Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul eden 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde, gazeteci Hande Fırat’tan çarpıcı bir iddia geldi. Fırat, köydeki bazı kişilerin cinayet soruşturmasını engellemek amacıyla 19 gün boyunca sahte ihbarlarda bulunduklarını ve bu sürecin ardından SIM kartlarını imha ettiklerini öne sürdü. Bu gelişmeler, soruşturmanın ilerleyişini olumsuz yönde etkiledi ve cinayetin çözülmesini zorlaştırdı.
Hande Fırat’ın İddiaları
Hande Fırat, köydeki bazı kişilerin, cinayet soruşturmasını yanlış yönlendirmek için düzenledikleri sahte ihbarlarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
Sahte İhbarlar: Köydeki bazı isimler, cinayetle ilgili sahte telefon ihbarları yaparak soruşturmayı yanıltmış. Bu sahte ihbarlar, soruşturmanın yanlış yönlendirilmesine ve cinayetin çözülmesinin gecikmesine neden olmuş.
SIM Kartlarının İmhası: Sahte ihbarlarda kullanılan SIM kartlarının, ihbarların yapıldığı günlerin ardından imha edildiği belirtilmiş. Bu durum, soruşturmanın ilerlemesini ve delillerin toplanmasını engelleyen bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Karanlık İlişkiler Ağı: Fırat, köydeki bazı kişilerin karanlık bir ilişkiler ağı içinde olduğunu ve bu ağın cinayet soruşturmasını karmaşık hale getirdiğini ifade etti. Özellikle köyün etrafında bulunan çingenelerin yaşadığı çadırlarda yapılan sahte ihbarların da soruşturmayı yanıltan unsurlardan biri olduğunu söyledi.
Olayın Etkileri ve Toplumsal Yansımalar
Hande Fırat, cinayet soruşturmasındaki bu organize kötülüğün toplum üzerindeki etkilerini de değerlendirdi:
Toplumda Şok Etkisi: Fırat, Narin Güran’ın ölümünün ve soruşturmada yaşanan bu sahte ihbarların toplumda büyük bir şok yarattığını vurguladı. Soruşturma sürecinde yaşanan aksaklıkların, cinayetle ilgili kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığına yol açtığını belirtti.
Siyaset ve Toplum İlişkisi: Fırat, siyasilerin ve yerel yöneticilerin, ailenin öneminden ve güçlerinden bahsederek olayı “dış güçler”e atfettiklerini ve bu durumun toplumsal adaleti ve çözüm sürecini nasıl etkilediğini eleştirdi.
Sonuç ve Toplumsal Mesaj
Hande Fırat, yazısında Buckle’ın “Suçu toplum hazırlar, suçlu işler” sözünü hatırlatarak, toplumda yaşanan bu tür olayların toplumsal yapıyı nasıl etkilediğini vurguladı. Tavşantepe köyünde yaşanan bu trajedinin, benzer olayların önlenmesi ve adaletin sağlanması adına toplumsal bilinçlenme gerektirdiğini belirtti. Fırat, bu tür olayların Türkiye’nin çeşitli köylerinde yaşanmaması için daha geniş bir toplumsal farkındalık oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Bu gelişmeler, Narin Güran cinayetinin çözülmesi sürecinde yaşanan zorlukları ve adaletin sağlanması adına yapılması gerekenleri bir kez daha gözler önüne serdi. Soruşturmanın nasıl ilerleyeceği ve daha fazla skandalın ortaya çıkıp çıkmayacağı merakla bekleniyor.