Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, basın mensuplarıyla iftar sofrasında bir araya gelerek gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, terör örgütü elebaşı için af veya umut hakkı süreçlerinin mevzuata aykırı olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:

"Çağrı öncelikle terör örgütü elebaşının kendi örgütüne silah bırakmasına yönelik. Çağrıda, terör örgütünün kendilerine göre zemin sağlayan hususların artık gerekçelerinin olmadığını söylüyor. Kongrenizi toplayın, örgütü feshedin, tüm gruplar da silah bıraksın” diyor. Çağrı bu ve örgüte yönelik."

Cemil Bayık'ın "Silah bırakmayız" açıklaması üzerine, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İmralı'nın terör örgütüne yönelik silah bırakma çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Tunç, çağrının herhangi bir şart içermediğini belirterek, "Silah bırakılmazsa, terörle mücadele devam eder" ifadelerini kullandı. Ayrıca, ateşkes taleplerine ilişkin Milli Savunma Bakanı'nın açıklamalarına atıfta bulunarak, devletin terörle mücadelede kararlılığını sürdürdüğünü söyledi. Tunç, ülkenin terörden arındırılması için atılacak adımların sürecin gidişatına bağlı olduğunu ifade etti.

Bakan Tunç, geçen Cuma günü Van’da katıldığı iftar yemeğini örnek göstererek, halkın birlik ve beraberlik içinde yaşamaya olan arzusunu dile getirdiğini aktardı. Tunç,  "Eğer çağrının muhatabı olumlu yanıt verirse, Türkiye'de terör sona erer" diyerek, sürecin başarılı olmasının herkes için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cezaevlerindeki düzenlemelere ilişkin açıklamalar yaptı. Bakan Tunç, kişiye özel bir düzenleme ya da iyileştirme yapılmadığını belirterek, sürekli olarak mevzuatlarında iyileştirmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Özellikle hasta hükümlülerin durumu ve cezaevlerinde ölüm riski nedeniyle yaşanan endişelere dikkat çekerek, bu tür durumların insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı.

Bakan Tunç, Covid izniyle ilgili düzenlemelere de açıklık getirdi. 2020 yılında Covid izni kapsamında açık cezaevine geçirilen hükümlülerle ilgili olarak, bu kişilerin 31 Temmuz 2023'e kadar Covid izninden faydalandığını ve sonrasında koşullu salıverilmesine 5 yıldan az kalanların iznin devam ettiğini söyledi. Koşullu salıverilmesine 5 yıldan fazla kalanlar ise cezaevine geri dönmek zorunda kaldı.

Ayrıca, 31 Temmuz 2023 itibariyle cezaevinde bulunmayan ve cezası kesinleşmemiş kişilerin bu düzenlemeden yararlanamadığına da değinen Tunç, bu konuda başvuruların alındığını ve talepler doğrultusunda bir düzenleme yapılabileceğini belirtti. Ancak Bakan Tunç, mevcut durumda bir af düzenlemesinin olmadığını ve “af geliyor” şeklindeki yorumların doğru olmadığını ifade etti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "umut hakkı" iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, böyle bir düzenlemenin Türkiye'nin mevzuatında ve kanunlarında bulunmadığını vurguladı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hükümlülerin koşullu salıverilme süresinin 30 yıl, müebbet hapis cezası alan hükümlülerin ise 24 yıl olduğunu belirtti. Bu süreler tamamlandığında, hükümlüler cezaevinde iyi halli olmaları durumunda tahliye olabiliyor.

Tunç, ölüm cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmesinin ardından koşullu salıverme olamayacağına dair ceza infaz kanununda özel bir düzenleme bulunduğuna dikkat çekti. Bakan Tunç, şu anki önceliklerinin terörün sona erdirilmesi, terör örgütlerinin silah bırakması ve örgütün çözülmesi olduğunu ifade etti.

Terör örgütü elebaşının yaptığı çağrıya yönelik olarak Bakan Tunç, "Bu çağrının muhatabı devlet değil, örgüttür. Örgüt bu çağrıyı nasıl değerlendirecek, göreceğiz. Eğer değerlendirilirse, terör son bulur; değerlendirilmezse terörle mücadele devam eder" şeklinde açıklamalarda bulundu. Ayrıca, diğer konularda şu an için herhangi bir çalışma yapılmadığını açıkça belirtti.

