Ünlü sismolog Prof. Dr. Naci Görür, Anadolu coğrafyasının yılda yaklaşık 1 santimetre batıya doğru kaydığını belirterek, bu süreçte biriken stresin ciddi depremlere yol açtığını ifade etti. Ayrıca, Elazığ'ın deprem kültürünün önemli olduğunu ve deprem hazırlıklarının bu şehirde büyük bir önem taşıdığını vurguladı.
Prof. Dr. Görür, özellikle Elazığ bölgesinin dikkat çekici bir coğrafi konumda bulunduğunu açıkladı. Bu nedenle, Karlıova'dan Erzincan'a doğru uzanan Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) bu bölgeden geçtiğini ve dünya çapında en tehlikeli faylardan biri olduğunu söyledi. KAF, Türkiye'nin batısından doğusuna uzanan önemli bir fay hattıdır ve zaman içinde büyük depremlere neden olmuştur.
Ayrıca, Doğu Anadolu Fayı (DAF) ve benzeri aktif fay hatları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Görür, bu fayların da periyodik olarak depremlere yol açtığını belirtti. Bingöl, Elazığ ve Malatya gibi şehirlerin bu aktif fay hatları ile çevrili olduğunu ve bu nedenle deprem riski taşıdığını açıkladı.
Sismolog Roger Bilham ise 2020 yılında Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin, bölgedeki stresi bir miktar boşalttığını ve bu nedenle 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerin büyüklüğünü olumlu yönde etkilediğini ifade etti. Bilham, eğer 2020 depremi yaşanmamış olsaydı, 2023 yılında Kahramanmaraş'taki depremlerin çok daha büyük olabileceğini söyledi.
Ayrıca, fay hatlarının uzunluğu, bent yan büklümleri, engeller ve bariyerlerin depremleri etkileyen faktörler olduğunu açıklayan Bilham, fayların davranışlarının derin kayaların özelliklerine bağlı olarak değişebildiğini belirtti.
Bu önemli bilimsel çalışmaların ele alındığı Fırat Üniversitesi'nde düzenlenen 'Depreme Dirençli Kentler Çalıştayı'na, birçok önemli ismin katıldığı ve deprem riskinin ve fay hatlarının yönetilmesi konusundaki hassasiyetin altının çizildiği belirtildi. Bu çalıştaylar, deprem hazırlığı ve toplumun deprem bilinci konularında önemli katkılar sağlamaktadır.