaret hacmi olan, 50-60 vilayetten daha fazla ihracat yapan bir şehir. Çok dinamik bir şehir. O sebeple bu ismi verdik. İnegöl, bir  mobilya kentidir mesajını vermek istiyoruz.
MOBİLYA'DA İNEGÖL İSMİ ASLA SİLİNMEZ
Büyükşehir sınırlarının genişletilmesi ile beraber İnegöl, Bursa'ya bağlanacak. Bağlanmasıyla beraber mobilya konusunda İnegöl ismi silinir mi? Gelecekte Bursa mobilyası olarak mı anılır?
Asla silinmez. İnegöl'den mobilya isminin silinip silinmemesi, İnegöllü mobilyacı esnafının bu konudaki  tavrıyla ilgilidir. Asla değişmez. Keşke uluslararası pazarlarda şunu başarabilsek, bırakalım İnegöl'ü, Bursa'yı, İstanbul'u, Türk malı mobilya yapalım. Türkiye çatısını hedefleyelim. Türkiye'ye oynamalıyız. Türkiye'nin toplam kalitesine değer katmalıyız. İnegöl, Bursa'nın en kıymetli ilçesi. Bunu herkes biliyor. Bursa'ya bağlansak da olur, bağlanmasak da. Ben İnegöl'de yaşarım, zevk alıyorum. İnegöl bir marka oldu. Asla isim değişmez. Bu markamız olmasa işlerimiz yarı yarıya düşer. Bu mesleği buraya getirenlere dua etmeliyiz. Allah hepsinden razı olsun. İnegöl ilçesinin ismi değişse bile, İnegöl Mobilyası ismi kalır.
BU MESLEK KENDİNİ ÇOK FAZLA HİSSETTİRİYOR
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İnegöl mobilyasına herkesin artan bir ilgisi var. Bu meslek artık kendisini çok fazla hissettiriyor. İnegöl mobilyasının sayısal durumunu ortaya koymalıyız. İnegöl mobilyasının cirosunu sadece bankalar bilirler. Birçok banka diyor ki; ‘Bizim Türkiye'de ilk ilçe olarak açtığımız şube İnegöl'dür’. Küçücük bir firmanın bile yıllık 3 milyon TL'lik ticareti var. ‘Her şey İnegöl İçin’ diyerek, daha profesyonelce hareket etmeliyiz.

Editör: TE Bilişim