İmralı’da tecrit iddiası

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İmralı'da uygulanan tecrit iddialarına yanıt verdi. Bakan Tunç, "İmralı’da bir tecrit söz konusu değil" diyerek, geçmişte sağlık durumu ve tecrit iddialarıyla ilgili yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Bu tür söylemlerin "dezenformasyon" olduğunu ifade eden Tunç, "Orada yanında başka mahkumlar da bulunuyor, sağlık durumu kötü değil" şeklinde açıklama yaptı.

Bakan Tunç, cezaevlerinde hükümlülerin koşullarının mevzuata uygun şekilde düzenlendiğini, hiçbir ayrım yapılmadığını ve yeme, içme, barınma gibi tüm şartların yasal çerçevede yürütüldüğünü belirtti.

4/4 mükerrir durumda olanlarla ilgili düzenleme

Bu konu cezaevlerinde mükerrir durumda olanlarla ilgili yani tekraren basit suç işleyenlerin cezaevinde koşullu salıvermeden yararlanıp yararlanamayacağıyla ilgili bir husus.

Ceza infaz mevzuatımıza göre bir kişi, terör, cinsel suçlar, uyuşturucu suçu haricinde basit suçlar bakımından ilk kez suç işlediği zaman cezasının yarısını cezaevinde geçirirken koşullu salıverilmesine son 1 yıl kalan hükümlüler denetimli serbestlikten yararlanır.

İkinciyi işlemiş ise cezasının 2/3’ünü, üçüncüyü işlemişse cezasının tamamını yani 4/4’ünü cezaevinde geçirir.

Burada bir terör suçlusu ya da uyuşturucu suçlusunun cezasını 3/4’lük bölümünü cezaevinde geçiriyorken basit suçlardan cezaevinde olanların cezalarını neden 4/4’ünü cezaevinde geçirdiklerine dair yakınmalar oluyor.

Cezaevinde bu durumda olanların cezalarının 3/4’ünü yatarak dışarı çıkma ümidiyle ıslah olmasının kolaylaşacağına dair çok sayıda başvuru yapılıyor.

Bu konuda bir düzenleme yapılması hususu tabi ki milletvekillerimizin, yüce meclisimizin takdiridir.

"İmralı'da canlı bağlantı söz konusu değil"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İmralı'da tecrit uygulanmadığını vurgulayarak, "21 Mart'ta Nevruz dolayısıyla yeni bir çağrı olur mu?" sorusuna da yanıt verdi.

Bakan Tunç, hükümlülerin dışarıyla temasının Ceza İnfaz Mevzuatına bağlı olduğunu belirtti. Canlı video bağlantısı yapılmasının söz konusu olmadığını, ancak mektup gönderme talebinin değerlendirilebileceğini ifade etti. Ayrıca, hükümlülerin mektup yazabileceğini ve mektupların bu çağrının ruhuna uygun olması gerektiğini söyledi. Tunç, çağrı dışına taşan mesajların sürece zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu.

Ekrem İmamoğlu’nun sözleri çirkin ve talihsiz

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın Cumhurbaşkanı'na yönelik sözlerini eleştirerek, bu ifadelerin çirkin ve talihsizlik olduğunu vurguladı. Bakan Tunç, belediye başkanının sürekli yargı tacizi algısı oluşturmaya çalıştığını belirtti. Yargılanan konuların, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine yönelik ifadeler ve Ordu Valisine yönelik açıklamaları olduğunu hatırlatarak, istinaf mahkemesinin karar verme süreci hakkında yapılan eleştirilerin de yanlış olduğunu ifade etti. Ayrıca, yargı mensuplarına yönelik tehditkar ve yakışıksız sözlerin kabul edilemez olduğunu belirtti. Bakan Tunç, savunma ve itiraz mekanizmalarının var olduğuna dikkat çekerek, mağduriyet algısı oluşturmanın doğru olmadığını söyledi.

Adalet hizmet sınıfının oluşturulması ile ilgili yasal düzenleme 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, adaletin hızlandırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü ve infaz koruma memurlarının da güvenlik hizmetleri sınıfına dahil edilmesi gerektiğini belirtti. Bakan Tunç, bu konuyu Yargı Reformu Strateji Belgesi'ne dahil ettiklerini ve Cumhurbaşkanı'nın kamuoyuyla paylaştığını ifade etti. Ayrıca, adalet hizmetleri sınıfının oluşturulmasıyla ilgili yasal düzenlemenin hazırlandığını ve önümüzdeki günlerde bu düzenlemenin hayata geçirileceğini açıkladı.

Kaynak: EKONOMİM