Gezegenlerimizin ilk sekizi neredeyse dairesel ve düzenli bir yörüngede hareket eder. Ancak 16.550.000 kilometre kare yüzölçümüne sahip olan Plüton ise tuhaf şekilde, çok farklı şekillerde dönüyor ve güneş sisteminin değil de sanki farklı bir sisteme ait bir gezegenmiş gibi davranıyor. Uzmanlar bunun sebebinin, Plüton’un güneşten çok uzak olması olabileceğini düşünüyor.

Plüton Neden Gezegenlikten Çıkarıldı?

Güneş sistemindeki diğer gezegenlerin aksine Plüton 17 derecelik bir açıyla yörüngededir. Bu da diğer gezegenlerden 1,5 derecelik bir farka sahip demek oluyor.

Gezegenler Güneşin etrafında mükemmel dairesel bir yörünge yerine daha çok eliptik bir hareketle dönerler. Gezegenlerin yörüngesel hareketlerinde çizdikleri elipsin gerilme miktarına ise eksantriklik yani dış merkezlik denir. Eksantrikliği 0 aldığımızda bu dairesel bir yörüngeye işaret ederken, eksantrikliği 1 aldığımızda ise bu parabolik bir yörünge demek oluyor. Eğer bir gezegenseniz ve Güneşin etrafında çok uzun bir süre dönmek, yörüngesinden kopmamak istiyorsanız eksantrikliğiniz 1’den küçük olmak zorunda. Eğer eksantrikliğiniz 1 ise, başınız büyük bir belada demektir. Böyle bir durumda yörüngeniz o kadar fazla gerilir ki, Güneşin çekim alanından çıkarsınız.

Plüton’un yörüngesi istikrarsızdır ancak bazen Neptün’ün çekim kuvveti onun kısa süreli de olsa biraz daha düzgün bir seyirde ilerlemesini sağlar. Bu rezonans milyonlarca yıldır ‘’Yaramaz Plüton’’un yörüngesini dengede tutmaya yarar. Ancak Neptün’ün çabaları yetersizdir. Güneşin çekim etkisinin Plüton için bir flört etkisi vardır, yani bu etki sürekli değildir ve çoğu zaman Plüton çekim kuvvetinin dışında kalır. Bu da Plüton neden gezegen değil sorusunun cevabıdır. Gökbilimciler Plüton’un şu an olduğu yörüngede daha ne kadar kalacağından emin değiller. Gelecek 5 milyon yıllık süreçte olabilecek ihtimalleri inceliyorlar. 

Plütondaki Okyanus İddiaları Hakkında Ne Kadar Bilgimiz Var?

Bilim insanları, Plüton tekrar gezegen oldu yada olmadı gibi konulardan daha çok, orada bulunabilecek olan su kütlesi ile ilgileniyor! 2015 yılında başlayıp 2020’ye kadar süren uzay keşifleri sayesinde Plüton’un bazı fotoğraflarına sahibiz. Bilim insanları birçok gizemli ve olağanüstü diyebilecekleri şeye tanıklık etti. Donmuş azottan oluşan buzullar, ince bir atmosfer… Ama hiç su göremediler, öyleyse bu bahsini ettiğiniz okyanuslar nerede sayın gökbilimciler? Sizin adınıza biz sorduk ve cevaplıyoruz.

Plüton’un okyanusu, güneş sistemindeki suyun geri kalanı gibi, kilometrelerce uzunluktaki kaya gibi sert buzulların altında gömülü birer hazinedir. İyi ama göremiyoruz, neden gökbilimciler orada bir okyanus olduğunu düşünüyorlar?

Öyleyse birincisi, Plüton’un içerisinde sağlıklı bir radyoaktif element fraksiyonu vardır. Bu elementlerin zamanla yapısı bozulur ve bir miktar ısı açığa çıkar. Kayayı magmaya dönüştürmeye yetecek bir ısı üretir. Güneş sisteminin en uç noktasında olan bir gezegen olduğu için, ısının buzu suya dönüştürdüğünü hayal etmek pek de zor değil.

İkincisi, azot buzulları. Plüton yüzeyinde yavaşça hareket eden buzullar ve onlara ev sahipliği yapan Sputnik Planitia adlı devasa bir boşluk var. Buzulların hareketinin asıl sebebi ise Plüton çekirdeğinden sızan ısı. Suyu gezegenin derinliklerinde sıvı hale getirmeyi başarabilen bir ısı. Yüzeyde zor, çünkü güneşe çok uzak olduğu için fazlasıyla soğuk. 

Bilgilerimiz henüz kısıtlı olsa da tüm bunlar Plüton’un yüz kilometreden fazla derinliklerinde bulunan bir okyanusun varlığı iddialarını destekleyen birer ipucu. Peki sizce, Plüton’da bir okyanus varsa, bu yer altında gizli midir? Bir gün insanlık gezegenler arası bir tür olabilecek mı? Plüton da kahvaltımızı yapabileceğimiz günler gelecek mi?

Kaynak: Haber merkezi